Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
65.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 8273
65. MEKTUP
MEVZUU :
a) İslâmın zaafına ve Müslümanların
aczine üzülüp kederlenmek..
b) Ehl-i îslâm'ı güçlendirmeye teşvik..
c) Din ahkâmının icrasına davet..
***
NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu, Han-ı Azam'a yazmıştır.
***
Sübhan Allah, size güç versin. îslâm düşmanları üzerine, size yardım eylesin. Bilhassa ahkâmın i'lâsı için..
***
Muhbir-i Sadık Resulûllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu:
— «Bu İslâm garib bir şekilde başladı; başladığı gibi dönecektir. Ne mutlu gariplere..»
İslâmın garipliği öyle bir hadde gelmiştir ki: Küffar, topluluk içinde İslâm'a taan etmek ve müslümanları kötülemektedirler. Hiç sakınmadan, küfür hükümlerini icra etmektedirler. Sokaklarda, pazarlarda küfür ehlini övmektedirler. Müslümanlar ise., aciz durumdadırlar; îslâm hükümlerini icra etmekten memnudurlar. Aynı zamanda, bu müslümanlar, şeriat hükümlerini yerine getirdikleri için dahi, bu kapalı küffann yanında taana uğramaktadırlar.
Bu manada bir şiir:
Misli olmayan güzel, zıddına hedef;
Ondan alır yanak, göz, dudak ne şeref..
***
Sübhan olan Allah'a hamd olsun. Denir ki:
- Şeriat, kılıcın altındadır.
Bunun için şeriatın güzelliği, padişahlara ve sultanlara kalmıştır.
Şu anda, kaziye tam tersine döndü. Bu zamanda, muamele değişti..
Bu ne hasrettir, hani nerede pişmanlık.. Yazıklar olsun..
***
Bugün biz, mübarek vücudunuzu ganimet bilmekteyiz. Bugün, bir zaaf ve kırıklık alam haline gelen muharebe meydanında, sizden başka ortaya çıkacak kimse bilmiyoruz. Sübhan Allah, sizi teyid ederek yardımcınız olsun. Resulûllah S.A. efendimiz ve onun şerefli âli hürmetine.. Resulûllah efendimize ve âline salâtlar, selâmlar, tahiyyetler ve bereketler olsun.
Bir haberde şöyle geldi:
— «Hiç biriniz tam imana sahib olamaz; taa, kendisine:
— O mecnundur..
Deninceye kadar..»
Bu cinnet durumunun oluşu, İslâmî gayretin fazlalığına bağlıdır. Bu ise., şu zamanda sizin şahsınızda görülmektedir. Bunun için Allah'a hamd olsun.
Bugün, öyle bir gündür ki: Az amel, tam itibarla büyük ecre karşılık kabul edilmektedir. Ashab-ı Kehf'in, amelinin oluşması; küffardan hicret edip kaçmalarından başka bir şeyle değildir. İşbu amellerin sebebi iledir ki: İtibar görüp meşhur olmuşlardır.
Görmez misin ki: Düşmanın galebesi sırasında küçük bir hizmetleri ve düşmana doğru az adımları, neticesi olarak askerler, çok itibar görmektedirler. Nice nimetlere nail olurlar ki: Emniyet ve düşmanların sükûn bulduğu zaman, böyle olmaz.
***
Bu sözle yapüan cihad, bugün için size müyesser olmuştur. Bunu bir ganimet bilmeli ve:
— Daha yok mu?.
Diye sormalısınız.. Hem de, bu sözlü cihadın, katil cihadından daha faziletli olduğuna itikad ederek..
Bizler, acizler olarak oturmuş kalmışız. Elimiz ayağımız kesilmiş gibi.. Anlatılan devlete ermekten mahrum bulunuyoruz.
Bu manada bir şiir:
Erbab-ı nimete kutlu olsun erdikleri;
Miskin aşıka yeter kadehle İçtikleri..
Bu manada başka bir şiir:
Gaye hazinesinden gösterdim sana nişan;
Ümidimsin, ona varıp bulmalısın inan..
***
Hace Ubeydüllah Ahrar Ks. şöyle anlattı:
— Şayet şeyhlik makamına oturmuş olsaydım; bu âlem şeyhlerinden hiç biri; mürid bulamazdı. Lâkin, —gayb âleminden— başka emir aldım. Ki bu: Şeriatın tervici, milletin teyididir.
Hiç şüphe yok ki o: Sultanlarla sohbeti tercih etti. Tasarrufu ile onları kendisine münkad eyledi. Onların vasıtası ile, şeriatın revaç bulmasını sağladı..
***
Sübhan Allah sözünüzü müessir kıldı. Allah sırlarını takdis eylesin; bu taifeye olan mahabbetinden gelen berekete, Yüce Allah kelâmınızda tesir halk etti. Akran nazarında, İslâmiyetinizin azametini zahir kıldı.
Bu babda çalışmanız temenni edilir. Ehl-i İslâm arasında şüyu bulan küfür hükümlerinin pek çoğu yıkılmış olsa dahi; müslümanlar bu kötü şeylerden mahfuz kalmcaya kadar gayret etmelisiniz. Allah ü Taâlâ, bizden yana ve diğer müslümanlardan yana sizi mükâfatların en güzeli ile mükâfatlandırsın..
Bundan önceki saltanatta, Din-i Mustafavî şanında inad olduğu belli oluyordu. Allah-ü Taâlâ, ona salât ve selâm eylesin.. Ama bu saltanat devrinde anlatılan inad zahir değil. Eğer bir şey varsa, o da bilgisizliğe mebnidir.
Şu anda biz bir korku içindeyiz; iş tekrar eski inada döner diye.. O zaman, Müslümanlar üzerine yapılacak muamele ço kağır olacaktır.
Bir mısra:
Yok korkum bir şeye, dinimden gayrı..
***
Sübhan Allah size, Seyyid^l-mürselin'e tabi olma yolunda sebat ihsan eylesin. Ona ve âline salâtlar ve selâmlar..
***
Fakir, bazı sebeplerden dolayı buraya geldim. Ama, gelişimi size haber vermemeyi, bu arada bazı kelimeleri yazmamayı, pek değerli zatlardan birine karşı olan sevgi bağından haber vermemeyi uygun bulmadım. Bu sevgi bağı, fıtri münasebet dolayısı iledir ki, bu manada Resulûllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu:
— «Bir kimse, bir kardeşini severse, bunu kendisine bildirsin..»
Selâm size ve bütün hidayete tabi olanlara..