Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
126.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 3810
126. MEKTUP
MEVZUU : Hak yoluna talib olan bir kimsenin:
a) Afakî olsun, enfüsî olsun; (içte ve dışta) batıl ilâhları nefyetmeye.
(Atmaya)
b) Hak Mabud'u isbat etmeye.. İhtimam göstermesinin gerekli olduğunun
beyanıdır.
Ve.. Buna münasip bazı hususlar.
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu Mir Salih Nisaburî'ye yazmıştır.
Ey Seyyid Nakib,
Talibe gereken odur ki: Batıl ilâhları nefyedip atmaya ihtimam göstere; bu batıl ilâhlar, ister afaki olsun; isterse enfüsî..
Yüce Sultan Mabud Hakkkı isbat vaktinde; fehmin havsalasına ve vehmin kavramına her ne girecek olursa, aynı şekilde bunu da, nefyetmek gerekir. Bu anda, Matlub Zat'ın varlığı ile yetinmelidir.
Bir mısra:
Odur varlık; başkası yok..
***
Bu makamda, varlık için bir yer yoktur. Onun için, Yüce Zat'ı varlıkların Ötesinde taleb etmek uygun düşer. Ehl-i Sünnet uleması; Yüce Hakkın zatı üzerine:
— Vacib'ül-vücud.. (Varlığı mutlak gerekli..)
Kavlini, gayet güzel söylemişler. Allah-ü Taâlâ, onların çalışmalarını şükrana lâyık eylesin.
Zatla beraber vücudun ayniyeti, vücud ötesinde bir varlığın isbat edilemeyişi kısır görüştendir.
Bu manada Şeyh Alâüddevle şöyle dedi:
— Vücud âleminin fevkinde, Melik Vedud âlemi vardır.
***
Bu derviş, vücud mertebesinden terakki ettiği zaman, bazı vakitler; halin mağlubu olmaktadır. Nefsini zevk ve vicdan üzere arbab-ı tatilden bulmakta ve vücud-u vacib hükmüne varamamaktadır. Çünkü o: Bu yolda varlığı bırakmıştır. Zat mertebesinde asla varlık yeri bulamamıştır. İşbu vakitte onun İslâm'ı tahkik değil; takliddir.
Hülâsa: Mümkünün havsalasında ne hâsıl olursa., o dahi, daha uygun yolu ile mümkün olur.
Noksan sıfatlardan münezzehtir o zat ki: Halk için zatına çıkan marifet yolu olarak, acizlikten başka bir şey yaratmamıştır.
***
Hiç bir kimse sanmaya ki: Fenafillah ve bekabillah husulü ile; mümkün vacib olur. Haşa, böyle bir şey olmaz. Zira, hakikatların değişmesi muhaldir. Mümkin olan vacip olmayınca, nasibi acizlikten başka olmaz.
Bu manada bir şiir:
Avlayamaz kimse anka kuşunu, topla;
Tuzağı, ele geçmez bir şey yorulmakla..
***
Yüce himmet öyle şeyler taleb eder ki: Bu talebinden hiç bir şey hâsıl olmaz. Hatta, ondan ne bir isim, ne de bir resim çıkabilir..
Bir başka taife dahi bir şey arar; ama o şeyi, kendilerinin aynı olarak bulurlar. Onun için, bir yakınlık ve maiyet tesbit ederler..
Bir mısra:
Vardır her insana, o şey ki yakışır şanına..
Vesselam...