Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979

212.Mektup

212. MEKTUP

MEVZUU : a) Bazı sorulara cevap..
b) Görülen bir rüyanın yorumu..

***

NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu. Mevlâna Sıddıkî Bedahşî'ye yazmıştır.

***

Peş peşe iki kıymetli mektup geldi; ferah üzerine ferah artırdı..

Allah-ü Taâlâ, sizlere sonsuz terakkiler ikram eylesin. Seyvid'ül-mürselin hürmetine.. Ona ve âline salât ve selâm..

***

Sormuşsun ki:

- Tasarruf sahibi bir şeyh: gücü yeter mi ki. tasarrufu ile. müridi istidadının üstündeki mertebelere ulaştıra?. Yoksa böyle bir şey olmaz mı?..

Bunun cevabı şudur:

- Evet. onu ulaştırmaya gücü yeter.. Lâkin, onun tstidadına münasip mertebelere ulaştırır. Müridin istidadı ile ayrı duran mertebelere değil.

Bunu bir misalle anlatalım:

Bir müridin istidadı Velâyet-i Museviye ise.. Ve, onun istidad kuvveti ancak, bu (bizim yolun) velâyetinin yarısına kadar ise., tasaıruf sahibi bir şeyh, onu bu velâyet makamının sonuna kadar çıkarmaya güçlüdür.. Amma. onu, Velâyet-i Museviye'den çıkanp Velâyet-i Muhammediye'ye ulaştırmaya gücü yetmez. Böyle bir terakkinin burada ihsanı, vuku bulduğu malum değildir.

***

Şöyle sormuşsunuz:

— İnsani eltaf-ı letaif olan ahfanın hangi mertebesindedir ki, orada, nefs-i emmarenin hükmü hâsıl olur ve bu hükmün hasislik ve denaete benzeyen tarafı bulunur?.

Bunun cevabı şudur:

— Ey kardeş, bilesin ki. ahfa, her nekadar eltaf-ı letaif ise de. imkân dairesinde onun da dahli vardır. Hüdus ismi ile damgalanmıştır. Bir salik, adımını imkân dairesinin dışına attığı zaman, onun vücup mertebelerinde olmaya başlar. Vücup gölgelerinden, asıllarına terakiki eder. Sıfat ve şan kaydından kurtulur. Durum böyle olunca onun gözünde, mümkün olan zelil, hakir, itibardan düşük görülür. Onun hasisi de, en latifi de o mertebelerde bir olur. Bu makamda , nefsi ve ahfayı ikiz kardeşmiş gibi hayal eder..

***

Yine yazıyorsun ki:

- Vasıtalı olarak, veya vasıtasız olarak, sizden işittiğime göre, Hakka ibadet edildiği zaman, inanmalı ki; o ibadet zamanı Yüce Hak hazır olur. Böyle bir şey de onun şanında bir tenezzüldür. Kullar gibi ibadet etmesi gerekir: Onun ibadet anında hâzır olduğunu bilerek ibâdet etmek edep dışıdır.

Bunun cevabı aşağıdadır:

Ey Muhib,

Bu misillu makalenin bu Fakir'den sudur ettiği malum değildir. Herhalde bir başka yerde görmüş olacaksın.

***

Hazret-i Âdem'i gördüğün rüya cidden pek güzeldir. Peygamberimize ve ona salât ve selâm..

Su, ilimden ibarettir. Elini o suyun içine sokman, ilimde kudret husulüdür.

Âdem a.s. ile ortaklık, anlatılan mananın husulü için bir tekiddir. Çünkü, Âdem a.s. Rahman'ın talebesidir. Bu mana şu âyet-i kerimede anlatıldı:

— «İsimlerin hepsini Âdem'e öğretti.» (2/31)

Hülâsa:

Bu rüyadaki ilimden murad, batın ilmidir. Belki de, ehl-i beyt ile bağlantısı bulunan bir nevi batın ilmidir. Allah onlardan razı olsun.

Kalanı karşılaştığımızda..

Vesselam..

 

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"Sa‘d b. Hişam’dan şöyle rivâyet olunmuştur: ‘Ben Hz. Âişe (r.anhâ)’ye: Bana Resûlüllah (s.a.v.)’ın ahlâkını anlatır mısın? Diye sordum. Hz. Âişe de: “Onun ahlâkı Kur’ân’dı” diye cevap verdi.’ (Hadîs-i Şerif—Ahmed b. Hanbel)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.