Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
233.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4268
233. MEKTUP
MEVZUU : Hüsn-ü edalı (hoş yollu) bazı nasihatlar.
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu, Şeyh Feride yazmıştır.
***
Pek şerefli ceddinizin getirdiği şeyler üzerinde, Sübhan Allah bize ve size sebat ihsan eylesin. Ona, âline, ashabına salâtlarm en faziletlisi ve selâmların ekmeli..
Hazret-i Hace'nin düğünü olduğu günlerde Dehlî'ye gelmiştim. Hatıra geldi ki: Yüce meclisinize geleyim. Tam bu esnada, yolculuk haberi çıktı. Artık, zaruri olarak, burada kalıp birbirine bağlı olma yan bu kelimelerle başınızı ağrıtmaya sebeb oldum.
Huzurda ve gıyabda, Allah-ü Taâlâ'dan dileğim: Şanınıza lâyık ve uygun olmayan şeylerden size selâmet versin..
***
Hayır iradesi, bazı vakit beni öyle sarıyor ki: Kendi isteğimle sizden cesaret alarak geleyim; tekid ve mübalağa ile üstün hizmet kapınıza lâyık olmayanlara karşı koruyayım. Ehil olmayan kimseleri, mübarek meclise koymayayım. Lâkin biliyorum ki: Zaruri olarak her arzu edilen şey müyesser olmaz. Bunun için, gıyabî dualar okuyarak dilimi ıslatıp kalıyorum. İnşaallah makbul olur.
Hace Ahrar Hz. şöyle dedi:
— Bir kimse kendini öylece azametli kılsa ki; tıpkı: Kendisinin yıkılması ile âlemin dahi yıkılacağı kadar.. Böyle bir şeyin olması şirk ve küfürdür. Amma, benden bir katma olmadan, beni büyütmüşlerdir.
İşbu azamet, sizin Hakkınızda dahi tasdik edilecek duruma gelmiştir. Çünkü, sizin refahınız, bütün âlemin refahıdır; aksi dahi böyledir.
Anlatılan mana içindir ki: Halkın size hayır duası, fayda şümulü bütün halka olduğu için, yağmur talebi gibidir. Bu azamet ve yükseklik karşısında; bir haşhaş tohumu, bir karınca ağzı kadar yer mahrum kalmıştır. Bu da, dostların, nasihatçıların kalelerine vebal, büyük ağırlık vermektedir. Kerem olarak, bu durumu onlardan tahfif ederseniz uygun düşer..
Bu Nasihatçı, uzun müddettir, mübalağası ağır geleceği korkusundan, böyle bir şey yazmamıştı.
Bir şiir:
Her cismi latif daima eza duyar kendinde;
Gül gibi saba yeli esip dursa da teninde..
***
Durum öyle olmasına rağmen; sırf gönüle ağır geleceği düşüncesi ile, sükût edip oturmayı dahi, dostluk bağından uzak buluyorum.
Bir şiir:
Ey çağıran, duadır senden tek istenen;
Onun kabulü, senden değildir beklenen..
***
Bir müddetten beri, Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere'nin varet arzusu gönüle düşmektedir. Allah-ü Taâlâ, oraları afetlerden korusun.. Dehlî yolculuğuna sebeb dahi, anlatılan arzu idi. Bu durum, sizinle müşavere edip rızanızı almaya bağlı bulunduğundan oradan ayrılma haberiniz, bu arzuyu erteledi.. Hayır Alllahü Taâlâ'nın yaptığındadır..
Vesselam..