Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
308.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4446
308. Mektup
MEVZUU : Resulullah S.A Efendimizin şu manaya gelen Hadis-i
Şerifi üzerinedir:
— «İki kelime var ki dile kolay, mizanda ağır, Rahmana sevimli gelir. Şudur:
— Allah sübhandır ona hamd olsun. Azim Allah sübhandır” (1)
***
NOT : İMAMI RABBANİ Hz. bu mektubu. Mevlâna Feyzullaha yazmıştır.
***
Bilesin ki..
Allah-ü Taâlâ seni irşad eylesin.
Resulûllah S.A. efendimiz şöyle buyurdu:
— «İki kelime vardır ki dile kolay, mizanda ağır. Rahmana sevimli gelir. Şudur:
— Allah sübhandır. ona hamd olsun. Azim sübhandır.» (1) Bu hadis-i şerifte
geçen:
— «Dile kolay...»
Cümlesinin ifade ettiği mana şudur: Harfleri azdır..
— «Mizanda ağır, Rahman'a sevimli..»
Olmalarının tevili ise., şudur: Bu cümlenin birinci cüz'ü, Yüce Mukaddes
Allah'ın tenzihini ifade eder. Bilhassa onun şanına lâyık olmayan şeylerden..
Onun kibriyasından noksanlık sıfatını, sonradan olma ve zeval damgasını
uzaklaştırır..
O cümledeki ikinci kısım ise., şu manayadır: Kemal sıfatını ve cemal şüunatını
isbatı ifade eder.. Bu sıfat ve şüunat. ister fezailden olsun: isterse
fevazıldan..
Her iki kısımda da, izafetin istiğrak için olması: bütün tenzihlerin ve
takdislerin sübutunu ifade eder.. Keza bütün kemalin ve cemalin dahi onun için
sübutunu ifade eder.
Birinci cümlede geçen iki kısmın hâsılı şudur:
a) Bütün tenzihatın ve takdisatın Sübhan Allah'a ircaı..
b) Bütün cemal ve kemal sıfatlarının o aziz ve celil zat için isbatı..
İkinci cümledeki iki cüz'ün hâsılı ise., şudur:
a) Bütün tenzihatın ve takdisatın o Yüce Zat'a isbatı..
b) Aynı zamanda onun için azamet ve kibriya isbatı..
Bunda ayrıca şu manaya işaret vardır: Yüce Allah'tan noksan sıftların alınması;
ancak, onun büyük azamet ve kibriyası uğrunadıı.
Mana, üstte anlatıldığı gibi olunca., üstte anlatılan iki kelime mizanda ağır,
Rahman'a daha sevimli gelir..
Bundan başka, teşbih tevbenin anahtarıdır. Hatta, tevbenin de zübdesidir;
hülâsasidır. İşbu manayı, bazı mektuplarda tahkik etmiştim.
Sonra..
Teşbih, günahların mahvine vesiledir. Keza, seyyiatların dahi affına.. Mana
böyle olunca., elbette mizanda ağır gelir; hasenat kefesini ağır bastırır.
Rahman'a dahi sevimli gelir.. Zira o: Affı sever.
Bir başka mana da şu ki:
Teşbih okuyan kimse. Yüce Mukaddes zatı, şanına lâyık olmayan eylerden tenzih
edip kemal ve cemal sıfatını onun için isbat ederse., o Kerim Vehhab o Zat'tan
beklenir ki: Tesbih okuyanı, kendisine lâyık olmayan şeylerden temizleyip o
hamd eden kimsede dahi kemal sıfatını yarata.. Nitekim, Allah-ü Taâlâ, bir
âyet-i kerimede şöyle buyurdu:
— «İhsanın karşılığı, ihsandan başka mıdır?.» (55/60)
Hiç şüphe edilmeye ki: Tekrarı sonunda o iki kelime, seyyiatın mahvi için
mizanda ağır gelir. Onların vasıtası ile güzel huylar bulunacağından, Rahman'a
dahi sevimlidir..
Vesselam..
***