Sıra Gezmeleri
- Ayrıntılar
- Kategori: Lezzet ve tarz
- Gösterim: 1302
Kış mevsimi, ev gezmelerinin, dostlarla bir araya gelmenin fazlalaştığı bir zaman dilimidir. Özellikle hanımlar arasında bu buluşmalar sık sık yapılır. Sevdiklerimizle bir arada olmak, sıcak çayların, kahvelerin eşlik ettiği sohbetlerle bir kuş gibi hafifleyerek ayrıldığımız gezmelere kim hayır diyebilir ki? Bir İngiliz dostum, sizde bu gezmeler mükemmel bir tedavi sağlıyor, dertlerinizi doktora değil sevdiklerinize anlatıyorsunuz, bu inanılmaz bir şey, demişti.
Sabah kahvesi, öğleden sonra oturmaları hanımlar arasında sık görülürse de, çalışan kesim cumartesiyi beklemek zorundadır. 1950’li yıllarda hanımlar sabahtan akşama kadar devam eden günlük gezmeler yaparlardı. Bu gezmeler kahveyle başlar, yemekle devam eder, arkasından yaz mevsiminde bağ, bahçe meyveleri; kış mevsiminde çerez, çetnevir ikramları yapılırdı. Yemekli gidilmezse sabah kahvesine veya o dönemlerde çok görülen kabul günlerine gidilirdi. Kabul günlerinin yaygınlaşmasıyla ikramlar tabaklarda verilmeye başlandı. Evlerde yapılan tatlı ve tuzlu kurabiyeler tabaklarda uzun süre yer aldı. Daha sonra yerlerini sıra gezmelerinin ikramlarına bıraktı.
Sıra gezmeleri önceleri kabul günü ikramlarıyla başlasa da zamanla “masa açma” şekline dönüştü. Masalarda kurabiyelerle birlikte pasta ve yaprak hamuru ile yapılan pastacı börekleri; daha sonra zeytinyağlı sarmalar, dolmalar, yemekler; sigara, su böreği gibi ev börekleri; kısır, batırık, içli köfte, çiğköfte, muhammara, mantı gibi yöresel yiyecekler de masalara eklendi.
1970’li yıllarda bu ikramların ekonomiye etkilerini inceleyen araştırmalar yapıldığını hatırlıyorum; çünkü herkes ben bir tane fazla yapmalıyım diye ikram çeşitlerini fazlalaştırdı. Çok değerli Prof. Dr. Ayşe Baysal hocamın “hanımlar kısır gibi bir bulgurlu yiyecek, bir de arkasından tatlı ve tuzlu yapın” ikazları bile fayda vermedi, ikramlar arttırıldıkça arttırıldı; Anadolu’da sıra gezmelerinde bu ikram bolluğu hâlâ devam etmekte…
Ben de, her şeyde olduğu gibi yemekte de aşırılığa gidilmesini gereksiz buluyorum. Sağlığa zararlı olması bir yana, ev sahibi de yorgunluktan kolaylıkla kendine gelemiyor. Bu hafta dostlarınızla çayınızda size refakat edecek bir kısır tarifine yer verelim. Afiyetle efendim…
Kısır
MALZEME (4 kişilik):
1 su bardağı ince bulgur
1 su bardağı su (kaynar)
1 iri soğan (ince kıyılmış)
4 domates (kabukları alınıp, kıyılmış)
4-5 ince biber (ince kıyılmış)
¼ su bardağı zeytinyağı (zevke göre biraz fazla veya az)
1 tatlı kaşığı kırmızı biber ve tuz (zevke göre fazla veya az)
1 yemek kaşığı nar ekşisi veya 2 yemek kaşığı limon suyu
Beraberinde
Haşlanmış asma veya lahana yaprakları
Marul yaprakları (limon sıkılmış)
Domates, salatalık dilimleri
Turşu
Yapılışı: Bulguru kaseye koy. Kaynar suyu karıştırarak ilave et, kapak ört. Bulgur kabarınca sebzeleri, zeytinyağını, tuzu, biberi, nar veya limon suyunu ilave et, karıştır. Tabağa düzenle.
Nevin Halıcı
pazar.zaman.com.tr