وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَى
Ve le sevfe yu’tîke rabbuke fe terdâ.
| ve | : ve |
| le | : elbette, mutlaka |
| sevfe | : yakında olacak |
| yu'tî-ke | : sana verecek, ihsan edecek |
| rabbu-ke | : senin Rabbin |
| fe | : böylece |
| terdâ | : sen razı olacaksın |
Muhakkak Rabbin sana verecek de hoşnuud olacaksın.
Ve muhakkak ki, sana Rabbin ihsan buyuracak, sen de hoşnut olacaksın.
ve ileride rabbın sana atâ edecek öyle atâ edecek ki rızaya ereceksin
ileride Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın!
Rabbın sana verecek ve sen hoşnut olacaksın.
Rabbin şüphesiz sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Şüphesiz, Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana öylesine verecek ki, (O'ndan da, verdiğinden de) razı olacaksın, (hoşnud olmaya devam edeceksin).
Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de O’ndan ve verdiğinden razı olacaksın.
İleride (kıyamet günü), Rabbin sana (şefaat makamını) verecek de hoşnud olacaksın.
Şüphesiz Rabbın, sana verecek ve sen, hoşnud olacaksın.
Ve elbette yakında Rabbin, öyle şeyler verecek ki sana, sonuçta râzı olacaksın.
Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın.
Rabbin suphesiz sana verecek ve sen de hosnut olacaksin.
Rabbin sana verecek ve sen razı olacaksın.
Elbette rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın.
Ve zamanı geldiğinde Rabbin sana (kalbinden geçeni) bağışlayacak ve seni hoşnut kılacak.
Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.
Elbette Rabbin sana verecek, böylece sen hoşnut kalacaksın.
Rabbin sana öylesine verecek ki, sen hoşnut olacaksın.
Rabbin, sana verecek ve sen râzı olacaksın.
Rabbin sana verecek de sen hoşnut olacaksın!
Rabbin yakında sana verecek ve sen de beğeneceksin.