وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَّكَ مِنَ الْأُولَى
Ve lel âhıretu hayrun leke minel ûlâ.
| ve | : ve |
| le | : mutlaka, elbette |
| el âhıretu | : ahiret, bundan sonraki |
| hayrun | : daha hayırlı |
| leke | : senin için |
| min(e) | : den |
| el ûlâ | : evvel |
Elbette âhiret senin için dünyâdan hayırlıdır.
Ve elbette ki, senin için ilerisi evvelinden daha hayırlıdır.
ve her halde sonu senin için önünden daha hayırlı
Ve kesinlikle senin için sonu önünden (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
Ahiret senin için dünyadan iyi olacaktır.
Doğrusu ahiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.
Muhakkak ki âhiret senin için dünyadan daha hayırlıdır.
Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
Ve elbette Âhiret senin için Dünya'dan daha hayırlıdır.
Elbette senin için her zaman, işin sonu, başından daha hayırlıdır.
Muhakkak ki ahiret, senin için dünyadan daha hayırlıdır.
Ahiret, elbette senin için dünyadan daha hayırlıdır.
Ve elbette âhiret, önceki dünyâdan da hayırlıdır sana.
Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
Şüphesiz senin için son olan, ilk olandan (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
Dogrusu ahiret senin icin dunyadan daha hayirlidir.
Andolsun senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır,
Şüphesiz senin için son olan, ilk olandan (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
öteki dünya senin için (hayatının) bu ilk bölümünden mutlaka daha iyi olacak!
Gerçekten ahiret/sonuç senin için dünyadan/evvelinden daha hayırlıdır.
Şüphesiz senin için son olan, ilk olandan (ahiret dünyadan) daha hayırlıdır.
Senin için âhiret dünyadan hayırlıdır.
Senin sonun, ilkinden iyi olacaktır.
Sonrası, senin için öncesinden elbette ki daha mutlu ve kutlu olacaktır.
Senin için son (ahiret) ilkten (dünyadan) daha iyidir.