hacc suresi 28. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78


لِيَشْهَدُوا مَنَافِعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ فِي أَيَّامٍ مَّعْلُومَاتٍ عَلَى مَا رَزَقَهُم مِّن بَهِيمَةِ الْأَنْعَامِ فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْبَائِسَ الْفَقِيرَ

Li yeşhedû menâfia lehum ve yezkurusmallâhi fî eyyâmin ma’lûmâtin alâ mâ rezakahum min behîmetil en’âm(en’âmi), fe kulû minhâ ve at’ımul bâisel fakîr(fakîre).


li yeşhedû: şahit olsunlar
menâfia: menfaat, fayda, yarar
lehum: onlar için (vardır)
ve yezkur ismi allâhi: ve Allah'ın ismini ansınlar
fî eyyâmin: günlerde
ma'lûmâtin: malûm olan, bilinen, belli
alâ mâ: şey(ler)e
rezaka-hum: onlara rızık verdi
min behîmeti el en'âmi: yürüyen (dört ayaklı) hayvanlardan
fe: artık, böylece
kulû: yeyiniz
min-hâ: ondan
ve at'ımû: ve doyurunuz
el bâise el fakîre: muhtaç fakir


Hasan Basri Çantay
«Tâki kendilerine âid menfeatlere şâhid (ve haazır) olsunlar. Allahın rızk olarak kendilerine verdiği dört ayaklı davarlar (kurbanlıklar) üzerine ma'lûm olan günlerde Allahın adını ansınlar. İşte bunlardan yeyin, yoksulu, fakîri de doyurun».

Ömer Nasuhi Bilmen
«Tâ ki, kendileri için birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve kendilerini merzûk etmiş olduğumuz dört ayaklı kurbanlık hayvanlar üzerine malum olan günlerde Allah'ın ismini ansınlar. Artık onlardan yeyin ve yoksul fakirlere yediriniz.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Gelsinler kendilerine aid bir takım menfeatlere şâhid olsunlar ve En'am behîmelerinden kendilerine merzûk buyurduğu kurbanlıklar üzerine ma'lûm günlerde Allahın ismini ansınlar da onlardan yeyin ve yoksulu, fakıri doyurun

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.

Diyanet İşleri (eski)
Taki kendi menfaatlerine şahid olsunlar; Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yiyin, çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.

Diyanet İşleri
Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.

Diyanet Vakfi
(27-28) İnsanlar arasında haccı ilân et ki, gerek yaya olarak, gerekse nice uzak yoldan gelen yorgun argın develer üzerinde, kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günlerde Allah'ın ismini anmaları (kurban kesmeleri için) sana (Kâbe'ye) gelsinler. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.

Celal Yıldırım
Tâ ki kendileri lehine bir takım menfaatlere şâhid ve hazır olsunlar. Allah'ın onlara rızık olarak sunduğu eti yenen hayvanlara (kurban etmelerine) karşılık belli günlerde Allah'ın ismini ansınlar. Siz de onların etinden yeyin ve sıkıntıya uğramış fakirlere yedirin.

Suat Yıldırım
(26-28) Zira Biz vaktiyle İbrâhim’e Beytullah'ın yerini belirlediğimiz zaman: "Sakın Bana hiç bir şeyi ortak koşma ve Ben’im Mâbedimi tavaf ederken, kıyamda, rükûda veya secdede olarak ibadet edenler için tertemiz tut!" Hem bütün insanları hacca dâvet et ki gerek yaya, gerek uzak yollardan gelen yorgun argın develer üzerinde sana gelsinler. Gelsinler de bunun kendilerine sağlayacağı çeşitli faydaları görsünler ve Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık hayvanları, belirli günlerde Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Siz de onların etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.

Ali Fikri Yavuz
Tâ ki kendilerine ait menfaatlere şahid olsunlar ve Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği dört ayaklı hayvanlar (kurbanlıklar) üzerine belirli günlerde (kurban kesme günlerinde) Allah’ın adını ansınlar. İşte bu kurbanlıklardan yeyin ve muztar fakiri doyurun.

İbni Kesir
Ta ki kendileri için faydalara şahid olsunlar ve Allah'ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de bunlardan yeyin. Çaresiz kalmış yoksulu da doyurun.

Abdulbaki Gölpınarlı
Gelsinler de kendilerine âit olan menfaatleri elde etsinler ve kendilerine rızık olarak verilen dört ayaklı hayvanları, muayyen günlerde Allah'ın adını anarak kessinler. Yiyin artık onlardan ve yok yoksul fakiri de doyurun.

Adem Uğur
Ta ki kendilerine ait bir takım yararları yakînen görmeleri, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belli günler de Allah'ın ismini ansınlar. Artık ondan hem kendiniz yeyin, hem de yoksula, fakire yedirin.

Ali Bulaç
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.

Bekir Sadak
Taki kendi menfaatlerine sahid olsunlar; Allah'in onlara rizik olarak verdigi hayvanlari belli gunlerde kurban ederken O'nun adini ansinlar. Siz de bunlardan yiyin, caresiz kalmis yoksulu da doyurun.

Fizilal-il Kuran
Gelsinler de çeşitli yararlarını gözleri ile görsünler ve Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belirli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Bu hayvanların etinden hem kendiniz yiyiniz, hem de sıkıntı içinde bulunan yoksullara yediriniz.

Gültekin Onan
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Tanrı'nın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.

Muhammed Esed
de (bunun) kendilerine sağlayacağı yararları görsünler; ve (kurban için) belirlenen günlerde, (bu amaçla) O'nun kendilerine rızık olarak sağladığı hayvanlar üzerine Allah'ın ismini ansınlar; ve böylece siz de bunlardan yiyin ve darlık içindeki yoksulu da doyurun.

Şaban Piriş
Kendilerine faydalı olacak şeyleri görsünler, Allah’ın onlara rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde, Allah’ın adını anarak kurban etsinler. Ondan hem siz yiyin hem de muhtaç durumdaki fakiri doyurun.

Tefhim-ul Kuran
Kendileri için bir takım yararlara şahid olsunlar ve kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah'ın adını ansınlar. Artık bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun.

Ümit Şimşek
'Böylece haccın kendilerine sağlayacağı yararları görsünler ve belirli günlerde, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Onun adını ansınlar. Sonra onlardan hem siz yiyin, hem de yoksullara ve darlığa düşmüş kimselere yedirin.

Süleyman Ateş
Ki kendileri için birtakım faydalara tanık olsunlar ve (Allâh'ın) kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allâh'ın adını ansınlar. Onlardan yeyin, sıkıntı içinde bulunan fakire de yedirin.

Yaşar Nuri Öztürk
Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.

Edip Yüksel
Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. 'Onlardan yeyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin.'