Fıkıh Köşesi

ATA DİNİ - I

Soru: "Fıkıh köşesinde, bir suale cevap verirken "Allah-u Teala'nın (cc) varlığına inanan, indirdiği hükümlere teslim olan ve bunu diliyle ikrar eden kimselere müslüman, reddedenlere de gayr-i müslim denilir. (..) Atalarını öne sürerek; İslam nizamını reddedenler ile cahiliye dönemindeki müşrikler arasında bir fark yoktur" dediniz (..) 'Atalar dini' şeklinde vasıflandırdığınız inancın delili nedir? Türk müslümanlığı şeklinde ifade edilen din anlayışı, atalar dinine girer mi?"

CEVAP: Atalarını sevmekte ölçüsüz davranan ve haddi aşan insanların, ataları adına bir inanç sistemi kurmaları mümkündür. Kurulan bu inanç sistemi, zanna dayanan batıl bir din gibi, toplum tarafından da benimsenebilir. Hatta Peygamberler adına bile, böyle bir batıl inanç sisteminin kurulması mümkündür. Mesela: Hz. İsa'nın (as) Allah'ın resulü olduğuna iman etmek ve bu mahiyet içerisinde kendisini sevmek, her müslümanın üzerine farzdır. Buna mukabil, hristiyanların (sevgilerini bahane ederek) Hz. İsa'yı "Allah'ın oğlu"(!) olarak vasıflandırmaları ve teslis itikadını geliştirmeleri, itikadi bir felakettir. Bu noktada Hz. İsa (as) ile teslis itikadını geliştirenleri, birbirinden ayırmak şarttır. Bu kısa girişten sonra; atalar dininin mahiyetiyle ilgili delillere geçebiliriz. Hak ve batıl; bazı kimselere nisbet edildiği için değil, kendi özlerinde taşıdıkları keyfiyet sebebiyle önemlidir. Atalar dini; geçmişe karşı beslenen ölçüsüz saygı ve sevgi üzerine kurulan, batıl bir sistemdir. Atalarının amellerini bahane ederek, Kabe-i Muazzama'yı çıplak olarak tavaf eden Mekke müşriklerinin gerekçesi şudur: "-Günah işlediğimiz elbiselerle ibadet edemeyiz. Atalarımız da böyle yaparlardı. Allah da böyle emretmiştir."(5) Bu amelleri ve iddiaları üzerine: "Onlar bir kötülük (fahşa) yaptıklarında: 'Atalarımızı bu yol üzere bulduk. Allah da böyle yapmamızı emretti' derler. Onlara de ki: 'Allah kötülüğü (fahşayı) asla emretmez. Allah'a karşı (iftira etmek suretiyle) bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?'( El Araf Suresi: 28) ayet-i kerimesi nazil olmuştur. Burada atalar dinine mensup kimselerin, Allah-u Teala (cc)'ya dahi iftira etmekten çekinmedikleri beyan edilmiştir.
Diğer meseleye gelince: Türkiye'de resmi ideolojinin kurmayları; laiklik adına, bizantizmi ön plana çıkarmışlardır. Allah için (li'llah) olan camileri ve mescidleri "Devlet dairesi", din görevlilerini de "Devlet memuru" haline getiren zihniyet, kavmiyetçi bir din anlayışını ön plana çıkarmaktadır. Bu batıl bir gayrettir. Meselenin özü budur. Birbirimize dua edelim.

(1) Sahih-i Buhari- İst: 1401 K. Rikak: 4,
Ayrıca El Acluni- Keşfu'l Hefa- Beyrut: 1351 C: 1 Sh: 68.
(2) İmam-ı Gazali-Kitabu'l Va'zı ve'l İtikad- Kahire: 1970 Sh: 27 vd.
(3) Sünen-i İbni Mace, İst: 1401 K. Fiten 14,
(4) Sahih-i Müslim İst: 1401 K.İman: 201.vd.
Ayrıca Sünen-i Ebu Davud-İst: 1401 K.Talak: 15
(5) İmam-ı Alusi- Ruhu'l Meani- Beyrut: 1985 C: 8 Sh: 109, Ayrıca Mecmuatu't Tefasir- İst: 1979 C: 2 Sh: 540, Hasan El- Nedvi- Dört Rükün- Konya:1969 Sh: 299

Günün Sözü

"Kişinin mâlâyânîyi (dînine ve dünyasına faydası olmayan şeyi) terk etmesi, dîninin güzelliğindendir.” (Hadîs-i Şerif—Tirmizî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.