Emanet ve Ehliyet
"MÜELLİFE-İ KULÛB" MESELESİ
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 4349
889 Zekât; mahiyetini beyan ettiğimiz yedi sınıfın bütün ferdlerine veya bazısına temlik yoluyla (Milk edindirmek, vermek sûretiyle) edâ edilir.(73) İmam-ı Şafii (rh.a) "Her sınıftan en az üç kişiye verilmek sûretiyle edâ edileceğini" esas almıştır.(74) Dürri'l Muhtar'da: "Zekât veren kimse, bu sınıfların hepsine veya bazısına -velev ki herhangi sınıftan bir kişiye olsun- verebilir. Çünkü cins bildiren "Elif lâm", topluluğu iptal eder. Şafii her sınıftan üç kişiye verilmesini şart koşmuştur" hükmü kayıtlıdır. İbn-i Abidin bu metni şerhederken "Cins bildiren" "Elif, lâm" topluluğu iptal eder" hükmünü şu şekilde izah ediyor: "Cins bildiren "Elif lâm"dan murad; ayetteki "lilfûkarai" kelimesinin başındaki harf-i tariftir. Bu harf-i tarif cinse, yani hakikate delâlet eder. Halebi diyor ki, "Bu yedi sınıf zekât ehlinden sadece bir kişiye vermenin caiz olduğunu ta'lildir. Yalnız bir sınıfa vermenin caiz olmasına gelince, onun illeti şudur: Ayetten murad, kendilerine zekât vermek caiz olan sınıfları beyan etmektir, yoksa onlara vermeyi tayin etmek değildir.""(75) Firaset sahibi her mü'min kabul eder ki; gününüzde "Ulû'lemr" ve onun zekât toplamakla görevlendirdiği "Âmil" yoktur. Ayrıca Allah (cc) yolunda silâhlı mücadele veren fakir mücahidlerin sayısı da oldukça azdır. "Mükâteb köle'nin de" bulunmadığı dikkate alınırsa, geriye: Fakir, miskin, yolcu ve borçlu kalır!..
890 Zekât verilen mal, nisab miktarına ulaşmıyorsa, bunu tek bir kişiye vermek daha efdaldir. Zahidi 'de de böyledir.(76) Ancak nisab miktarını aşarsa, bir kişiye vermek mekrûh olur. Zira bu fiilde, karşıdakini "Zengin" duruma getirmek vardır. Bu gibi hallerde; birkaç fakir arasında taksim edilir.