Emanet ve Ehliyet

YEMİN-İ GÂMUS

2003 : Bir kimsenin yalan olduğunu bile bile ve kasden yaptığı yemindir. İnsanları aldatmak için; kendisi, aksinin sâbit olduğunu bildiği halde, Allah (cc)'ın adını kullanarak yemin eden kimse "Gâmus (Büyük, Günâha sokan) yemin" yapmıştır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Bir kimse yalan yere yemin ederse, Allahû Teâla (cc) onu cehennem ateşine koyar"(63) buyurduğu bilinmektedir. Bunun dışında Abdullah b. Amr b. As (ra)'dan rivayet edildiğine göre; Resûlullah (sav) bir bedevinin büyük günâhlarla ilgili sualine cevap verirken, bunlar arasında "Yemin-i Gâmus'u" da zikretmiştir. Bedevi, yemin-i gâmus'un ne olduğunu sorunca Resûlullah (sav): "- Gâmus yemin; müslümanın malını elinden almak için yapılan hileli yemine denir" buyurmuştur. Hanefi fûkahası: "Gamûs yeminin keffâreti yoktur. Çünkü keffâret; günahların örtülmesi için, şer'i şerifin koyduğu hududlardır. Dolayısıylae keffâret; bir açıdan, ibadet hükmündedir. Yalan yere (ve insanları aldatmak için) yemin eden kimsenin günâhı keffâretle örtülecek cinsten değildir. Tevbe ve istiğfar etmesi gerekir"(64) hükmünde ittifak etmiştir. İmam-ı Şafii (rha): "Gâmus yeminde keffâret vardır. Çünkü onu kasıdla yapmış ve Allah'ın ismi ile bağlamıştır. Allahû Teâla (cc)'nın isminin hürmetini çiğneme günâhını kaldırmak için, keffâret vermesi gerekir" hükmünü zikreder. İbn-i Münzir: "Bir kimse, bilerek yalan yere yemin etse (Yemin-i Gâmus), ona keffâret gerekmez. İmam-ı Şafii buna katılmaz ve günâhkar olsa bile, onun keffâret vermesi gerektiğini söyler"(65) diyerek; İmam-ı Şafii (rha)'nin dışında,diğer müctehidlerin, yemin-i gâmus'ta keffâret olmadığı hususunda ittifak ettiğini kaydeder!.. İmam-ı Kurtubi: "Fakihler, gâmus yemin hakkında ittifak etmişlerdir. Fâkihlerin cumhurunun ittifak ettiklerine göre bu (Gâmus yemin); hile, yalan ve kandırma yeminidir. Bu bakımdan keffâret vermek de farz değildir" hükmünü zikreder. Sonuç olarak; İslâm ûleması, yalan yere yemin eden ve insanları aldatan kimsenin, büyük bir günâh işlediğinde müttefiktir.

Günün Sözü

"Kişinin mâlâyânîyi (dînine ve dünyasına faydası olmayan şeyi) terk etmesi, dîninin güzelliğindendir.” (Hadîs-i Şerif—Tirmizî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.