Geleneksel Türk Sanatları-Kat-ı
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 2477
Herhangi bir düz kağıdın, süslü kağıdın (mesela ebrulu bir kağıdın) veya derinini oyulmasıyla yapılan sanata katı'denir. Katı' sanatında, kesilip çıkartıldıktan sonra başka bir yere yapıştırılan kısma "erkek oyma", içi oyulmuş kısma ise "dişi oyma" adı verilir. Cilt sanatının şemse ve köşebent tarzındaki ince ve zarif motifleri, hüsn-i hat örnekleri, vazo desenleri tek çiçekler, buketler, tabiat manzaraları ve tasvirleri oyma sanatında en çok rastlanan şekiller olarak, cilt kapaklarında, murakka' kıt'alarda, albümlerde ve el yazması eserlerin süsleri arasında görülür.
Geleneksel Türk Sanatları (Minyatür)
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 3350
Minyatür, Latince "kırmızı ile boyamak" anlamına gelen miniare kelimesinden türemiştir. Bir kitapta konu başlıklarını minium, yani sülyen ile belirginleştirmeye miniare denirdi. Zamanla metni süsleyen resimlere de minyatür dendi.
İranlılar ve Türkler bu tarz resme "Nakış resim" veya "Hurde nakış" demişlerdir. En erken minyatür önreklerine III. yy'da rastlanır. Sasaniler döneminde Mani adlı bir sanatçı kendi yazdığı kitabını resimlemiş ve daha sonra onun yolunda giden bir çok öğrenci yetiştiriltilmiştir.
Geleneksel Türk Sanatları (Tezhip)
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 7195
Geleneksel süsleme sanatlarımızın çok yaygın bir kolu olan tezhib Arapça'da altınlama anlamına gelen bir süsleme tekniğidir.En erken örneklerini yazma kitap sanatındaki Kur'an, dua, bilim ve edebi kitaplarda görmek mümkündür. Türk tezhib sanatçısının yüzyıllar içersinde farklı usluplarda geliştirdiği en mükemmel tezhibleri dini kitaplar için yaptığı kuşkusuz bilinen bir gerçektir. Çalışmalarını ve gelişmelerini devlet himayesinde saraya bağlı nakışhanelerde sürdüren bu sanatkarlar Müzehhip adı altında anılırlar.Tezhib sanatının vazgeçilmez malzemesi olan altın uzun bir ameliyeden sonra varak (ince levha) halde müzehhipin eline ezilmek üzere gelir. Zamki arabi ile ezilen altın su ile ipekten süzülür, din-lendirilir. Daha sonra kurutularak toz haline gelir.
Geleneksel Türk Süsleme Sanatları (Ebru)
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 3756
Ebru tarihçesi: Zamanla Ebru olarak anılan bu sanatın kelime kökeni Farsça Ebri: bulut bulutumsu, Çağatayca: Ab-ru : su yüzü ‘ den geldiği bilinmektedir. Türkistan’ da doğan bu sanatın başlangıcının 9. y.y olduğu sanılmaktadır. Fakat elimizde tam bir belge niteliği taşıyan bilgi bulunmaktadır.1447 yılına ait olduğu söylenen en eski ebrunun Topkapı sarayında olduğu söylenmektedir. Fakat şu an o ebruya ulaşılamadığı için elimizde bulunan en eski ebru Topkapı Sarayın’da ki 1554 yılına ait olan ebrudur diyebilmekteyiz.
Geleneksel Türk Sanatları (çini)
- Ayrıntılar
- Kategori: Türk sanatları
- Gösterim: 13160
İlk müslüman Türk Devletini kuran Karahanlılar dönemine ait yapılarda görülmeye başlayan çini süsleme geleneği, Türk Çini Sanatının bin yılı aşkın bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları tarafından çini süslemeleri devam ettirilmiş, Selçuklular, egemenlikleri altına aldıkları yerlerde inşa ettikleri pek çok cami, medrese, kervansaray, saray, türbe ve benzeri eserleri çinilerle bezemişlerdir. Anadolu Selçuklu Devletinin dağılmasından sonra, çini geleneğini sürdürme çabası,