Ceylân Pınarı!

Ben...

Bir zamanlar...

Seni görürdüm gözlerimde...

Ben...

Bir zamanlar, severdim aynaları...

Su içen bir ceylan gibi yüzüme sokulup, bakardım kendi gözlerime...

Sen, benim gözlerimden; bana bakardın! ..

 

Ben, bir zamanlar seni görürdüm gözlerimde...

Bir 'aaahh' desem, buharlanırdı yüzü göllerin! ..

 

Şimdi is sarıyor kırılmış aynaları, her ahımda; tütüyor içim...

Tütüyor içim! ..

 

Ben...

Ben bir zamanlar seni görürdüm gözlerimde...

Ben; sen gibi bakar,

sen gibi güler,

ve sen gibi, severdim...

Sen gibi! ..

 

Aynalar bana benzemezdi içimde sen varken;

Hani, toprak yolun bir adımlık çukurunda birikmiş suya benzemediği gibi gökyüzünün!..

Aynalar bana benzemezdi içimde sen varken;

Hani ben, parıldarken...

Hani ışıl ışılken; elektrik verilmiş ampulleri gibi, kristal avizelerin...

 

Ben, bir zamanlar...

Seni seyrederdim, su içtiğim göllerde seenn sanıp, aksimi!..

Ben, bir zamanlar; senn kokan nefesimden buharlanmış göllerin yüzüne yazardım adını, parmağımla!..

 

Ben, bir zamanlar; severdim seyretmeyi, aynaları...

Hani içimde sen varken... Hani, seni sızdırırken dışıma... Hani, seni yansıtırken; bilsem de sığmayacağını gökyüzünün, yüzüme!..

Ben, bir zamanlar severdim aynaları...

Ben, bir zamanlar severdim;

Sevilirken!..

 

Ceylanlar sokulur da pınar başına...

Kimse bilmeez;

Pınarların suyuyla mı doyar ceylanlar, yoksa ceylanların gözünden mi dolar pınarlar!..

 

 

Muammer Erkul

 

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.