Televizyonun 'cahilliğe' etkisi

Televizyon seyretmek eskisi gibi gözlerimize zarar vermiyor. Ama bu "tamamen zararsızdır" anlamına da gelmiyor... Cahillikler kitabından...

1960’ların sonuna kadar katok ışın tüplerinin kullanıldığı televizyon cihazları çok düşük seviyelerde ultraviyole radyasyon yayardı ve televizyon seyredenlere 2 metreden dahayakından televizyon seyretmemeleri tavsiye edilirdi.

Çocular en risk altında olanlardı. Çocukların gözleri mesafede meydana gelen değişikliklere çok kolay uyum sağladığından, çocuklar yetişkinlere göretelvizyonu çok daha yakından seyredebiliyorlardı.

Yaklaşık 40 yıl önce, Sağlık ve Güvenlik için Radyasyon Kontrolü Sözleşmesi, üreticilerin katot ışını tüpleri için kurşunlanmış cam kullanmalarını zorunlu hale getirerek televizyonları tamamen güvenli hale getirdi.

Televizyonun asıl zararı, yarattığı tembel hayat tarzından kaynaklanmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalarla, çocuklardaki obezite oranının arttığı, bunun da televizyon seyretmekle doğrudan ilgili olduğu ortaya kondu.

Araştırmalara göre çocukların televizyon başında geçirdiği süre, spor yaparak ya da açık hava etkinliklerinde geçirdikleri süreden çok daha fazlaydı.

2004’te Pediatrics dergisinde yayınlanan bir araştırma, günde 2-3 saat televizyon seyreden çocuklarda Dikkat Toplama Bozukluğu (ADD) görülme ihtimalinin diğer çocuklara göre yüzde 30 daha fazla olduğu sonucuna vardı. 2005’te Nielsen araştırma şirketi ortalama bir Amerikan ailesinin günde 8 saat televizyon başında olduğunu ortaya koydu. Bu on yıl öncesine kıyasla yüzde 12,5’luk bir artıştır ve 1950’lerde ilk kez yapılan televizyon izleme istatistiklerinden beri görülmüş en yüksek orandır. Amerikan Pediatri Akademesi 70 yaşına gelmiş bir Amerikalının televizyon izleyerek ortalama 8 yıl harcamış olacağını hesapladı.

Kaynak: Cahillikler Kitabı

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.