Çocuğun sosyal gelişiminde okul-aile-arkadaş faktörü

27164Hem okul hem de aile ortamının ortak amacı; çocukların ve gençlerin iyi yetişmeleri ve başarılı olmalarıdır.Toplumsallaşma ve sosyalleşme yolunda aileden sonra ilk temel adım okulda atılır. Çocuk için okul; uyması gereken kurallar ve öğrenmesi gereken bilgilerle karşılaştığı ilk toplumsal kurumdur. Elbette ki her çocuk okula başladığı zaman yetiştiği aile ortamının özelliklerini taşır. Yeni ortamı ise öğretmenin onunla kurduğu ikili ilişkilerle tanımaya başlar. Hem okul hem de aile ortamının ortak amacı; çocukların ve gençlerin iyi yetişmeleri ve başarılı olmalarıdır.

Öğretmenini seven çocuk, okul ortamını da sever ve bağlanır. Fakat öğretmenini sevmeyen çocuk okuldan soğuyabilir.

Yapılan araştırmalarda öğrencilerin sevdikleri öğretmenin dersine daha çok çalıştıkları ve bu derslerde daha başarılı oldukları sonucu ortaya çıkmıştır. Varlığının öğretmen tarafından kabul görmesi, sevilmesi çocuk için çok önemli bir ihtiyaçtır. Eleştirilmek, beğenilmemek çocuğu korkutur. Bu durum çocukta duygusal olarak kendine güvensiz, kendine değer vermeyen bir kişilik yapılanmasına neden olur; sosyal açıdan yalnızlığa ve başarısızlığa iter.

İdeal öğretmen çocuklara başarı ya da başarısızlıkları ile değil, kişilikleri ile değerli olduklarını hissettirmeli ve zaman zaman bunu sözel olarak ifade etmelidir. Öğretmen öğrencilerin duygu ve düşüncelerini hoşgörüyle dinlemeli, onlara değer vermeli. Çocuğun gelişim özelliklerini bilmeli, bu özelliklere uygun davranmalı ve buna göre ilişki kurmalıdır. Öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve özendirici bir ortam oluşturmalı, öğretimde verdiği bilgiyi hayata geçirmeye yardımcı olmalıdır. Öğrencilerin olumlu kişilik özellikleri, sosyal davranışları ve ders dışında kalan ilgi ve yetenekleri de öğretmenlerce dikkate alınmalıdır.

Çocuğun arkadaş grubu da sosyal tavırlarını etkileyen bir faktördür. Bu sosyal tavırlar, çocuğun genellikle diğer bireylere ve hayata karşı tüm tutum ve davranışlarını içerir. İlk olarak ailede kazanılan bu tavırlar, çocuğun arkadaş grubuyla olan ilişkileri sonucu değişebilir. Çünkü çocuk arkadaşlarının beğenisini, saygınlığını kazanmak için onların tutum ve davranışlarını en üst düzeyde yapmaya çaba harcar. Arkadaş grubuna karşı çıkması çok zordur. İstemeyerek de olsa grubun çoğunluğunun istediği davranışı yapmak zorunda kalır. Aksi takdirde korkaklıkla, mızıkçılıkla suçlanır ki, hiçbir çocuk bu duruma düşmek istemez. İşte bu nedenlerle eğer çocuğun arkadaş grubu bozuk, ahlak dışı ve suç niteliğinde davranışlar gösteren kişilerden oluşmuş ise, çocuk da zamanla değişir ve onların değerlerini benimseyerek aynı davranışları göstermeye başlar.

Ailesi tarafından gerekli ihtiyaçları karşılanmayan ve kendine güveni olmayan çocuktan okulda yardım olmaksızın kendine olan güvenini geliştirmesi beklenemez. Okul (öğretmen –arkadaş) aynı zamanda ailedeki olumsuz tutumların telafisi için de çok önemlidir.

Her çocuğun kendini duygusal ve sosyal açıdan güvenli hissedebileceği, korkularını ve güvensizliğini yenebileceği, öğretmeninin ve arkadaşlarının onu kabul ettiği bir ortama ihtiyacı vardır. Bu amaçla okulda çocuğa başarabileceği görev ve sorumluluklar verilmeli. Öğrencilerin fırsatlardan eşit şekilde yararlanmaları sağlanmaya çalışılmalı. Örneğin sınıf başkanlığına ya da herhangi bir eğitsel kol çalışmasını yönetmeye fırsat tanınmalıdır. Böylece çocuk yeni yetenekler geliştirebilir, kendine olan güvenini kazanabilir ve daha önemli başarılar için motive olabilir.


Genel bir kural olarak okul öncesi dönemde aile içi deneyimler, okul döneminde de aile dışı deneyimler (okul, öğretmen, arkadaş) kişilik oluşumu ve yapılanmasında büyük bir önem taşımaktadır.

Dünya Bülteni

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.