Mektubat-ı Rabbani-Tam Metin Tercümesi-Abdülkadir Akçiçek-Çile Yayınları-1979
329.Mektup
- Ayrıntılar
- Kategori: Mektubat-ı Rabbani
- Gösterim: 4148
329. MEKTUP
MEVZUU:
a) Bazı suallere cevap..
b) Küçük berzahın bazı acaip, garaip
hallerini beyan.
c) Taun ile ölümün fazileti.
NOT: İmam-ı Rabbani Hz.leri bu mektubu,
Şeyh Bediüddin Siharanfuri'ye yazmıştır. .
Allah'a hamd olsun. Selâm seçmiş olduğu
kullarına.
*** Mübarek mektup ulaştı. Ona şu hususlar
derc edilmiş:
-Bu tarafta, zorlu hadiseler zuhur etti.
Onların biri taun, diğeri ise, kıtlık... Allahu Teala, bizleri ve sizleri bu
gibi beliyyelerden korusun. Şu hususları da yazmışsın:
-Bu fitnelerin olmasına rağmen, gece gündüz
ibadetle geçmektedir; batın mamurdur.
Bunun için, Allah'a hamd ü şükürler olsun.
Mektuba dere edilen suallerin cevabı şöyle sıralanabilir
a) Çoğu vakit sünnetlerde, Kâfirun, İhlâs,
Muavvezeteyn sureleri okunmalıdır.
b) Kefen işinde, erkekler için sünnet olan
iki kattır. Sarık sarılması zaiddir; biz, sünnet olanla yetinelim. Onun için
bir cevap yazmadık. Kazurat ile kirlenme ihtimali vardır. Bu babda sağlam bir
dayanak ve Maveraünnehir ulemasının buna dair bir işi yoktur. Uzun entarilerin
kefen yerine giydirilmesini caiz gördüler. Şehitlerin kefenleri dahi giydikleri
elbiselerdir. Hazret-i Sıddık elbisesi ile tekfin edilmesini vasiyet edip söyle
dedi:
-Beni bu iki elbisemle gömünüz.
Allah onlardan razı olsun.
a) Bir manaya göre, küçük berzah, dünya
yerlerinden sayıldığına göre; orada terakki durumunun olması caizdir. Bu yerin
dahi, orada çeşitli şahıslara göre, değişik durumları vardır. Herhalde, şu
mübarek cümleyi duymuş olacaksın:
"Peygamberler, kabirlerinde namaz
kılarlar."
Resulullah (sav) Efendimiz, Miraç gecesi
Musa'nın (as) kabrinden geçerken gördü ki: Kabrinde namaz kılıyor. Aynı anda,
semaya yükseldiği zaman, Musa'yı (as) orada buldu. O yerin acaip garaip işleri
vardır. Merhum büyük oğlumun vefatı dolayısı ile bugünlerde oraya çokça nazar
etmekteyiz; oradan garip sırlar zuhur etmektedir. O kadar ki, eğer ondan bir
nebze anlatacak olsak, fitneye sebep olur. Cennetin tavanı, Arş-ı meck ise;
kabir dahi cennet bahçelerinden bir bahçedir, isterse, kısır akıl bunu
tasvirden yana aciz olsun; bu acaipten işlere nazar eden bir başka göz vardır.
d) Şöyle böyle durumlardan sonra, mücerred
iman, her ne kadar kurtarır ise de, kelime-i tayyibenin yükselmesi, yararlı
amele bağlıdır.
e) Ölümden kaçmak, büyük günahlardan sayılır
ki; savaş alanında askerken kaçmaya benzer. Bir kimse, veba olan yerde sebat
eder de, sabırlı olursa; ölünce şehit olur. Kabir fitnesinden dahi emin
bulunur. O kimse ki, kabırla orada durur, ölmez; gazilerden sayılır. Bu manada
bir şiir:
Şayet bana:
-Öl...
Derse sem'an ve taaten;
Bu davetçiye derim;
-Ehlen ve merhaben...
***
Günlerdir, beni balgam ve öksürük perişan
etti. Beden zaafı dahi, son haddine vardı. Bunun için, zaruri olarak, cevapları
kısadan aldık.
Vesselam.
***