Tatlı zehir
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1480
Muhallebi yiyen biri sadece ben tatlı yiyorum diyebilir. Bu tatlının uzun vadede kendi vücudunda ya da hayatında meydana getireceği sonuçlardan habersizdir.
Aynı şekilde tembel tembel oturan biri için, tembel tembel oturmak tatlı gelir; hatta birçokları için hafta sonları ve tatiller hiçbir iş yapmadıkları için çok tatlı diye tanımlanır. Ne var ki, yenilen bu tatlıların uzun vadede istenmeyen sonuçları vardır.
Zor zamanlarınızı daha da zorlaştıracak 15 kusurlu hareket!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1911
Devamını oku: Zor zamanlarınızı daha da zorlaştıracak 15 kusurlu hareket!
1- SIZLANMAK
Ona buna dert yanarız. Belki sakinleşmek, belki de bir çözüm bulmak, yardım almak için fakat sızlanacağınız en yakınınızdaki kişinin dahi bir süre sonra size “sızlanıp duruyor işte” diyerek küçümseme ihtimali yüksek. Bu hareket sizi daha da ümitsizliğe itecektir. Çünkü koçluk dilinde yaygın olan “olumlama” psikolojisine tam ters bir hareket yapıyorsunuz demektir. Dikkat etmek gerek, harflerin, kelimelerin gücü sandığımızdan da fazla. Hatta konuştuğumuz şeylerin “dua” yerine geçme ihtimali de yüksek. “Aura”mızı kirleten ya da pırıl pırlı yapan bir sır, bir güç var kelimelerde.
IQ'nuzu sakın internetten test etmeyin!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1148
Uzmanlar, sanal ortamdaki testlere kesinlikle güvenilmemesi ve mecbur kalmadıkça çocuklara zekâ testi yaptırılmaması konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Sanal ortamda, IQ testi olduğu iddia edilen sorular, belirtilen sürede cevaplanmaya çalışılır. Zekâ seviyesini öğrenmek isteyen birçok kişi ise test sonucuna göre kendini değerlendirir.
Ancak uzmanlar, sanal ortamdaki bu testlere kesinlikle güvenilmemesi gerektiğini söylüyor.
Kendinize gizli sabotajı 10 adımda bulun ve durdurun!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1170
Devamını oku: Kendinize gizli sabotajı 10 adımda bulun ve durdurun!
Az bilinen ve çoğu zaman inkar edilen bir gerçek var ki insanlar size sizin gizlice istediğiniz biçimde davranırlar. Başkalarının size nasıl davranacağını belirleyen sessiz talebiniz, karşılaştığınız herkesi kapsar ve herkes tarafından algılanır.
İçinizdeki görünmeyen yaşam nedir? Herhangi bir insan ya da olay ile karşılaştığınızda, görünmeye çalıştığınız şeklin tersine, esas hissettiklerinizdir.
Başka bir deyişle, içinizdeki görünmeyen yaşam, gerçek içsel durumunuzdur. Herhangi bir sözcük alışverişi olmadan çok önce, başkalarıyla iletişim kuran iç halinizdir. Sizinle karşılaşan biri, önce iç benliğinizden gelen bu sessiz işaretleri algılar.
Farkında olmak
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1401
Paskal "İnsan, fiziki yapısı bakımından bir saman çöpünden daha zayıftır fakat ruhsal yapısı itibariyle oldukça güçlü ve çeviktir. Her şeyden önce saman çöpü varlığının farkında değildir oysa insan, varlığının ve sorumluluklarının farkındadır, işte insanı üstün kılan da budur" der.
Gerçekten insan aklı iradesi, bilgi ve bilinç donanımlarıyla akılalmaz işler yapabilecek yeteneklere sahip. Fakat bütün bunların da ötesinde soru sormak, farkında olmak ve sorumluluk yüklenmek onun konumunu belirliyor... İnsan, iman ve bilinci sayesinde sadece kendi sorumluluğunu değil bütün insanlığın sorumluluğunu da kuşanmaktadır.
Duyguların eğitimi
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1589
Duyguların eğitimi, insanın ontolojik varlığının ve ayrıcalığının, biricikliğinin su yüzüne çıkmasını ve onun konumunun, evrendeki yerinin belirlenmesini sağlıyor. Çünkü, içinde bulunduğu durumun ve yaptığı eylemin farkında olan ve sorumluluk yüklenen tek varlıktır insan...Evrende yalnızca insana has olan duygular, aynı zamanda kişinin bütün eylemlerini harekete geçiren ve yönlendiren bir iç kuvvettir. Eğer yaptığınız işten keyif almasanız, üzülmeseniz, yerilmeseniz, sevinmeseniz, ağlamasanız, heyecanlanmasanız, boş bir araziye terk edilmiş cansız bir nesneden farkınız olmaz ...
Bizi harekete geçiren ve karar vermeye teşvik eden birincil kuvvettir duygularımız...O yüzden, aklımızı, zihnimizi, irademizi eğitirken aynı şekilde duygularımızı da eğitime tabi tutmalı ve doğru yönlendirmeliyiz.
Başarmama tercihi!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1149
Herhangi bir başarının üstesinden gelmiş herhangi birini gördüğünüz zaman, bilmeniz gereken şey şudur ki; o işi başaramamış milyonlarca kişi var!..
Rahat olun yani diğer rahat olanlar gibi, umursamazlar, yarınlarla hiiiç derdi olmayanlar gibi! Yani aynen de kardan adamlar gibi eriyip gideceksiniz günün birinde!
Şimdi, kulağını getir de sana bir küpe fısıldayayım: Başarısızlık, bir tercihtir!
Hep “daha”sını istemek acı veriyor!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1214
Eviniz, arabanız, iyi bir işiniz, çocuklarınız ve paranız var, sağlığınız da yerinde… Yani sahip olmak istediğiniz birçok şeye sahipken neden hala kendinizi mutsuz hissediyorsunuz? Hayatınızda eksik olan şey ne, nedir sizi mutlu edecek olan?” Hep daha fazla çalışma, daha fazla tüketme, daha çok para kazanma ve harcama…
Bütün bunlardan kedinizi alamıyorsanız, ’derin mutsuzluğunuz’ daha devam edecek demektir. Affluenza, tüketim kültürü eleştirmenleri tarafından ortaya atılan bir terim. ‘Mutsuzluk virüsü’ ya da ‘daha fazla’ sendromu henüz klinik anlamda psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanmıyor. Ancak uzun vadede pek çok sorunu beraberinde getireceği ve insanlardaki derin mutsuzluk duygusunu artıracağı yorumları yapılıyor.
Sır Çelişkisi
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1683
Sırlar... Hangimizin yok ki? İçimizde sakladığımız, başkalarının bilmesini istemediğimiz, "suya" anlatsan bile kesinlikle hafiflemeyen, taşıdıkça ağırlaşan gönüllü yükümüz... Bâzen de hayatımızın çelişkisi haline gelir; "Söylesem mi, söylemesem mi?"
Ehh, bâzı mâsum sırlar vardır; karşı tarafla paylaştığınızda, kuvvetle muhtemel, sizi mutlu eder, bâzıları da sizi bir ömür boyu pişman eder...
Sırlarla ilgili oldukça mânidâr atasözlerimiz de vardır; "Sırrını söyleme dostuna; dostun, söyler dostuna..."
Üzüntüyü çoğaltmak
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1227
Üzüntüye gark olmuş. İnsanların arasına karışmaktan kaçıyor. Gecesi gündüzüne karışmış. Geç yatıp geç kalkıyor. Alıp başını gitse. Gitse ve uzun uzadıya düşünse.
"Sorunlar her zaman düşünerek çözülmez ki!" diyeceğim tutuyor, kendimi tutuyorum.
Gece birkaç kez uyanıyor. Gözünü açar açmaz hemen aklına gelen, o söz. Sabah uyandığında da, o sözle güne başlıyor. Gün boyu başka bir şey düşünemiyor, ne kadar uğraşsa da. O sözü aklından atmak, hiç duymamış olmak için neler vermezdi ki.
Kelimelerin İhaneti!
- Ayrıntılar
- Kategori: Kişisel gelişim
- Gösterim: 1229
Ne zordur ağzımıza gelen kelimelerin içimize geri dönüşümünü sağlamak,
Düşünmeden bir avazda çıkan sözler ortalığı kasıp kavururken,
Telafisi mümkün müdür?…
Ne yapacağını ya da ne söyleyeceğini bilemezsin.
İçinden gelmiştir ve sana göre doğruları söylemişsindir.
Haklı ya da haksızsındır...