فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
Fel mugîrâti subhâ(subhan).
| fe | : sonra |
| el mugîrâti | : ansızın akın edenler |
| subhan | : sabah vakti |
sabahlayın baskın yapanlara,
Sonra sabahleyin baskın verenlere.
Ve sabahleyin baskın basan
sabahleyin baskın basanlara,
Sabahleyin akın edenlere,
Sabah sabah akına çıkanlara;
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
Sabahleyin baskın basanlara,
Sabah erkenden baskın basan,
Sabah vakti akın edenlere,
Sabah sabah baskın yapanlara,
Sabah çağı, düşmanı basanlara,
(Ansızın) sabah baskını yapanlara,
Sabah vakti baskın yapanlara.
Sabah sabah akina cikanlara;
Sabah akşam akına çıkanlara,
Sabah vakti baskın yapanlara.
sabah vakti akına koşan,
Sabah vakti baskın yapanlara ..
Sabah vakti baskın yapanlara,
Sabah vakti bastıranlara,
Sabahleyin akın edenlere,
Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere,
Sabah sabah akın edenlere,