فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا
Fe vesatne bihî cem’â(cem’an).
| fe | : sonra |
| vasatne | : ortasına daldılar |
| bi-hî | : onunla |
| cem'an | : topluluk |
Bununla bir topluluğun tâ ortasına girenlere (ya'nî atlara) ki,
Sonra onunla bir topluluğun ortasına girenlere (andolsun ki),
Bir derneği o demde ortalayan kuvvetlere kasem eylerim ki
o anda bir derneği ortalayanlara (topluluğun ortasına dalanlara) ki,
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara yemin ederim ki,
Düşman topluluğunun içine dalanlara ki:
(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.
(1-8) Harıl harıl koşanlara, (nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara, (ansızın) sabah baskını yapanlara, orada tozu dumana katanlara, derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki insan, Rabbine karşı pek nankördür. Şüphesiz buna kendisi de şahittir ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.
Ve (Düşmanın) bir topluluğuna dalıp ortalayanlara and olsun ki,
Derken düşman kuvvetinin ortasına dalan atların hakkı için ki:
Böylece, o dem, düşman topluluğu ortasına girenlere ki,
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara,
Derken düşman topluluğunun tâ ortasına dalanlara.
Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki,
Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Dusman toplulugunun icine dalanlara ki:
Düşman topluluğu içine dalanlara ki,
Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
(körcesine) bir ordunun içine dalan!
Topluluğun ortasına dalanlara ..
Bununla bir (düşman) topluluğun orta yerine kadar dalanlara.
Düşmanın ortasına dalanlara:
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara.
Derken, onunla bir topluluğun ortasına dalanlara ki,
Ve topluluğun içine dalanlara ki;