Kalplerin Keşfi

İBLİS VE AZABINI BEYAN

Ulu Allah (C.C.) söyle buyuruyor:
"Eger dönerlerse (Allah'in emrine uymaktan ve Resul'ünün gösterdigi yoldan yüz çevirirlerse) bilsinler ki. Allah kâfirleri sevmez (onlarin ne tevbelerini kabul eder ve nede günahlarini bagislar)"

(Al-i imran. 32)

Nitekim ulu Allah (C.C.) kendini büyük görüp Allah (C.C.)'in ululugunu kabul etmedigi için iblisin tevbesini kabul etmemistir. Buna karsilik Hz.Adem (A.S)'e tevbe etmeyi ilham etmesi ve tevbesini kabul etmesi, kendi dili ile günahini itiraf etmesi, pismanlik duymasi ve kendini suçlamasindan dolayidir.

Üstelik Hz. Adem'in (A.S.) isledigi kusur, gerçek manada günah sayilmaz. Çünkü peygamberler (Allah (C.C.)'in selâmi üzerlerine olsun) masumdurlar alimler tarafindan kabul edilen sahih görüse göre ne peygamber olmadan önce ve ne de peygamberken günah islemezler, günaha düsmekten korunmusturlar. Hz. Adem'in (A.S.) kusuru, sadece görünüste günahtir Buna ragmen o ve Havva, Allah (C.C.)'a söyle seslenmislerdir: Kur'an-i Kerim´de ulu Allah (C.C.) bize onlarin yakarisini söyle bildirmektedir:

"Ey Rabb'imiz! Biz kendi kendimize zulmettik. Eger sen bizi bagislamaz, bize merhamet etmezsen, hiç süphesiz hüsrana ugrayanlardan olacagiz"
(A´raf Sûresi. 23)
Görülüyor ki, Hz. Adem (A.S.) ve Havva yaptiklarina pisman olarak hemen tevbeye yönelmisler ve Allah (C.C.)'in rahmetinden ümit kesmemislerdir.

Nitekim ulu Allah (C.C.)söyle buyuruyor:

"Allah'in rahmetinden sakin ümit kesmeyiniz" (Zümer Sûresi. 53)
Iblise gelince, o ne günahini itiraf etmis, ne yaptigina pisman olmus, ne kendini suçlamis ve ne de tevbe etmeye yönelmis, üstelik de Allah (C.C.)'in rahmetinden ümit kesmis, kendini begenmistir.

Her kim ki, tutumu seytan gibi olursa tevbesi kabul edilmez. Buna karsilik günah isledikten sonraki tavri Hz. Adem (A.S.) gibi olanlarin tevbelerini Allah (C.C.) kabul eder.
Çünkü kaynagi nefsi arzularin azginligi olan her günahin affedilmesi umulur, ama kendini begenmislige dayanan hiç bir günahin affedilmesi beklenemez. Hz. Adem'in (A.S.) kusuru nefsi arzularin azginligina dayaniyorken seytanin günahi ise kendini begenmislikten ileri geliyordu.

Anlatildigina göre Iblis bir gün Hz. Musa'ya (A.S.) gelir ve ona sorar ki:

«Allah (C.C.)'in kendisine elci olarak seçtigi ve zaman zaman konustugu kimse sen misin?»

Hz. Musa (A.S): «evet, fakat sen kimsin ve ne istiyorsun» diye karsilik verir.

Seytan kendini tanitmadan Hz. Musa'ya (A.S.) su teklifte bulunur, «Allah (C.C.)'ina bildir ki yaratiklarindan biri senden tevbesinin kabul ediimesini diliyor.»

Bunun üzerine Allah (C.C.)'dan Hz. Musa'ya (A.S.) su vahiy gelir:

«ey Musa, ona de ki, senin hatirin için dilegini kabul ediyorum. Yalniz ona Hz. Adem (A.S)'in kabrine secde etmesini söyle. Eger secde ederse tevbesini kabul ederek günahlarini
bagisalayacagim.»

Hz. Musa (A.S.) durumu seytana bildirince o küplere biner, eski büyüklenme edasini yine takinarak söyle der:

«ey Musa! Ben ona cennette iken secde etmemistim de simdi ölüsüne mi secde edecegim.»

Rivayete göre cehennemde Iblis'in azabi agirlastirilir ve ona «Allah (C.C.)'in azabini nasil buluyorsun» diye sorulur, «olabileceginden daha agir» diye cevap verir. Bunun üzerine ona denir ki: «Adem, cennet bahcelerindedir. Ona secde et, özür dile de bagislanasin.» Fakat o bu teklifi kabul etmeye yanasmaz. Bunun üzerine çektigi azab, bütün cehennemliklerin azabinin yetmis bin kati kadar agirlastirilir.

Haberde bildirildîgine göre ulu Allah (C.C.), her yüz bin senelik azab devresinden sonra seytani cehennemden çikarir ve Hz. Adem'i (A.S.) cennetten çikararak seytana ona secde etmesini emreder, fakat seytan bu emre uymaya yanasmayinca yeniden atese atilir.

Kardeslerim! Seytan'dan kurtulmak istiyorsaniz. Allah (C.C.)'a sariliniz. O'na sigininiz.
Kiyamet günü gelince meydana atesten bir kürsi kurulur, üzerinde Iblis çikar, bütün seytanlar ve kâfirler çevresinde toplanir, sesi aniran bir esek sesi gibidir, söyle konusur, «ey cehennemlikler! Allah (C.C.)'in daha evvel va'dettikleri bugün nasil buldunuz?» Etrafindakiler hep bir agizdan hepsi dogruymus» derler.

Seytan da onlara der ki: «bu gün merhametten umut kestigim bir gündür.» Bunun üzerine Allah (C.C.) meleklere onu ve yardakçilarini atesten topuzlarla dövmelerini emreder. Ebediyen çikarma emri duymaksizin kirk sene burada iskence çekerler. Cehennem azabindan Allah (C.C.)'a siginiriz.

Anlatildigina göre Kiyamet günü Iblis mahsere getirilir, daha önce kurulan atesten bir koltuga oturmasi emredilir. Boynunda lanet halkasi vardir. Allah (C.C.) azab meleklerine onu oturdugu koltuktan sürükleyerek cehenneme atmalarini emreder. Fakat boynundaki halkaya asilan melekler, onu sürüklemeyi basaramazlar. Bunun üzerine Allah (C.C.) Cebrail (A.S)'e yanina seksen bin melek alarak onu cehenneme çekmelerini emreder, fakat o da basaramaz. Arkasindan Allah (C.C.) Israfil (A.S) ve Azrail (A.S)'e de yanlarina alacaklari seksen biner kisi ile birlikte ayni emri verir, fakat bunlar da onu yerinden kipirdatamaz. Bunun üzerine Allah (C.C.) buyurur ki:

«boynunda o lanet halkasi varken yaratmis oldugum bütün meleklerin bin kac kati bile biraraya gelseler, onu cehenneme tasiyamazlar.!» Anlatildigina göre, Iblis'in birinci kat gökte iken ismi «Abid» , ikinci kat gökte iken ismi «Zahid» , üçüncü kat gökte iken ismi «Arif» , dördüncü kat gökte iken ismi «Veli» , besinci kat gökte iken adi «Taki» , altinci kat gökte iken adi «Hazin» , yedinci kat gökte iken adi «Azazil» idi.

Fakat Levh-i Mahfuz'daki adi. «iblis» idi. o sonunda basina gelecek olanlari bilmiyordu.
Ulu Allah (C.C.) kendisine Hz. Adem'e (A.S.) secde etmesini emredince Allah (C.C.)'a dedi ki: «onu benden üstün mü tutuyorsun? Ben ondan daha hayirliyim. Beni atesten onu ise çamurdan yarattin», Allah (C.C.) seytana «ben diledigimi yaparim» diye cevap verdi.

Kendini daha serefli gördügü için burun kivirarak ve tepeden bakarak Hz. Adem'e (A.S.) secde edecegi yerde arkasini çevirdi, diger bütün melekler bu emre uyarak kapandiklari secdede uzun bir müddet beklerken o sipsivri olarak ayakta kaldi.

Melekler baslarini kaldirip da onun kendileri ile birlikte secde etmemis oldugunu görünce sükür maksadi ile ikinci sefer secdeye kapandilar. O ise arkadaslarina yan yan bakarak, onlara katilmayi asla düsünmeyerek ve Allah (C.C.)'in emrini kirdi diye hic bir pismanlik duymayarak yine tek basina eyakta kaldi.

Bunun üzerine Allah (C.C.) yakisikli vücudunu bozdu, onu domuz suretine çevirdi, basini deve basi ve gögsünü büyük deve hörgücü biçimine koydu, yüzü maymun yüzüne döndü, gözleri yüzü boyunca uzanan iki yarik halini aldi. Burun delikleri hakamet çanagi gibi acildi, dudaklari
ökuzünkilere döndü, azi disleri domuzunkiler gibi agzindan disariya firladi, sakali yolundu, çenesinde sadece yedi seyrek tüy kaldi.

Allah (C.C.) onu önce cennetten, sonra gökten ve daha sonra yeryüzünden kovarak adalara sürdü. Simdi yeryüzüne ancak gizli gizli ayak basabiliyor. Kâfirlerden biri oldugu için Allah (C.C.)'in laneti Kiyamet gününe kadar onunla birliktedir.

Oysa ki, daha önce yakisikli, dört kanadli, bilgili, çok ibadet istelen, meleklerin Tavusu ve
en büyügü olan, daha bir çok imrenilir, sifatlar tasiyan bir kimse idi. Bunlarin hiç birisinin ona faydasi olmadi. Bundan herkesin ibret almasi gerekir.

Söylendigine göre Iblis tuzaga düsürülünce Cebrail (A.S) ve Mikâil (A.S) aglamaya baslarlar. Allah (C.C.), onlara «niye agliyorsunuz» diye sorar. Onlar da «sana varan yolda tuzaga düsmeyecegimizden emin degiliz» derler. Ulu Allah (C.C.) da onlara «iste öyle olunuz, benim yolumda tuzaga düsmeyeceginize hiç bir zaman güvenmeyiniz» buyurur.

Anlatildigina göre Iblis, Allah (C.C.)'in katinden kovulunca O'na der ki:

«ey Rabb'im! Adem yüzünden beni cennetten kovdun. Ben ondan kendi basima öç alamam, ancak sen beni üzerine salarsan öcümü alabilirim!» Allah (C.C.) ona: «seni onun ogullari üzerine satiyorum, çünkü peygamberler senin tuzagindan korunmuslardir» diye karsilik verir.

O "daha baska imkanlar istiyorum" der. Allah (C.C.) ona "O´nun soyundan gelen her cocuga karsilik senin soyun iki kat hizla üreyecek" diye cevap verir.

Seytan yine "daha da isterim" der. Allah (C.C.) ona "onun soyundan gelenlerin kalbleri senin yatagindir, onlarin damarlarinda dolasabilirsin" diye karsilik verir.

Seytan yine "daha da isterim" der. Allah (C.C.) ona "atli yaya bütün yardakcilarini onun soyundan gelenlerin üzerine sal, mallarina ortak ol, yani haram yollardan kazanarak mesru olmayan yerlere sarfetmelerini saglamaya calis. Cocuklarina ortak ol, yani onlarin haram yollardan veya günah olan ciftlesme sekilleri ile cocuk peydahlamaya calis, cocuklarina putperestlik inancini hortlatan isimler taktirmaya calis, batil dinlere ve gayri mesru mesleklere yönlendirilmelerine sebeb ol. Onlari kandirabilmek icin bol bol asilsiz vaadlerde bulun.

Mesela putlarin koruyuculuguna güvenmelerini saglamaya calis. Babalarinin soylulugundan medet ummayi tavsiye et, tevbeyi sonraya birakabilecekleri hususunda onlari kandirmaya calis", diye cevap verdi."

Seytanin bu tuzagina karsi Hz.Adem (A.S) de Allah (C.C.) der ki, "Ya Rabbi! Onu benim üzerime saldin, eger senin yardimin olmazsa ona karsi kendimi savunamam"

Allah (C.C): Hz.Adem (A.S)´e "Senin soyundan her yeni dogan cocugun basina meleklerden bir koruyucu veriyorum" diye cevap verir.

Hz.Adem (A.S): "Daha cok isterim" der. Allah (C.C.) ona: "iyiliklerin mükafati on kattir" diye karsilik verir. Hz.Adem (A.S) "Daha da isterim" der. Allah (C.C) ona: "zürriyetinin canlari cikmadikca tevbe etme imkani ellerinden almam" diye cevap verir.

Hz.Adem (A.S) "Daha da isterim" der. Nihayet Allah (C.C.) "ince eleyip sik dokumadan onlari affederim" diye cevap verince, Hz.Adem (A.S) "Bununla yetiniyorum der.

Bunun üzerine iblis tekrar ortaya cikarak der ki: "Ya Rabb´i! Adem´in soyundan peygamberler yarattin, onlara kitaplar indirdin, hani benim elcilerim?" Allah (C.C.) "Kahinler" diye cevap verir. Seytan: "Kitaplarim ne olacak?" diye sorar. Allah (C.C.): "Vücudlara dögmeler yolu ile islenen yazi ve resimler" cevabini verir. Seytan: "Sözüm ne olacak?" der. Allah (C.C.): "Yalan" diye karsilik verir. Seytan: Kur-an´im ne olacak?" der. Allah (C.C.): "Siir" diye cevap verir. Seytan: "Müezzinim kim olacak?" der. Allah (C.C.): "Calgi aletleri" diye cevap verir. Seytan: "Mescidim neresi?" der. Allah (C.C.): "Carsi ve Pazar" diye karsilik verir.
Seytan «"evim neresi?" diye sorar. Allah (C.C.) "Hamam" diye cevap verir. Seytan: "yiyecegim ne olacak?" der. Allah (C.C.): "TÜzerinde adim anilmayan her türlü gida maddesi" diye karsilik verir.

Seytan: "Ne içecegim?" der. Allah: (C.C.) "Sarhosluk veren bütün içecekler senin" karsiligini verir. Seytan: "Tuzaklarim neler olacak?" der. Allah (C.C.): "Kadinlar" cevabini verir.

Günün Sözü

"İnsanlara mevkî, makam ve seviyelerine göre muâmele ediniz.” (Hadîs-i Şerif—Ebû Dâvûd)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.