Kalplerin Keşfi
Bid'at ve Nefsi Arzûlara Uymanın Haram Oluşu
- Ayrıntılar
- Kategori: Kalplerin Keşfi
- Gösterim: 4058
Peygamber'imiz (s.a.v.) buyuruyor ki:
"Dayanaksiz olarak ortaya çikarilan yeni seylerden kaçininiz. Cünki dayanaksiz olarak ortaya atilan her yenilik bid'attir. Her bid'ât da sapikliktir, her
sapikliik ise cehenneme sürükler."
Peygcmber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Su dinimizde kim ondan olmayan bir yenilik ortaya atarsa, ileri sürdügü yabanci yenilik, reddedilmistir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Benim ve benden sonra gelen Râsid halifelerimin sünnetinden (yolundan)
ayrilmayiniz.»
Bu hadisler, Kur'ân'i Kerim´e. Sünnete ve ileri gelen âlimlerin görüs birligine aykiri düsen her yeniligin kabul edilmez bir bid'ât oldugunu belirtir.
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Kim iyi bir çigir açarsa hem kendi sevabi ve hem de Kiyamete kadar o çigirdan gidenlerin sevabi üzerine olur. Buna karsilik kim kötü bîr çigir açarsa hem kendi günâhi ve hem de Kiyamet Günü'ne kadar o çigirdan gidip kötülük isteyenlerin günâhi üzerine olur."
Katade
«Hic süphesiz, bu benim dosdogru anayolumdur. Ona girin. Yan yollara sapip ondan ayrilmayin. Iste Allah (C.C) size bunlari emrediyor ki, kötülüklerden sakinasiniz» (En´am - 153) mealindeki âyet hakkinda söyle der; «Bilesiniz ki. Hak Yol tektir. Özü hidâyettir. Cennete ulasir. Seytan bir cok yan yollar ortaya atmistir. Hepsi de sapiktir. Varis yerleri de cehennem'dir.»
Abdullah Ibni Mes'ûd buyurur ki; «Peygamber'imiz bir gün bize eliyle bir çizgi çizdi ve «Bu Allah'in dogru yoludur» buyurdu. Arkasindan o ana çizginin sagindan ve solundan geçen bir kac çizgi daha çizdi ve «Bunlar da çesitli yollardir, her birinin basinda birer seytan durur ve kendi yoluna çagirir» duyurdu ve su âyeti okudu:
«Hiç süphesiz, bu benim dosdogru anayolumdur. Ona girin. Çesitli yanyollara sapip Allah'in Yolu'ndan ayrilmayin. Allâh. kötülüklerden sakinasiniz diye size bunlari emreder»
(Bakara - 188).
ibni Abbâs. âyette geçen «Çesitli yanyollar, türlü türlü sapikliklardir» der.
Ibni Atiyye de «çesitli yollar» ifadesinin izahinda buyurur ki:
«Bu çesitli yanyolar, Yahudilik. Hiristiyanlik, atesperesttik ve diger sapik dinler ve ayrintilarla ilgili meselelerde sahsî arzu ye inâdlara kapilarak çesitli sapiklik ve bid'âtlar ortaya koyanlara sâmildir. Bundan maada tartisma ve didismelere dalip kendilerini kaybedenlerin yollari inada sümulü vardir. Bunlarin tamami sapikliga mâruz ve yanlis inançlara sapma ihtimali ile karsi karsiya olan yönelmelerdir.» Peygamberimiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Sünnetimden yüz çevirenler, benden degildir.» Yine Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Gök yüzünün altinda tapilan putlardan Allah'in en çok gücüne gideni, nefsi arzulara tapilmasidir.»
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Hiç süphesiz, en hayirli söz. Allah'in Kitabi, en hayirli yol Muhammed'in (S.A.V) gittigi, yoldur. En fena seyler, dayanaksiz olarak sonradan ortaya konanlardir. Her bid'ât bir sapikliktir. Sizin hakkinizda en çok korktugum sey, midelerinizin ve cinsî organlarinizin arzulan ve nefsi isteklerin sapikliklaridir. Dayanaksiz olarak sonradan ortaya atilan seylerden sakininiz. Cünki dayanaksiz olarak ortaya atilan her degisiklik bir sapikliktir.»
Peygamberimiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
«— Ulu Allah, kabullendigi bid'âttan vazgeçmedikçe, her bid'âd; ile tevbe orasina perde germistir.»
Peygamberimiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Ulu Allâh, bid'atcinin ne orucunu, ne hacceni, ne ömresini, ne cihâdini ve ne de herhangi bir tasarruf ve adaletli uygulamasini kabul etmez. Hamurdan kilin siyrilmasi gibi bid'âtçi da Islâm'dan çikar.
Sizi gecesi gündüz gibi olan aydinlik bir anayol üzerinde birakiyorum. Helak olmaya yönelenlerden baska hic kimse ondan sapmaz. Her hayatin bir amaci, her amacin da bir zaafi vardir. Amaci benim sünnetim olanlar hidâyete ermislerdir. Amaci baska olanlar de helak olmuslardir.
ümmetim hakkinda su üç seyden korkarim:
1) Âlîmin sapikligi.
2) Nefsin arzularina uymak.
3) Zâlim idare."
OYUN VE EGLENCE ARAÇLARININ YASAKLIGI
Peygamber'imiz ((s.a.v.).) buyuruyor ki:
"Kim arkadasina, (Gel seninle kumar oynayalim) derse, sadaka versin."
«— Kim tavla veya dama oynarsa, elini domuz etine ve kanina bulastirmis gibi olur.»
«— Tavla oynayip arkasindan namaza duran kimse domuz kani ve irin le abdest alip namaza duran kimse gibidir.»
Yani, namazi kabul olunmaz. Nitekim ayni hadisin baska bir rivayetinde, bu hüküm kesinlikle ifâde edilmistir.
Beyhakî'nin. Yahya Ibni Kesir'e (R. Anhum) dayandirarak bildirdigine' göre. Peygamberimiz bir gün tavla oynayan bir gurup ile karsilasinca "Kalbter eglencede, eller isliyor. Ve diller bos sözler söyler söylüyor." buyurur.
«— Kumar, satranç, tavla ve benzeri haram oyunlar oynayan su adamlara rastladiginiz zaman onlara selâm vermeyin, onlar size selâm verirlerse selâmlarini almayin.»
«— Su üc sey Meysirdendir. Kumar, zar atmak ve hamamda islik öttürmek.»
Hz. Ali (K.V.) bir gün satranç oynayan bir guruba rastlayinca buyurdu ki:
«Nedir bu basinda oturdugunuz putlar? Allâh adina yemin ederek söylüyorum ki, birinizin yanar bir kor avuclayarak sönünceye kader avucun da tutmasi bunlara degmekten onun için daha hayirlidir. Allah adina yemin ederek söylüyorum ki, sizler bundan başka şeyler için yaratildiniz.» Satranç oynayanlar, en yalanci kimselerdir. Öldürülmedigi halde «öldürüldüm» derler. Ölmedigi halde «öldüm» derler.
Ebû Musa el-Es'âri buyurur ki.
"Satranci ancak günahkârlar oynar."
Bilesin ki, çalgi âletleri üçe ayrilir:
1) Haram olanlar. Bunlar ud, tanbur, düdük ve davul - zurna gibi sarki okuyucularina eslik eden âletlerdir.
2) Mekruh olanlar. Bunlar tek basina calinmadigi halde sarkiciyi costuran kaval ve kemence gibi âletlerdir.
3) Mübâh olanlar. Bunlar da eglence âleti degil de boru ve harb davulu gibi haberlesme âletleri ile nikâh için çalman tef gibi toplantiya çagirma ve herhangi bir hususu ilân etmek için kullanilan âletlerdir.