Rum Kayserinin Kızı Delirmiş.

admin_627862812İbrahim–i Havvâs hazretleri anlatıyor.
"Bir sene, hacca gitmeye niyet ederek yola çıktım. Ne zaman Kâbe–i şerif tarafına gitmek istedimse, gayri ihtiyarî ters istikamete doğru gidiyordum. Allah–ü Teâlâ'nın iradesi beni bu tarafa çekiyordu. En sonunda Bizans’a doğru gitmeye karar verdim. Þehre girdim. Yüksek bir köşk gördüm. Kapısı önün de, bir kısım insanlar toplanmıştı, içlerinden birine sordum:
–Niçin toplandınız?
–Rum Kayserinin kızı delirmiş, çâre bulmak için şehrin bütün doktorlarını buraya topladılar, dedi.
Bunda bir hikmet olsa gerek deyip içeri girdim. Odada Kayser'in kızı ile karşılaştım. Kayser'in kızı beni görünce:
–Ey İbrâhim–i Havvâs! Hoş geldin, dedi.

Ben, hayret içinde:
–Beni nasıl tanıdınız? diye sordum:
–Cânımı cânâna teslim etmek istedim ve Hak Teâlâ'dan sevdiği bir kulunu yanımda bulundurmasını niyâz ettim. "İbrâhim–i Havvâs sana gönderildi," diye bir nida duydum, dedi. Bunun üzerine:
–Peki hastalığınız nedir? diye sorduğumda kız:
–Bir gece dışarı çıkıp, ibret nazarı ile gökyüzüne baktım. Allah–ü Teâlâ Hazretleri, beni benden aldı. Kendimden geçtim. "Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah" kelimesi dilime, mâ-nâsı kalbime geldi. Bu kelimeyi dilimden düşürmez oldum. Bu sebepten hâlime delilik, bana da deli, dediler, diye cevap verdi.
O zaman ben:
–Bizim diyâra gelmek ister misin? deyince, o da:
–Sizin diyârda ne vardır? dedi.
–Mekke, Medîne, Beytülmukaddes var, deyince:
–Sağ tarafına bak, dedi. Baktım, bir düzlükte Mekke, Medîne ve Beytülmukaddes karşımda duruyordu. Hayret içinde mukaddes beldeleri seyre dalmıştım ki, kızın sesini işittim:
–Vakit yaklaştı, istek ve arzu haddi aştı, dedi ve Kelime–i şehâdet getirip rûhunu teslim etti.

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.