Bir soru..

cati2Türkiye’nin çatısına çıktınız mı hiç? Evet çatı, niye şaşırdınız? Size coğrafya dersinde; “Çocuklar! Doğu Anadolu Bölgesi, yurdumuzun en yüksek bölgesi olduğundan, buraya Türkiye’nin çatısı denir” demediler mi? O zaman sizin coğrafya öğretmeniniz en önemli bilgilerden birini vermeyi unutmuş. Þimdi öğrenmiş oldunuz efendim!.

Çatı! Yani tavan arası; küflü eşyaların olduğu, işe yaramayan, atıl, bazen de antika eserlerin yer aldığı, örümcek ağlarıyla kaplı yer. Bunu mu anlıyoruz “çatı” deyince? Veya zaman zaman da esrarengiz olayların, entrikaların döndüğü karanlık mekan. Þayet çatıyı böyle anlar ve şark illerimiz için böyle düşünürseniz, size şunu derim; “doğunun adamına laf yok”..

peri_bacalarHavası sert, insanı merttir doğunun. Bakmayın şimdi üç- beş çapulcunun, doğunun adını kirletmeye çalışmasına. Her neyse, ben işin siyasi yönüyle ilgilenmiyorum, size Konya’dan bir yol haritası çizeyim isterseniz. Buyurun efendim, beraber çıkalım yola;

Konya’dan çıkarken hedefiniz doğu ise, ilk durağınız Aksaray olur. Orada, Somuncu Babanın ruhuna bir Fatiha okuyup, soluğu Nevşehir’de alırsınız. Ihlara Vâdisi bütün gizemiyle açmıştır size kollarını. Mağara içi yaşam örneklerini görür, peri bacalarıyla bir çok turisti kendisine çeken doğa harikalarını hayretle temaşa edersiniz. Kayseri’ye doğru yol alırken, sizi uzaktan ilkin Erciyes Dağı selamlar.

sivas016Düz alan üzerine kurulan şehir, geniş caddeleri ve sucuk- pastırmasıyla nam salmıştır dört bir yana. Buradan ayrılmadan önce, Yüce Pîr Hz. Mevlânâ’nın güzel hocası Seyyid Burhaneddin Hz.nin ruhunu şâd etmeyi unutmayın. Vaktiniz varsa, Talas adıyla mâruf mesire yerinden, tüm Kayseri’yi kuşbakışı seyredebilirsiniz. Sivas’a doğru yol aldıkça rakım yükselir. Millî mücâdele yıllarında önemli kararların alındığı bu il, Çifte Minareli Cami’iyle de meşhurdur.

Ecdâda derin bir selam ile Erzincan Yoluna revân olunca, Refâhiye ilçesi, tatlı suyu ve güzel yerleşimiyle yol verir size. Erzincan ili, ince ve bir o kadar da zarif bakır işçiliği ile kendinden hep söz ettirmiştir. Bu ilimiz 1939 ve 1992 depremleriyle adını duyurmuş, fay hattı üzerinde kurulmuş olmanın faturasını ağır ödemiştir. Bundan dolayıdır ki, gelişmede Erzurum’u biraz geriden takip eder dağlar arasındaki bu şehrimiz. Burayla vedalaşırken, hemen 190 km. ilerideki Erzurum’a merhaba dersiniz.

Dadaş diyârı bu güzel şehir, cağ kebabı ve kadayıf sarmasıyla misafirlerini ağırlar ve Nene Hatun’un kahramanlıklarıyla adını altın harflerle tarihe yazdırmıştır. Evliya Çelebi’nin tabiriyle, buraya 11 ay 29 gün yaz gelmez. Soğuk havası şifa verir insana. Çifte Minâreler, Taş Hanlar, Erzurum Evleri Lokantası; buraya ait aklıma ilk gelen simgeler. Hamidiye ve Aziziye Tabyalarını geride bırakıp Abdurrahman Gazi’nin türbesine çıkmanızı tavsiye ederim. Tüm Erzurum ayaklarınızın altındadır, dağ havasını mistik bir solukla içinize dolu dolu çekebilirsiniz.

ihsakpasasarayi7ziEleşkirt ve Ağrı üzerinden Doğubayazıt’a yani İshak Paşa Sarayı’na transit geçmelisiniz, zîrâ bu sarayı gezmek için bolca zamana ihtiyacınız var. İnşası 99 yıl süren bu saray,7 bin 600 metrekare üzerine kurulmuştur. Türk mimarisinin en güzel örneklerinden sayılan sarayın kubbeleri Türkistan kubbelerini, saray Topkapı Sarayını andırıyor. Selçuklu stilinde ve som altından yapılan sarayın kapısı, Moskova Müzesinde sergilenmektedir.

Çünkü Ruslar Doğubayazıt’ı işgal ettiğinde burayı karargah olarak kullanmış, giderken de kıymetli eşyaları götürmüştür. Bu sarayın en önemli özelliklerinden biri de, dünyada kalorifer tesisatının döşendiği ilk saray olmasıdır. Mermer oluklar aracılığıyla dağıtılan sıcak su kanalları, ziyaretçilerinde hayranlık uyandırıyor. Doğubayazıt’a 5 Km. uzaklıkta olan bu saray, taş işçiliği ve ferah yapısıyla, Þeyh Ahmed-i Hânî Hz.ne komşuluk ediyor. Büyük Allah dostlarından olan bu gönül eri, yüzyıllardır ziyaretçilerini dağın başında kabul ediyor.

Seyahat ettikçe, yurdum için neden “cennet vatan” dendiğini anladım. Her adımda hayranlığım biraz daha arttı ve şanlı ecdadıma ne çok müteşekkir olduğumu anladım.Yine seyahat ettikçe: “Seyahat edin, sıhhat bulun” Hadis-i Þerifi’nin doğruluğunu ve geçerliliğini anladım. Sağlığınız biraz bozulduysa, seyahate çıkın efendim. Bana ancak o zaman hak vereceksiniz. Hayırlarla hayra karşı gidiniz..

Yolunuz her daim açık olsun. Amin..

A. Tuba Bâkiler

SANATALEMİ.NET

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.