Mehmet Emre Fetvalar

Kıratta Yanılmalar

566 - Soru: Namazda rükua varıp doğrulduktan sonra, yani "Semiallahü limen hamideh" dedikten sonra "Rabbena ve lekel hamd" cümlesini cemaat mi söyler yoksa tek başına kılan da söyleyecek mi?
Cevap: Rükudan kalkarken söylenen "Rabbena ve lekel hamd" cümlesini hem cemaat olan hem de tek başına namaz kılan söyler. (Büyük İslâm İlmihali, namazla ilgili bölüm 142/4)
567 - Soru: Biri anneden doğma, diğeri de küçük yaşta iken ahras, kulağı işitmez ve dili söylemez iki kimse var. Bunlar namaz kılması lâzım olan yaşa geldiler. Bu dilsiz kimselerin namazı nasıl kılacağını açıklar mısınız? Bunlar ,diğer ibadetlerle de mükellef mi?
Cevap: Dilsiz olan Müslüman çocukları da, ergenlik çağına girdiklerinde, ibadetle mükellef bulunmaktadırlar. Namaz gibi, Kur'an okuma ve tekbir alma mecburiyeti bulunan bir ibadette, namaza kalben niyyet ederek başlar. Dilini oynatması lâzım gelmez. (Feteva-i Hindiye c. 1, s. 72) Namaza başladıktan sonra kâfi miktarda kıyamda durur. Usul-i dairesinde rüku ve secdeleri yapar. Namazın ka'de-i ülâ ve ka'de-i ahiresinde oturup sonunda da selâm verir. (İbni Abidin c. 1, s. 411)
568 - Soru: Bazı kadınlar, çapa tarlasında oturarak namaz kılıyorlar. Kıyama muktedir oldukları halde bu caiz mi?
Cevap: Tarlada çalışan kadınların, farz namazları oturarak kılmaları asla caiz değildir. Farz olan kıyam terk edilmiş olacağından namaz fasid olur. Ayakta çalışmaya kudreti bulunan ve bunda bir mahzur görmeyen bir kadının, namazı ayakta kılmasında bir engel olmaması gerekir. (Mecmua-i Cedide, s. 25)
569 - Soru: Farz namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlerinde Fatiha okumayı unutsak ne yapmak gerekir?
Cevap: Farz namazların üçüncü ve dördüncü rekâtlerinde Fatiha okumak sünnettir. Unutarak okunmaması halinde namaz tamamdır. Bir şey (sehiv secdesi) lâzım gelmez.
570 - Ali Efendi Fetvalarından: "Gasp olunmuş bir evde, sahibinin rızası olmaksızın, namaz kılmak mekruhtur" (H.Ec. 1/8) Açıklama: İbadet ile kabahat, birbirinin zıddı olan faaliyetlerdir. Gasp kabahati ile elde edilen evde, sahibinden izin almadıkça kılınacak namaz mekruh olur.
571 - Abdürrahim Fetvalarından: "Yaz günü, zaruret olunca mescidin dış tarafında namaz kılmak caiz olur" (H.Ec. 1/8) Açıklama: Sıcak ülkelerin yaz günlerinde, cami içinin çok sıcak olması, cemaatin fazla terlemesine ve bunalmasına yol açar. Bu sebeple, huzur içinde namaz kılabilmek için, caminin dışında cemaatle namaz kılmaya fetva verilmiş bulunmaktadır.
572 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zımmi" (gayrimüslim bir şahıs) Müslümanlar için cami inşa ettirip vakfetse ve namaz kılmak için izin verse, sahih ve caiz olur" (H.Ec. 1/8)
Açıklama: Gayrimüslim bir şahıs, cami yapmaktan dolayı sevap elde edemez. Ancak, sahih olan husus, onun yaptığı camii vakıf hale getirmesidir.
573 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hamam içinde temiz bir yerde namaz kılmak kerahetsiz caiz olur" (H.Ec. 1/9)
574 - Behce Fetvalarından: "Kesilmiş bulunan bir kedinin derisi tabaklanmadan önce üzerinde namaz kılmak caiz olur" (H.Ec. 1/10)
Açıklama: Kesme işi, kedinin derisinin temiz duruma gelmesi için yeterlidir. Tabaklanma işi, ölmüş hayvanın derisini temizlemek için gereklidir. Fetva, bu müsadeyi ve aradaki farkı ortaya koymaktadır.
575 - Abdürrahim Fetvalarından: "(İçinde) hiç kâfir kalmamış, uzun bir zamandan beri halkı Müslüman olan köydeki kiliseyi, hazine vazifelisi (defterdarlık) başkasına satsa, o şahıs da camiye çevirse caiz olur" (H.Ec. 1/14)
576 - Feyziye Fetvalarından: "Üzerinde resimler olup fakat secde yerinde (resim) bulunmayan sergi (seccade) üzerinde namaz kılmakta kerahet yoktur" (H.Ec. 1/12)
Açıklama: Bu fetva, canlı bir varlığın resminde mahzur olmadığını değil, secde yerinde resim bulunmadıkça namazda kerahet olmayacağını ifade etmektedir.
577 - Soru: Üzerinde Kabe resmi bulunan seccade üstünde namaz kılmak mahzurlu mudur?
Cevap: Değildir. O şekil, Kabe'nin aslı değil ancak resmidir. Yine de kaçınmak lâzımdır. En azından ayak altına gelmemesine dikkat etmelidir.
578 - Soru: Almanya'da dokunan halılara yüzde bir domuz tüyü karıştırılıyor. Bu halı kullanılabilir mi ve üzerinde namaz kılınır mı?
Cevap: Eğer dediğiniz gibi ise, onun üzerinde namaz kılınmaz. Zira domuzun her şeyi necistir ve namaz kılınan yerin de her türlü pislikten temiz olması gerekir. Böyle bir halıyı kullanmaktan ise başka bir döşeme kullanmak daha münasip olur.
579 - Soru: Gömlekle namaz kılarken, kimlik kartımız cebimizden secde edeceğimiz yere düşüyor. Resimli olduğu için üzerine secde etmemiz caiz olur mu?
Cevap: Secde mahalline düşmüş olan resimli kartın (kimlik cüzdanının) resmi üzerine secde etmemeli, onu bir eliyle itip sonra secdeye varmalıdır.
580 - Soru: Namaz yol üstünde mi yoksa sahipli bir tarla içinde mi kılınmalıdır?
Cevap: Sahibinden izin almadıkça bir adamın tarlasında namaz kılmak, kerahatten hali görülmemektedir. Bilhassa tarla sürülmüş ve ekilmiş ise. Bu gibi halde yolun münasip bir yerinde kılmak daha uygun olur.
581 -Soru: Bazı levhaların üzeri camla kapatılmış ve fakat canlı resmi bulunduğunda bir mahzur olup olmadığını ve namaza zarar verip vermediğini açıklayınız.
Cevap: Kıble istikametinde olursa namaza zarar verir. Ancak üzeri bir bezle tamamen kapatıldığında namaza bir zararı olmaz. Fakat meleklerin girmesine engel olur.
582 - Soru: Suret olan yerde namaz olmaz. Bazı saatlerin üzerinde çok küçük resim var. Dikkatli bakınca belli olmaktadır. Namaz olur mu?
Cevap: Üzerinde resim bulunan şeylerin, namaza mani teşkil etmesi için, namaz kılanın karşısında olması gerekir.
Soru: Kadınların kırda namaz kılmalarında bir mahzur var mıdır? Bazı hocalar kılamaz diyorlar, siz ne dersiniz?
Cevap: Namaz vakti geldiğinde, kırda çalışan bir kadının namazını kılmasında hiçbir engel yoktur. Hem de bu namazı ayakta kılması gerekir.
583 - Soru: Namazda tadil-i erkanın ne demek olduğunu açıklayınız.
Cevap: Tadil-i erkan; namazların kıyam, rüku ve secde gibi rukünlerini tam bir sükunet ile ifa etmektir. Kıyamda kıraeti tamamladıktan sonra, rükua vardığında her uzuv bir sükunet hali alıp izdırap halinde bulunmamalıdır. Rükudan kalkarken vücut dimdik bir vaziyet almalı ve en az bir tesbih miktarı (Sübhane Rabbiye'l-azim diyecek kadar) ayakta durmak, daha sonra secdeye varıp aynı sükunet hali üzerinde secdeyi tamamlamaktır. İki secde arasında bir tesbih miktarı oturmak da tadil-i erkandandır.
584 - Soru: Tadil-i erkanın hükmü nedir?
Cevap: İmam Ebu Yusuf'a göre farzdır. İmam-ı Azam ve İmam Muhammed'e göre vacibdir.
585 - Soru: Namaz içinde zammı sure okurken, bir sureden bir sureye geçiş anında kalpten besmele çekilmeyecek olsa bir mahzuru var mıdır?
Cevap: Hanefi mezhebi mensupları için, namazda surenin evvelinde besmele okumak yoktur. Okunmasına dair hüküm bulunmayınca, bunun kalpten geçirilmesi diye bir mükellefiyet de yoktur.
586 - Soru: Sabah veya öğle namazlarındaki iki rekatli sünnetleri dört kılmak daha faziletlidir diyorlar. Böyle bir şey var mı?
Cevap: Sabah namazının sünneti iki rekatten fazla kılınamaz. Ancak öğle ve yatsı namazlarının son sünnetlerini dört rekat kılmak müstehabtır.
587 - Soru: Bir namazın her iki rekatinde aynı sureyi okumakta bir kerahet var mı?
Cevap: Kıldığı namaz nafile ise bir kerahet yoktur. Zira nafilelerdeki hüküm geniştir. Şayet bu tatbikatı farz namazında yapmış ise bakılır, eğer başka bir sure bilemediği veya unutmuş olduğundan yapmış ise yine kerahet yoktur. Ezberinde birden fazla sure olduğu halde ve kasten böyle yapmış ise kerahet vardır.
588 - Soru: Hanefi olan bir kimsenin imamın arkasında kıldığı sırada Fatiha'nın sonunda açıktan "Amin" demesinde bir mahzur var mı?
Cevap: "Amin" demek sünnet ise de, sesi yükseltmek mekruh görülmektedir.
589 - Soru: Sabah namazının farzında birinci rekatte okunan Kur'an ikinci rekatte okunandan ne nisbette uzun olacaktır?
Cevap: Sabah namazının farzında okunması gerekenin üçte ikisini birinci rekatte; üçte birini de ikinci rekatte okumak gerekmektedir. Peygamber Efendimiz'in (sav) zamanından beri uygulanması devam eden usul budur. Sabah namazının vakti, halkın uykuda bulunduğu bir zaman olduğundan, Müslümanların cemaate yetişebilmeleri hikmetinden dolayı birinci rekatte uzun okunmaktadır.
590 - Soru: Namazda ellerin bağlanmasında nasıl bir zaman ve ölçü konulmuştur?
Cevap: Hangi kıyamda zikr-i mesnun, Sübhaneke ve diğer dualar veya Fatiha ve surenin okunması devam ediyorsa, ellerin bağlanması da devam eder. Bu hikmet ve ölçü esas alınarak, cenaze namazının dördüncü tekbiri alındığında okunacak başkaca bir şey kalmadığı için eller salınmakta daha sonra selam verilmektedir.
591 - Soru: Rükudan kalkarken okunan "Semiallahü limen hamideh"deki semia fiili işitme manasına mı gelmektedir?
Cevap: Hayır, o manada kullanılmış değildir. Bu fiilin manası "kabul ederdir". "Allah hamd edenin hamdini kabul eder" demektir. Peygamber Efendimiz'in bir Hadis-i Şerifinde de bu kelime kabul manasında kullanılmış bulunmaktadır. Hadis-i Şerifin metni şudur: "Allahümme inni euzü bike min ilmin la yenfeu ve min kalbin la yahşeu ve min nefsin la teşbeu ve min duain la yüsmeu" Buradaki la yüsmeu, "kabul olunmayacak (duadan Sana sığınırım)" demektir.
592 - Soru: Farz namazların son iki rekatında Fatiha'dan sonra zammı surenin okunmamasının sebebi nedir?
Cevap: Farz namazlarının üç ve dördüncü rekatlarında kıraat farz olmayıp, sadece Fatiha okumak sünnettir. Bu sebeple sure okumak gerekmez.
593 - Soru: Bir kimse, namaz kılarken rüku tekbirini rükua vardıktan sonra alsa veya "Semi Allahü limen hamideh" cümlesini rükudan tamamen kalktıktan sonra söylemiş olsa bundaki dini hüküm nedir?
Cevap: Böyle bir hareket mekruhtur. Çünkü bu cümleleri mahallinden gayri bir yerde işlemiş olmakta ve mahallinde yapmayı terketmektedir.
594 - Soru: Bir kimse kıldığı namazın ilk rekatinde Kur'an-ı Kerim'in son suresini okumuş olsa ikinci rekatte nereden okuması lazımdır?
Cevap: Fatihadan sonra, Sure-i Bakara'dan okunması münasip olur. Hatim sırasında Sure-i Nas'ı okuduktan sonra Fatiha okuyup ardından Bakara suresinin baş tarafını okumak da bunun namaz dışındaki tatbik ve sünnet olan şekli olmaktadır.
595 - Soru: Namaz kılan bir kimse, ilk rekatte okuduğu sureden sonra bir sure atlayarak okur ise bunda kerahet olduğunu biliyoruz. Fakat arada kalan sure uzun olursa bunda da kerahet var mıdır?
Cevap: Uzun sure, iki kısa sure hükmünde olduğundan, bunda kerahet yoktur. (Nimetü'l-İslam, Namazla ilgili bölüm, 321)
596 - Soru: Namazda, Fatiha'dan sonra "Amin" kelimesini sesli olarak söyleyenler oluyor. Bunda bir mahzur var mı?
Cevap: İmam, kıraeti açıktan okuyacak olursa, Hanefi mezhebinde olanların "Amin" lafzını "Gizli" olarak söylemesi sünnete uygun görülmüştür. Diğer mezheplerin tatbikatında bazı farklılıklar varsa da sorunuzun dışında kaldığı için oraya geçmiyoruz.
597 - Netice Fetvalarından: "Başlanmış bulunan bir namazın her rekatinin evvelinde (Fatiha) okumaya başlamazdan önce "Besmele" okunur" (H.Ec. c. 1/8)
598 - Soru: Bir kimse namaz sırasında Fatiha veya sureleri okurken gözlerini kapatsa bir mahzur var mıdır?
Cevap: Evet vardır. Böyle bir hareket mekruhtur.
Behce Fetvalarından: "Namaz kılan kimse" (peltek "se" ile okuyacağı) El-Kevser yerine (sin harfi ile) el-kevser okusa namazı fasid olur" (H.Ec. c. 1/11)
599 - İbni Nuceym Fetvalarından: "Namaz kılan kimse, veleddaalliin kelimesinde veya başka yerde "dad" harfini, kudreti olduğu halde "zı" olarak okusa, namazın fasid olması racih görülen hükümdür" (H.Ec. 1/8)
600 - Ali Efendi Fetvalarından: "Manaric-i hurufu tashihe gücü yeten bir imam cim (harfi) yerine "zel" okusa, (kıldıracağı namazda) kendisine uymak caiz olmaz" (H.Ec. c. 1/10)

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"Bir yere bir müsafir geldiği zaman rızkı ile gelir. Giderken onların günahlarının mağfireti ile ayrılır. (Hadîs-i Şerif—Muhtarul Ehâdis)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.