Mehmet Emre Fetvalar

Nafaka

1860 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hind, kendisini boşayan kocasından hamile olduğunu ifade edip, gebelik nafakası iddia ve talep etse, koca da hamileliliği inkar etse Hind sözünde tasdik olunur" (H.Ec. 1/51)
Açıklama: Kadın ister fakir isterse zengin olsun, ister Müslüman isterse ehl-i kitaptan bulunsun, nafakası mutlaka kocasının üzerinde olacaktır. Nafaka, kadının kendi nefsini kocasının evinde ve onun itaati dairesinde bulundurmasının karşılığıdır. Kadının nafakası, yemek, giyim ve meskenden ibaret olmak üzere üç çeşittir.
  Nafakasının yiyecek sınıfları ekmek veya un, tuz, yağ, sabun, odun ve her ihtiyaçta kullanılmak üzere lazım olan su ve benzeri şeylerdir.
  Kisve sınıfları; kıyafetler, yatak ve yorgan gibi şeylerdir. Mevsimlerin değişmesi ile ihtiyaçlarda değişiklik olacağından, her altı ayda bir kışlık ve yazlık olmak üzere kadın için yılda iki kat elbise alınır.
  Kadının oturacağı mesken, canı ve malı hakkında güvenilir ve içinde kocası ile yaşayabilmeye elverişli halde olmalıdır. Bu ev, iyi komşuların bulunduğu bir yerde temin edilmelidir.
1861 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hadım olması sebebiyle, kocasından ayrılan Hind için iddet nafakası lazım olur" (H.Ec. 1/52) 
Açıklama: Boşanan bir kadının bekleyeceği iddet içinde nafakası kocasına ait olur. İsterse koca erkeklik kabiliyetinden mahrum bulunsun. Değil mi ki kadın bu ayrılık sebebiyle iddet beklemekte ve yeni bir evlilik yapamamaktadır, nafaka da ayrılan kocası üzerine lazım gelmektedir.
1862 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kocası bulunmayan buluğ çağına ermiş fakir bir kadının nafakası, babası üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/83)
1863 - Ali Efendi Fetvalarından: "İddet bekleyen kadın, nafaka bağlatmadan iddeti dolacak olsa, nafaka hakkı sakıt olur" (H.Ec. 1/84)
1864 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zengin olan Hind, fakir durumdaki kocası Zeyd'ten olma küçük çocuğunu, kendi parasından besleyip daha sonra Zeyd'e müracaat etmek üzere nafaka takdir ettirmek dileğinde Zeyd nafaka almadan beslersen besle. Aksi halde halasına veririm, demeye güçlü ve haklı olmaz" (H.Ec. 1/82)
1865 - Ali Efendi Fetvalarından: "İddet bekleyen kadın, hakime varıp, kendisini boşayan kocası üzerine nafaka takdir ettirse, takdir edilecek nafakayı kocasından almaya güçlü ve haklı olur" (H.ec. 1/83)
1866 - Ali Efendi Fetvalarından: "Kazanmaktan aciz bulunan füruun nafakaları usul, (baba, dede ve anne gibi büyükler) üzerine; (kazanmaktan aciz) usulün nafakası da füru (evlat ve torun) üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/83)
1867 - Ali Efendi Fetvalarından: "Hind, kendi çocuğunu teberru yolu ile kendi yemeğinden nafakalandırsa (çocuğun) babasına dönüp istemeye güçlü olmaz" (H.Ec. 1/83)
Açıklama: Anne, evladına sarfettiği nafakayı kocasından isteyip almaya hak kazanmak için hakim tarafından nafaka takdiri yoluna gitmek zorundadır. Teberru yolu ile sarfettiğini almaya hakkı olmaz.
1868 - Ali Efendi Fetvalarından: "Karısını nafakasız olarak bırakıp başka bir memlekete giden Zeyd'in, bahsi geçen karısında emanet olarak bulunan parasından kendi nafakasına sarfetse (kadına) tazmin etmek lazım gelmez" (H.Ec. 1/84)
1869 - Netice Fetvalarından: "(Çalışıp) kazanmaktan aciz kalan hastanın ana-baba bir erkek kardeşinin zengin bulunan kızı Hind île, ana-baba bir kız kardeşinin zengin bulunan oğlu Amr'dan başka kimsesi olmasa, nafakasının üçte ikisi Hind üzerine, üçte biri de Amr üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/76)
1870 - Netice Fetvalarından: "Gözleri görmeyen bir fakirin zengin babasının babasından başka kimsesi olmasa, nafakası da bu dedenin üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/76) 
Açıklama: Fakirliği ile birlikte ama olan kimse, kazanıp nafakasını teminden tamamen aciz bulunmaktadır. Bu sebeple, onun nafakası dedesi üzerine lazım gelmektedir.
1871 - Behce Fetvalarından: "Küçük yaştaki Zeyd'in karısının nafakası Zeyd üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/77) Açıklama: Kocanın yaşının küçüklüğü, nafaka mükellefiyetini kaldırmaz. O, karısının nafakasını temin etmek zorundadır.
1872 - Behce Fetvalarından: "Kadın için, koca üzerine takdir olunacak nafaka, iki tarafın hallerine bakılarak karara bağlanır" (H.Ec. 1/77)
Açıklama: Kadının baba tarafından içtimai durumu ile kocasının mali durumu nazar-ı dikkate alınır ve ona göre münasip bir nafaka takdiri yoluna gidilir.
1873 - Netice Fetvalarından: "Fakir ve muhtaç bir kadının, oğlunun fakir oğlu ile kızının zengin oğulları olsa, nafakası kızının oğulları üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/78)
1874 - Netice Fetvalarından: "Bunamış fakir bir ihtiyarın nafakası, ana-baba bir oğlan kardeşinin zengin oğlu üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/78)
1875 - Behce Fetvalarından: "Küçük yaştaki fakir çocuğun zengin annesi ile, zengin bir dedesi mevcut olsa, nafakanın üçte biri anasının; üçte ikisi dedesinin üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/78)
1876 - Feyziye Fetvalarından: "Karısına nafaka verme hususunda eza ve cefası olan koca üzerine, nafaka takdir ettirmeye karısı (hukuken) güçlü olur" (H.Ec. 1/71)
1877 - Netice Fetvalarından: "Şer'i ilimlerle meşgul bulunan talebenin nafakası, zengin bulunan babası üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/72)
Açıklama: Halkın faydasına olan dünya ve ahiret ilimlerini tahsil etmekte bulunan bir çocuk, fakir olursa nafakası babasının üzerine lazım gelir. İsterse buluğ çağına ulaşmış olsun.
1878 - Netice Fetvalarından: "İlim tahsil eden talebeden olmayıp, çalışıp kazanmaya muktedir bulunan büyük (yaştaki evlad)ın nafakası, babasının üzerine lazım olmaz" (H.Ec. 1/72)
1879 - Netice Fetvalarından: "Bakacak başka kimsesi bulunmayan küçük kız çocuğunun nafakası, ana baba bir halası üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/72)
1880 - Netice Fetvalarından: "Fakir olan bir kadının nafakası, kızının zengin bulunan oğlu ile zengin bulunan kızının kızları üzerine müsavi olarak lazım gelir" (H.Ec. 1/73)
1881 - Netice Fetvalarından: "Küçük erkek ve kız çocuğunun babası fakir olsa, nafakası, babasının babası üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/74)
1882 - Netice Fetvalarından: "Kocası fakir bir kadının, zengin babası ile, zengin oğlu ve kızı mevcut olsa, nafakası oğlu ile kızının üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/74)
1883 - Netice Fetvalarından: "Fakir küçük erkek çocuğunun ana-baba bir amcası ile ana-baba bir halası bulunsa, nafakası amcası üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/74)
1884 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Boşanan ve iddet bekleyen kadının iddeti uzun sürmüş olsa, nafaka iddeti ile birlikte giyimi de boşayan kocanın üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/59) 
Açıklama: Bazı kadınların iki adet arasındaki temizlik müddetleri uzun sürebilir. Bu sebeple kadın ayları aşan ve yıla ulaşan bir zaman iddet beklemek zorunda kalır. Böyle uzun bir müddet iddet bekleme durumunda olan kadının giyeceği mevsim ve iklim şartları da dikkate alınarak, koca tarafından temin ve kadına teslim edilir.
1885 - İbni Nüceym Fetvalarından: "(Talak-ı) bayın ile boşanmış Hind'in, iddeti içindeki nafakası ve oturacağı mesken, boşuyan erkek üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/54)
Açıklama: İslam hukukuna göre, iddetin devamı müddetince nikahın bir kısmı eserleri devam etmektedir. Bu sebeple kadının iddeti son bulasıya kadar nafaka ve barınak masrafları kocaya aittir.
1886 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, Hindi'i nikahlasa (ve fakat) kendi evine nakledip zifafa girmese bile nafakası Zeyd üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/55)
1887 - İbni Nuceym Fetvalarından: "Zeyd, karısı bulunan Hind'in nafakasını vermeyecek olsa, hakim Zeyd'i hapse muktedir olur" (H.Ec. 1/60) 
Açıklama: Koca, hanımının nafakasını temin ile mükelleftir. Bunu yerine getirmediği takdirde hakim kararıyla nafakanın ödenmesine hükmedilir. Buna rağmen vermemekte ısrar ederse hapsedlir.
1888 - Netice Fetvalarından: "Koca, bir tarafa gideceğinde nafakana kendi malından şu kadar lira sarfet, demesi üzerine kadın da sarfetse, sonra kocasına müracat edip almaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 1/74)
1889 - Netice Fetvalarından: "Zengin olup deli bulunan Hind'in nafakası kocasının üzerine lazım gelir" (H.Ec. 1/76)
Açıklama: Kadının akli hastalıktan muzdarip olması, kocasının ona nafaka verme mükellefiyetini ortadan kaldırmaz. Bu sebeple onun yeme, içme, giyim ve mesken ihtiyacını koca temin eder.
1890 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Zeyd, karısı Hind'i nafakasız olarak bırakıp başka bir memlekete gitmek istediğinde Hind, nafakası için Zeyd'ten kefil istemeye güçlü olur" (H.Ec. 1/53) 
Açıklama: Erkek, karısının nafakasını veya onun bedelini temin ve karısına teslim etmezden önce, yolculuk yapmaya kalkarsa kadın nafakası için kefil istemeye haklı olur. Zira kocasının bulunmadığı zamanlar, vazgeçilmesi mümkün olmayan ihtiyaçlarını karşılamada güç durumda kalırsa ihtiyacı olan şeyi kefilden isteyebilir.
1891 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Fakir olan Zeyd'in karısının nafakaları zengin bulunan oğluna lazım gelir" (H.Ec. 1/54) 
Açıklama: Muhtaç bulunan anne ve babanın dede ve nenenin nafakaları evlat ve ahfada lazım gelir. Meselenin esası böyle tesbit edilmiş ve bunların ödenmesinde nafakayı verecek kimselerin mali durumlarındaki farklılık dikkate alınarak farklı mükellefiyetler getirilmiştir. Mesela bir kimsenin nafaka vermekle mükellef iki oğlu olsa, birinin zenginlik durumu diğerinden farklı bulunsa, bakılır. Aradaki fark çok büyük değilse nafakayı eşit olarak öderler. Fakat, birinin mali farkı diğerinden çok büyük olursa nafakada da farklılık olur.
1892 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Hind, kendisini boşayan Zeyd'ten olma çocuklarını infak için Zeyd'ten bir miktar para alıp daha sonra çocukların nafakalarına harcadım dese, Zeyd de harcamadın diyerek ihtilafa düşseler, Hind'in yemin verdirtilerek sözü tasdik olunur." (H.Ec. 1/54)
1893 - Netice Fetvalarından: "Ölen Zeyd'in karısı, Zeyd'in arkada bıraktığı maldan nafakayı almaya güçlü ve haklı olmaz" (H.Ec. 1/73)
Açıklama: Ölüm iddeti bekleyen kadının nafakası kendisine aittir. Çünkü vefat eden kimsenin malı varislere intikal eder.
1894 - Netice Fetvalarından: "Karısını ve küçük çocuklarını nafakasız olarak bırakıp kaybolan Zeyd'in babası Amr, Zeyd'e müracaat edip almak üzere, onun aile fertlerinin nafakalarını vermeye cebr olunur" (H.Ec. 1/73)

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"Resûl-i Ekrem (s.a.v.) her Ramazan ayında on gün i‘tikâfa girerdi. Vefât ettiği senenin Ramazân’ında yirmi gün i‘tikâfa girdi. (Hadîs-i Şerif—Buhârî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.