Mehmet Emre Fetvalar

El öpmek

2177 - Soru: İslâm dininin umumi hükümleri dikkate alındığı zaman, el öpmenin caiz olmayacağını açıklar mısınız?
Cevap: Alimlerin, salih kimselerin ve anne ile babanın ellerini öpmek dinimizin hükümlerine göre caizdir. Bu hükmü beyan ettikten sonra bu hususun bilgi ve belgelerini okuyucularımızın bilgisine arz etmek isteriz. Şöyle ki:
a) Bir Yahudi, arkadaşına (hitaben) "Bizi şu peygambere götür" dedi. Kalkıp Peygamber (sav)'e geldiler de kendisinden dokuz açıklayıcı ayetleri sordular. Ravi bu hadisi, "İki (Yahudi) şahıs, Resul-i Ekrem'in (sav) elini ayağını öptüler, "Senin muhakkak bir peygamber olduğuna şahitlik ederiz" dediler" diye zikretti.
Biraz açıklayalım: Yahudiler arasında on emir vardır. Bunların dokuzu, Müslümanlar ile Yahudiler arasında ortak; biri, sadece Yahudilere mahsustur. Gelen şahıslar, müşterek bulunan dokuz emri sordular, birini de gizlediler. Peygamber (sav) Efendimiz, hem sordukları dokuz şeyi, hem de gizlediklerini haber verdi. Bunun üzerine Resulullah'ın (sav) el ve ayaklarını öptüler.
b) Abdullah bin Ömer (ra)'in Abdurrahman bin Ebi Leyla'ya naklettiği bir kıssada şöyle denilmiştir: "Biz ona (Hazreti Peygamber'e) yaklaştık ve elini öptük."
c) Zeyd bin Sabit (ra) bir cenazenin üzerine namaz kılmıştı. Namazı takiben kendisine katırını getirdiler. O binmek üzere iken, Abdullah bin Abbas (ra) hayvanın üzengisini tutmuştu. Bunu gören Zeyd (ra), "Ey Resulullah'ın (sav) amcasının oğlu! Onu bırak" dedi. Abdullah bin Abbas (ra), "Alimlerimize ve büyüklerimize böyle davranmakla emrolunduk" dedi. Bunun üzerine Zeyd bin Sabit (ra) de onun elini öptü ve "Bize de Allah Resulü'nün (sav) ehl-i beytine böyle yapmamız emrolundu" dedi.
d) Alim ve salih bir kimsenin elini teberrüken öpmekten bir beis olmadığını fıkıh bilginlerimiz sarahatle ifade etmektedirler.
2178 - Soru: Öpmenin kaç kısıma ayrıldığını açıklar mısınız?
Cevap: Şöyle sıralayabiliriz:
1 - Sevgi öpmesi: Anne ve babanın evlâdının yüzünü öpmesi gibi.
Peygamber (sav) Efendimiz, gerek evlâdını, gerekse torunlarını sevip okşar ve öperlerdi.
2- Rahmet ve esirgeme öpmesi: Evlâdın anne ve babasının başını öpmesi gibi.
Bir gün Peygamber (sav) Efendimiz, Hazret-i Aişe (ra)'ya hitaben: "Ya Aişe, dua edildiği zaman kabul edeceği bir ismi üzerine Allah'ın (cc) bana yol gösterdiğini sen bildin (ve öğrendin) mi?" buyurmuştu. Hazret-i Aişe (ra) validemiz de, "Anam babam sana feda olsun Ey Allah'ın Resulü (sav), onu bana öğretiniz" dedi. Resul-i Ekrem (sav), "Ey Aişe, o sana gerekmez" buyurdu. Bunun üzerine uzaklaştım ve bir müddet oturdum, sonra kalkıp başını öptüm de, "Ey Allah'ın Resulü (sav), onu bana öğretiniz" dedim. Efendimiz (sav) de, "O sana gerekmez" demişti.
3- Şefkat öpmesi: Kardeşinin alnından öpmek gibi. Peygamber (sav) Efendimiz vefat ettiğinde, Hazret-i Ebu Bekir (ra) Hane-i Saadete gelmiş ve Efendimizin (sav) yüzündeki örtüyü kaldırıp öpmüş ve "Ey Allah'ın Resulü (sav), senin memâtın da hayatın kadar güzel" diye gözyaşları içinde ağlamıştı.
4- Şehvet öpmesi: Kişinin zevcesini öpmesi gibi.
5- Tehıyye öpmesi: Bir kimsenin diğer bir müminin elini öpmesi gibi. Bu hususla ilgili açıklama yukarıda geçmiş bulunmaktadır.
6- Dindarlık öpmesi: Hac ve umre yapanların, tavaf sırasında "Hacer-i Esved"i öpmesi gibi. Kabe'nin eşiğini öpmek ve Mushaf'ı öpmek de bu kısma dahil bulunmaktadır.
Hazret-i Ömer (ra), her sabah Kur'an-ı Kerim'i alır ve "Aziz ve celil olan Rabbimin ahdi ve menşuru" derdi. Hazret-i Osman (ra) da Kur'an-ı Kerim'i öper ve yüzüne sürerdi.
Ekmeği öpmeye gelince; İmam Şafii Hazretleri bu öpmeyi mubah bir bid'at kabul etmiştir. Buna "bid'at-i hasene" diyen de olmuştur.
7- Günah olan öpme: Bu ilave tarafımızdan yapılmış olmaktadır. Bu kısma dahil olan öpme, kendisine yabancı bulunan bir kadını bir erkeğin öpmesi gibi. Bu her iki tarafta şehvani hisleri kamçılayan ve zinaya zemin hazırlayan bir davranıştır. Peygamber (sav) Efendimizin bir erkeğin yabancı kadının elini tutmasını ve onunla musafaha yapılmasını elin zinası olarak bildirmesi dikkate alınınca, haram olan öpmenin zararı daha iyi anlaşılır.
2179 - Behce Fetvalarından: "Müslümanların bayram, cuma ve diğer günlerde birbirleriyle karşılaştıklarında musafaha yapmalarında mahzur yoktur." (H.Ec. 2/163)
Açıklama: İki Müslümanın birbiri ile musafaha yapması, günahlarının affına sebeptir. Cuma ve bayram gibi sevinç günlerinde ise musafahayı daha yaygın hale getirmekte dini bir engel bulunmamaktadır.
2180 - Soru: Üvey annesinin anası ve kız kardeşi ile musafaha yapmakta ve onun elini öpmekte bir mahzur var mı?
Cevap: Dinimizde gelişigüzel el öpme yoktur. Hele karşı cinsten olursa. Onlar, yabancı durumda olduğu için, bu hareketten sakınmalıdır. Hatta nefsinden emin bulunmayan kimse, üvey annesinin ve kayınvalidesinin elini öpmez.
2181 - Soru: Bir kişi misafirliğe gittiğinde tokalaşması icap etse, orada teyzesinin, halasının, dayısının veya amcasının kızı olsa, onlarla tokalaşmakta bir mahzur var mıdır?
Cevap: Bir erkek, nikâh düşen hiçbir kadınla tokalaşamaz, haramdır. İster yabancı, isterse akrabasından bulunsun. Hüküm aynıdır.
2182 - Soru: Bizim buralarda bir damadın analığının (kayınvalidesinin) elini öpmesi mahzur görülmektedir. Bu bapta bizi bilgi sahibi yaparsanız memmun olacağım.
Cevap: Nefsinden emin olmayan bir kimse, kayınvadilesinin elini öpemez. Onun elini öperken nefsani bir uyanma vaki olsa, karısı kendisine ebediyen haram olur.
2183 - Soru: Büyüklerin elini öptüğümüz zaman, alnımıza götürmek de caiz mi?
Cevap: İslâmi eserlerin tetkikinde el öpmekten bahsedilmekte ise de, elin alna götürüleceğine dair bir açıklama yoktur. Sonradan meydana gelen bir uygulama olsa gerektir.
2184 - Soru: Bir erkeğin, akrabasından olmayan yaşlı kadınların ellerini öpmesinde bir mahzur var mıdır?
Cevap: Şehevani hislerini tahrik etmek endişesi duyuyorsa öpmemelidir. Saygı, kalbî bir ihtiramdır. Bu hürmeti, el öpmeden de göstermek mümkündür. Kadının çok yaşlı olması sebebiyle böyle bir endişe mevcut değilse el öpebilir.

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"“Oruç, (günahlara karşı) bir siper ve kalkandır. Sadaka günahı, suyun ateşi söndürdüğü gibi söndürür. Kişinin, gece ortasında kıldığı namaz da böyledir.” (Hadîs-i Şerif—40 Hadis, İmam en-Nevevî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.