Evliyalar Ansiklopedisi

MEHMED EŞREF EFENDİ

MEHMED EŞREF EFENDİ

Son devir Osmanlı ulemâsından. 1839 (H.1255)da Lüleburgaz'da doğdu. 1953(H.1339) senesinde vefât etti.Aslen Lofçalı'dır. Babası Ali Kemâlî Efendi, âlim bir zât olup Lüleburgaz'da Sokullu Mehmed PaşaMedresesinde yirmi sene müderrislik yaptı. İlk tahsîlini babasından yaptı. Babası, 1855 senesinde hacca giderken vefât etti. Bunun üzerine yarım kalan tahsîlini tamamlamak için İstanbul'a gitti.Tırnovalı Hasan Sıdkı Efendinin derslerine devâm etti. 1872'de bu hocasından icâzet aldı. Ayrıca Amasyalı Abdülkerîm, Trabzonlu HasanSabri, Ahıskalı Şerîf, Tikveşli Yûsuf Ziyâeddîn Efendilerden de ders aldı. Zamânın büyük âlimi ve meşhûr velîsi Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerinden de ilim ve feyz aldı. Bu hocası ona hadîs ilminde ve tasavvufta Hâlidiyye yolundan icâzet verdi.

1870 senesinde açılan imtihanı kazanarak Fâtih Câmii dersiamlığına tâyin edildi. 1886'da talebe mezun edip icâzet vermeye muvaffak oldu. 1874'teŞeyhülislâm HasanHayrullah Efendinin teklifi ile İbtidâ-iHâric rütbesinde İstanbul rüûsu ilim rütbesi verildi. SonraSüleymâniye rüûsuna, ilim rütbesine kadar yükseldi ve Süleymâniye Medresesi müderrisliğine tâyin edildi. 1904'te haftada bir toplanan Şifâ-i şerîf heyetine de üye seçildi.

1887 senesi Ramazan ayında huzur dersleri muhataplığına, 1909'da huzur dersleri ikinci ders mukarrirliğine tâyin edildi. 1911'de ise birinci mukarrirliğe tâyin edilip yedi sene bu vazîfede kaldı.

Dördüncü rütbeden Osmanlı ve Mecdî nişanı ve üçüncü rütbeden Mecdî nişanı verilmiştir. Halîfenin irtibâtını sağlamak ve din bilgilerini öğretmek için Çin'e gönderilmiştir. Bu sebeple Çinli Hoca diye de anılmıştır. Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerinin otuz sene hizmetinde ve sohbetinde bulunmuştur. 1922 senesine kadar huzur dersleri mukarrirliği yapmıştır.

1) Ahmed Ziyâeddîn Gümüşhânevî Hayâtı, Eserleri,Tarîkatı; s.155

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"“Îmân yetmiş küsûr şûbedir. En üstünü, Lâ ilâhe illallah demektir. En aşağısı ise eziyet verecek şeyleri yoldan kaldırmaktır. Hayâ da îmândan bir şûbedir.” (Hadîs-i Şerif—Müttefekun aleyh)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.