Emanet ve Ehliyet
TA'ZIYEDE BULUNMAK
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 7775
703 Mevlid; kelime olarak dogum zamani, dogum yeri veya dogmak manalarina kullanilir. Genellikle Resûl-i Ekrem (sav)'in "Dogum Gecesi" için kullanilmistir. Araplar arasinda mevlid olarak; "Baned Suad" "Kaside-i Bürde" ve "Hemziyye" gibi metinler vardir. Türkçe'de de yirmiye yakin "Mevlid"le ilgili siir mevcuddur. Mevlid merasimleri ilk defa; "Gulat-i Sia'nin" hakim oldugu Fatimi devletinde düzenlenmistir!.. Ibn-i Abidin müzik ve eglenceden baska birsey olmadigini kaydetmekte ve kat'iyyen mevlid okutturulmamasini tavsiye etmektedir.(633) Ayrica halk arasinda "ölünün 40. veya 52. gecesi" adi altinda yapilan törenler de; bid'at'tir!.. Esasen bunlarin bir kismi; gayr-i müslimlerden (zimmilerden) geçmistir. Ölüm ve dogum yildönümleri, yilbasi kutlamalari, kadinli-erkekli dügün merasimleri, caddelere heykel ve büstlerin dikilmesi, kirkinci gün ve sene-i devriyye ihtifallerini bu meyanda sayabiliriz.(634) Bunlarin tamami gayr-i müslimlerden gelmistir.
704 Resûl-i Ekrem (sav): "Ölülerinizin iyiliklerini anin, kötülüklerini söylemeyin"(635) emrini vermistir!.. Mü'minler; kendilerinden olan (yani mü'min olan) kardesleri öldükten sonra, kat'iyyen onun kötülüklerinden bahis etmezler. Ayrica bu kardeslerini anmak için de; yilin belli günlerini tayin etmekten siddetle kaçinirlar. Herhangi bir cenazeye "çelenk" göndermek, çok büyük bir hakarettir. "Zira "çelenk" bati toplumlarinda; "haç" isaretinin çiçeklerle süslenmesi sonucu ortaya çikmis bir adettir. Müslüman bir ölüye "çelenk" göndermek, onu "haç" tasiyan bir Hristiyana benzetmek demektir. Bundan daha büyük bir hakaret düsünülebilir mi?
705 Resûl-i Ekrem (sav): "Kur'an-i Kerim'i okuyunuz, fakat onunla dünyalik kazanip yemeyiniz"(636) emrini vermistir. Ayrica Hz. Ömer (ra)'in ücretle Kur'an-i Kerim okuyan ve bunu geçis vasitasi haline getirenleri tehdit ettigi de bilinmektedir.(637) Ibn-i Abidin: "Bazilari ücretle Kur'an okumaya caizdir diyorlar, bunlar bir seye dayaniyorlar mi derseniz, derim ki; evet fetva veriyorlar. Fakat neye dayandiklarini sorsan, onlar da yeryüzünün sarkini ve garbini arasalar, saglam bir delil bulamazlar"(638) diyerek, meseleye açiklik getiriyor. Imam-i Serahsi: "Müslümanlara has oldugu sabit olan her türlü ibadet karsiligi ücret almak batildir"(639) hükmünü beyan ediyor. Sonuç olarak; Kur'an-i Kerim okumak bir ibadettir. Dolayisiyla bu ibadetten hasil olan sevap okuyana aittir. Bu sevabin, para ile satilmasi düsünülemez. Mü'minler; ölmüs olan kardesleri için Kur'an-i Kerim okurlarsa, kardeslik hukukuna riayet etmis olurlar. Bunun için ayrica ücret talebinde bulunmamalari sarttir.