Emanet ve Ehliyet
İHSAR (HACC'DAN MENEDİLMEK VEYA GERİ KALMAK)
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3145
1047 Kur'an-ı Kerim'de: "Haccı da, Umre'yi de Allah için tam yapın. Fakat alıkonursanız, o halde kolayınıza gelen kurban(ı gönderin, bununla beraber) kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin..."(289) hükmü beyan buyurulmuştur. Bu Ayet-i Kerime'yi esas alan Hanefi fûkahası: "Hacc veya umre yapmasına mani olunmuş mükellefin ihramdan çıkması için; Mina'ya bir kurbanlık veya onun bedeli olan miktarı gönderip, kendi adına kestirmiş olması gerekir. Kurbanı gönderen şahısla (Muhsar'la), götüren şahıs arasında kurbanın ne zaman kesileceği hususunda önceden bir sözleşme yapılmalıdır ki, muhsar olan kimse -Kurban kesilmeden önce- ihramdan çıkmış olmasın"(290) hükmünde ittifak etmiştir. Kurbanın kesilmesinden sonra ihramdan çıkan mükellef; eğer hacc-ı ifrad yapmaya niyetli idiyse, bu kimsenin bir yıl sonra bu ibâdeti edâ etmesi gerekir. Şayed niyyeti Hacc-ı Kıran yapmak idiyse; ihramdan çıkmak için iki kurban kestirir, sonra da iki Umre ve bir hacc yapması gerekir.(291) Bu kurban, harem hududları içerisinde kesilir, kat'iyyen dışında kesilemez. Arafat'ta vakfe yapan kimse "Muhsar" olmaz. Zira vakfeden sonra ihsar hükmü yoktur. Fakat tavaf'tan ve vakfe'den engellenen Mekkeli için de ihsar hükmü geçerlidir.(292) Umre'ye niyet eden mükellef; "Muhsar" duruma düşerse, kurbanı dilediği yerde kesebilir.