Emanet ve Ehliyet
1. YEMEK VE İÇMEK HUSUSUNDA DİKKAT EDİLECEK HÜKÜMLER
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3380
1624 Kur'ân-ı Kerîm'in: "Şüphesiz ki vücudunuz, sizin vasıtanızdır (binitinizdir). O'na rıfkla (merhametle) muamelede bulununuz. O'nu acıktırıp halsiz (ve dermansız) bırakmanız, merhamet değildir"(23) Hadis-i Şerif'ini esas alan Hanefi fûkahası: "Yemek-içmek dört kısımda mütalâa edilir.
Birincisi: Hayatı idame ettirecek (ölmeyecek) kadar yemektir ki; bu farz olan miktardır. Bir kimse yeme-içmeyi terkederek ölürse günahkâr olur.
İkincisi: Mendubtur; bunun miktarı, farz olan miktardan fazladır. Orucu kolaylıkla tutabilmek ve namazı ayakta edâ edebilecek kadar güç kazanmak için yenen miktardır. Esasen (gıdayı terk ederek; ibâdet yapamayacak derecede acze düşürecek olan riyazet (perhiz) yapmak, câiz değildir.
Üçüncüsü: Mübahtır; ibadetleri (namaz, oruç, cihad vs.) hakkı ile edâ edebilmek için güçlü olmayı kasdederek, kendine iyi bakmaktır.
Dördüncüsü ise; haramdır!.. Bu israfı beraberinde getiren ve vücûda zarar veren yeme şeklidir."(24) hükmünde müttefiktir.
1625 Kur'ân-ı Kerîm'de: "Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez"(25) hükmü beyan buyurulmuştur. Daha önce "İsraf" kavramı üzerinde durmuştuk!(26) Muhakkak ki mü'minler; Allahû Teâla (cc) tarafından kat'i olarak haram kılınan israftan şiddetle kaçınırlar. Resûl-i Ekrem (sav): "Mide hastalıklar evidir. Perhiz ve az yemek her devanın (şifanın) başıdır. Bedenine adet ettiği şeyler ver"(27) buyurduğu bilinmektedir. Evlenme imkanı bulamayan gençlerin; şehvetlerini (aşırı biçimde) artıracak yemeklerden uzak durmaları esastır. Şehvetinin artmasından endişe eden gencin; şehvetini kırmak için oruç tutması sünnettir. İbâdetlerini yerine getirebilecek kadar yemesi, fazlasından kendini tutması uygun olur. Nefsine hâkim olabiliyorsa, ihtiyaç nisbeti yemesi mübahtır.(28) Kur'ân-ı Kerîm bunu tavsiye buyurmuştur.