Emanet ve Ehliyet
DAVALARA NEREDE BAKILIR?
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3449
1845 Feteva-ı Hindiyye'de: "Kadı'nın (Hâkimin) bulunduğu yerde veya sevdiği bir mahalde hüküm vermesinde bir sakınca yoktur. Zira hüküm vermek için bir yer (hassaten) tahsis edilmemiştir. Tatarhaniye'de de böyledir. Hâkimin evi şehrin ortasında ise evinde oturup hüküm vermesinde, bize göre (Hanefilere) bir sakınca yoktur. Bezzaziye'de de böyledir. Haniye'de şöyle beyan edilmiştir: "Hakim evinde veya mescidde oturduğunda, izdihamdan dolayı bir yardımcı (Odacı, mübâşir) alır. Bu kapıcı içeri girmeleri için hiç kimseden bir ücret alamaz. Tatarhaniye'de de böyledir. Hâkim (Kadı) mescidde hüküm verebilir. Fakat mescidde hadd ve ta'zir cezalarını tatbik edemez. Nehrû'l Faik'te de böyledir. Kadı (hâkim) yol dar olmadığı takdirde (gelip-geçene zarar vermezse) orada oturup hüküm vermesinde bir sakınca yoktur. Tebyin'de de böyledir"(150) hükmü kayıtlıdır. Dikkat edilirse Hanefi fûkahası: dava'ya nerede bakılacağına değil, mâhiyetine önem vermiştir. Eğer "Ulû'lemr"; bir adliye binâsı yaptırırsa, bütün kazâ işleri orada ifâ edilebilir.