1904 Hanefi fûkahası: "İnsanların birbirine mirâsçı olmalarının sebebleri; neseb (akrabalık), nikâh ve velâ olmak üzere üç kısımda incelenir"(15) hükmünde müttefiktir. Ölen kimseye; neseb cihetiyle yakınlığın bulunması, mirâsına hak kazanmak için şarttır. Esasen karı ve koca müstesnâ; diğer sınıfların hepsi (Ashab-ı Ferâiz, Asabe ve Zevi'l-erham) akraba durumundadır. Sahih nikâh; karı-koca arasında, birbirine mirâsçı olma sebebidir. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hangi erkek; hür veya câriye bir kadınla zinâ ederse, doğan çocuk veled-i zinâdır. Kendisi (Veled-i Zinâ) vâris olmaz, kendisine de varis olunmaz"(16) buyurduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bâtıl nikâh, muvakkat nikâh ve mut'a nikâhı; mirâsçı olmak için sebeb teşkil etmez. Velâ; azad edilen kölenin herhangi bir akrabası bulunmadığı halde, mirâsının efendisine kalması hadisesidir. Günümüzde böyle bir vakıa bulunmadığı için üzerinde durmaya gerek yoktur.
X (Twitter) adresimizi takip ederek,her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.
Günün Sözü
"Peygamberimiz (s.a.v.): “Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyâmet günü o kimseyle ben şöyle yanyana bulunacağız.” buyurdu ve parmaklarını bitiştirdi. (Hadîs-i Şerif—Müslim)"