Emanet ve Ehliyet
MİRÂS'TA TERTİBE RİÂYET ETMEK (TERİKE'NİN ÜZERİNDEKİ HAKLAR)
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3389
1. Mûris'in techiz ve tekfini için gerekli masraflar.
2. Mûrisin borçlarının ödenmesi
3. Mûris'in vasiyyetinin yerine getirilmesi
4. Bütün bunlardan sonra kalan malın; ferâize uygun olarak vârislere taksimi!..
1913 Feteva-ı Hindiyye'de: "Haram yoldan servet elde eden bir kimse ölünce; uygun olan vârislerinin durumu araştırmalarıdır. Eğer haram olan bu servetin nereden ve kimden temin edildiğini öğrenebilirlerse, onu sahiplerine geri verirler. Öğrenmemeleri hâlinde ise; o haram serveti fakirlere dağıtırlar"(29) hükmü kayıtlıdır. Elbette bu "Haram li gayrihi" ile ilgili bir hükümdür. Eğer "Haram liaynihi" ise (Şarap, rakı vs. gibi) imha edilmesi esastır.
1914 Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Herhangi bir mü'min ölürken borç bırakırsa, onu ödemek bana aittir"(30) buyurduğu bilinmektedir. Eğer bir mü'min; fakr-û zarûret içerisinde hayatını devam ettirir ve borç içerisinde iken ölürse; bütün borçları "Beytü'lmal"den ödenir. Defin işleminin gerçekleşmesi hususundaki her türlü masraf da; "Ulû'lemr" tarafından karşılanır. Esasen bu gibi kimselerin velisi; mü'minlerin bey'at ettiği kimsedir. Nitekim Resûlullah (sav): "Ulû'lemr; velisi olmayan kimselerin velisidir"(31) buyurmuştur. Ancak mûrisin (ölünün) yakın akrabası olan kimseler (varisler) zengin ise; ölüye âit her türlü masrafı (Velev ki hiçbirşey bırakmamış olsa da) karşılamak durumundadırlar. Tıpkı Nafaka meselesinde olduğu gibi!..
1915 Şurası da unutulmamalıdır ki; borcun ve vasiyetin, vârisleri zarara sokmamasına dikkat etmek gerekir Ölen kimsenin normal borcu; ne olursa olsun ödenmelidir. Ölüm hastalığındaki bir kimsenin; sevdiği bir yakınına veya dostuna, fazla mirâs bırakmak için yalan yere ona borçlu olduğunu söylemesi haramdır. Hanefi fûkahası; "can verirken ikrar edilen borcun sahih olmayacağını; bu sebeble, edâsı için vârislerin muhayyer duruma geçecekleri" konusuda, farklı hükümlere varmıştır. Essah olan kavle göre; can verirken ikrar edilen borç hususunda vârislerin muhayyer olduğudur. Bu sebeble; borç hususunda titiz olmak ve (kat'iyyen yalan beyanla) varislerden bazılarını zarara sokmamak şarttır.