Emanet ve Ehliyet
MEKFÛLÜ'N BİH'LE (KEFİLİN TAAHHÜD ETTİĞİ ŞEY'LE) İLGİLİ ŞARTLAR
- Ayrıntılar
- Kategori: Emanet ve Ehliyet
- Gösterim: 3655
Birincisi: Kefilin ödenmesini veya teslim edilmesini taahhüd ettiği hususta; kendisine kefil olunan kimsenin (Asil'in) icbar edilebilmesi şartı aranır. Meselâ; emânet'e kefil olmak mümkün değildir. Rehineler, ödünçler ve icâreler de böyledir. Ancak Emânet bırakılan şeyin temkini, rehin bırakılan şeyin sahibine iadesi ve icârın müstecire tahrip edilmeden verilmesi gibi hususlarda kefil olmak câizdir. Çünkü bu hususlarda; Asil'i (Kendisine kefil olunan kimseyi) icbar etmek mümkündür. Ancak kocanın elinde bulunan mehre; kefil olunamaz. Çünkü kocayı (Mehri ödemesi hususunda) icbar edebilme gücünün bulunması gerekir. Yine "Şâhidi, hâkimin huzuruna getirmek için kefil olmak câiz değildir". Çünkü icbar etme gücü yoktur.
İkincisi: Mekfûlü'n bih'i; kefilden almaya güç yetirmek de şarttır. Kısas'ta ve had'lerde kefil olmak bâtıldır. Yeri bilinmeyen bir şahsa; kefil olmak da, böyledir. Çünkü kefilden almaya güç yetirilemez.
Üçüncüsü: Borcun sahih olmasıdır. Kumar borcuna kefil olmak sahih değildir.(110)
2021 Şurası unutulmamalıdır ki kefil; kesinlikle (Kefil olduğu mal, borç, nefis vs..) mes'ûldür.(111) Dolayısıyla kefil olma hususunda ihtiyatlı davranmak ve mes'ûliyetini iyi bilmek gerekir. İbn-i Abidin "Dürri'l Muhtar'da" yer alan: "Ancak kefil olunmaması daha ihtiyatlı bir davranış olduğuna da yer verilir. Çünkü Tevrat'ta şöyle bir ifâdeye rastlandığı da ilâve edilir: "Kefil olmanın başlangıcı kınamayı, ortası pişmanlığı, sonu da borçlu olup sorumluluğu gerektirir" hükmünü izah ederken şunları zikreder: "Bu da; kefil olma ile karşı tarafa yapmış olduğu iyiliğe karşı nedâmet duyması söz konusu olduğu zaman böyledir. Ama nedâmet duymayacak olur, insanlara yardımın gerekli olduğuna inandığı takdirde kefil olma durumu iyi bir davranıştır. Veya ihtiyatlı bir davranıştır... Müslüman kardeşine; yardım elini uzatması sevâbı gerektiren bir husustur. Bunun için Fetih'te şu ibârelere yer verilir: Kefâletin ihtivâ ettiği çok güzel taraflar mevcuttur. Bunlardan birisi "malının zayi olacağı, alamayacağı korkusunda bulunan alacaklı kişinin bu düşüncesini ondan atma, ödeyemediği takdirde şahsına bir zarar geleceği korkusu taşıyan borçlunun bu korkusunu izâle etme gibi hususları ihtivâ etmesi bakımından" faydaları ihtivâ ettiği muhakkaktır. Bu da her ikisi için nimettir. Buna göre kefâlet; alicenaplığın gereği bir husus olarak karşımıza çıkmış bulunmaktadır. "Tevrat'ta şöyle yazılır ilh!." Mültekatta gördüğüm bir ifâdeye göre, "Rumeli illerinde bir kapı üzerinde bu şekilde yazı olduğunu gördüm" diye bahsedilir. Buna göre; buradaki ifâde üzerine ikinci bir sûret eklenir ve "İnanmayan kişi denesin ve bu denemesiyle kefil olmanın felâket mi, selâmet mi olduğunu açıkça görsün" denmektedir.(112)