Çocuğuna yemek yedirmek çoğu annenin içinden çıkamadığı bir sorun. 'Ne yapsam da karnını sağlıklı şeylerle doyursam?' sorusu akılları sürekli meşgul eder durur.Bu yüzden birçok anne, 'aç kalacak, zayıf düşüp hasta olacak' diye çocuğunun peşinden ayrılmıyor. 'Aman şu sütü bir içiver kızım', 'Meyveni yedin mi oğlum?' gibi sıkıcı ısrarlar çocukları yıldırmaktan başka bir işe yaramıyor. Böylece anne babalar, kaş yapalım derken göz çıkarıyor. Oysa uzmanlara göre, çocukların ihtiyacı olan vitamin ve mineral deposu meyveleri zorlayarak değil, sevdirerek yedirmek gerekiyor.
Çocuklarda söz dinlememe, inatçılık, yalan ve saldırganlık gibi olumsuz davranışlar ailedeki aksaklıklardan kaynaklanıyor.
Her sabah çocuğa sorarak kahvaltı hazırlıyorsanız, ders çalışırken masasına servis yapıyorsanız, hastalanmaması için etrafında pervane gibi dönüyorsanız, siz de "helikopter anne"lerden biri olabilirsiniz!
Yeni annelerin en çok endişe ettiği konulardan biri, bebeğin aç kalma ihtimali.
Chicago Üniversitesinden bilim adamlarının, farklı sosyal çevreden 50 kadar aileyi kapsayan araştırması, 14 aylıkken iletişim kurmak için geniş bir hareket yelpazesi kullanan bebeklerin, 4,5 yaşında daha zengin kelime hazinesine sahip olduklarını gösterdi.Evde çocukları 90 dakikalık dönemler halinde filme alan bilim adamları, çocukların vücut dilinin ailenin sosyo-ekonomik düzeyine göre farklılıklar gösterdiğini de tespit etti.
Şiddet, cinayet ve tecavüz gibi olaylar, çocukların ruh dünyasında kapanması zor yaralar açılıyor. Ekranlardan bu görüntüleri izleyen çocuk farkında olmadan etrafına şiddet uyguluyor. Uzmanlar ise şiddeti görmekle yaşamak arasında hiçbir fark olmadığını vurguluyor.
Masallar çocuklara, en sıkıntılı zamanlarda, karamsar bir haldeyken bile hiç olmayacak şeyleri başarabileceğini fısıldar. Çocukların içindeki kahramanı ortaya çıkarır. Hayal kurmak sadece eğlendirmez. Fantastik öğeler çocukların hayal dünyasını zenginleştirir ve onları hayata hazırlar.
'Çabuk uyu, köpek gelir', 'seni polis amca hapse atar', 'doktor amca iğne yapar' gibi sözleri anneler sıkça söyler. Anneler çocukları ayrıca 'baban işten gelsin seni söyleyeceğim' diyerek babayla da korkutur. 'Yaramaz çocuklara araba çarpar' diyen bir anne, çocuğunu arabalardan korkar hale getirebilir.
Yeni doğan bir bebeğin hayata uyum süreci ilk günlerde, aksırma, öksürme, hapşırma, ağlama, kusma, hıçkırma, irkilme gibi doğal refleksler aracığıyla gerçekleşir. Bebek, henüz gelişim evrelerini tamamlamadığından, bu dönem içgüdüsel yeteneklerini kullanarak yaşamını sürdürmeye çalışır. Her bakımdan güçsüz olan bebek hayatta kalabilmek için sürekli almaktadır, almaya ihtiyaç duymaktadır ve bebeğin bu ihtiyacını anne karşılamaktadır.
Hayatın ilk haftasından itibaren beslenme tarzı ne olursa olsun (formüla veya anne sütü fark etmez) tüm bebeklere en az bir yaşına kadar, tercihen 3 yaşına kadar günde 3 damla D vitamini uygulanmalıdır.
Zübeydehanım Doğumevi doktorlarından psikolog Deniz Özcan, ayrılma kaygısı bozukluğunun düşünüldüğünden daha yaygın olduğunu söyledi. Çocukların ve gençlerin ortalama yüzde 4'ünde bu bozukluğa rastlandığını vurgulayan Deniz Özcan, 10-11 yaşlarından sonra ayrılma kaygısı bozukluğunun görülme sıklığının düştüğünü ifade etti.