Büyük İslam İlmihali

Kerahet

Bir şeyi fena görmek, ona razı olmamak demektir. Kerahet iki kısma ayrılır: Kerahat-ı Tahrimiyye ki, harama yakın olan mekruhtur. Kerahat-ı Tenzihiyye ki, helala yakın olan kerahettir. Bu târif İmam-ı Azam ve İmam Ebû Yusuf'a göredir. İmam Muhammed'e göre, tahrimen mekruh olan bir şey, haramdan sayılır. Haram gibi âhiret azabını gerektirir. Tenzihen mekruh olan bir şey ise, ittifakla helala yakındır. Böyle bir kerahetin yapılması azabı gerektirmez. Ancak yapılmaması sevab kazandırır.

Fıkıh kitablarında bir kayda bağlanmaksızın mutlak olarak "Kerahet'' sözü anılınca, bundan genellikle tahrimen kerahet kasdedilir. İleride görülecektir.

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"esûlüllah (s.a.v.), aşûre gününün kuşluk vaktinde, Medîne civârındaki Ensâr köylerine şöyle haber gönderdi: “Kim oruçlu olarak sabahladı ise, orucunu tamamlasın. Kim de oruca niyet etmediyse, günün kalanını (o güne hürmeten oruçlu gibi) tamamlasın!” (Hadîs-i Şerif—Buhârî)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.