Büyük İslam İlmihali
İstihaze Haline Ait Meseleler
- Ayrıntılar
- Kategori: Bİİ- Taharet Kitabı
- Gösterim: 2649
Bir kadından üç günden az ve on günden fazla gelen kan, hayız kanı değildir. Buna istihaze kanı denir. Gebelik halinde olan bir kadından gelen kan da hayız kanı değildir; o da istihazedir.
(İmam Malik ile İmam Şafiî'ye göre, gebe olan kadınlar da âdet görebilirler. Doğumdan önce gelen kan hayız sayılır. Bununla beraber Şafiîlere göre, çocuk tamamen doğduktan sonra gelen kan nifastır. Bundan önce gelen kan ve çocukla beraber gelen kan nifas değildir. Bu kan, kadın hayızlı bulunmuş ise, âdet kanıdır. Hayızlı bulunmamış ise, illet kanıdır.
Hanbelî'lere göre, doğumla beraber çıkan kan ve doğumdan iki veya üç gün önce doğum sancısının belirtisi olarak gelen kan nifas sayılır.)
İstihaze adı verilen kan, diğer organlardan gelen kan gibidir. Böyle bir kanın gelmesi ile yalnız abdest bozulur. Devamlı gelirse, özürlü hükmüne geçer ve özür sahiblerine ait olan hükümler bu gibilerde uygulanır. Böyle müstahaze sayılan bir kadından namaz sorumluluğu düşmez. Orucunu kazaya bırakamaz. Onunla cinsel ilişki kurmak haram olmaz.
Henüz dokuz yaşina girmemiş kizlardan gelen kan, istihazedir. Bu yaştaki çocuklardan kan gelmesi nadirdir. Nadir için ise hüküm yoktur.
İyas (Adetten kesilme) yaşı denen çağa girip âdetten kesilmiş ve iyasına hükmedilmiş bir kadından daha sonra gelen kan istihaze kanıdır. Meselâ yetmiş yaşına girmiş bir kadından daha sonra kan gelecek olsa bu istihaze kanı sayılır. Diger bir görüşe göre, bu kadın eskiden olduğu gibi akar kan görürse, âdeti geri dönmüş olur. Fakat az bir yaşlık görmesi âdet sayılmaz.