Büyük İslam İlmihali

Ahirete Ait Olaylar

Kıyamet koptuktan bir süre sonra Yüce Allah'ın emriyle sura ikinci üfürüş olacaktır. Bunun üzerine bütün insanlar dirilerek yerlerinden kalkacaklar ve mahşer (toplantı) meydanında bir araya gelmiş olacaklardır.

Bir insanın bedeni yüz binlerce parçaya ayrılsa, her tarafa savrulup saçılsa ve çürüyüp kaybolsa, yine bunlar Yüce Allah'ın ilminden ve kudretinden dışta kalmazlar. Yüce Allah dilediği zaman bunları kudreti ile bir araya toplayıp diriltir, dilediği sonuca kavuşturur. İnsanların böyle yeniden hayat bulmalarına Haşr-i Escad (Bedenlerin toplanması) denilir. Bu olay, ruhların bedenlerine yeniden girmesiyle meydana gelecektir.

Bilindiği gibi, ruhlar Allah'ın birer emridir. Onların gerçek halleri insanlar tarafından bilinmez. İnsanlar ölünce, onların ruhları geçici bir zaman için başka bir âleme gider. Orada dünyada yapmış olduğu işlere göreya rahat yaşar yahut azab görür. O âleme Berzah Alemi denir. Bu, dünya ile âhiretten başka olan bir âlemdir. Hayatla ölüm arasında uyku hali ne ise, ölümle âhiret hayatı arasında olan Berzah âlemi de onun benzeridir. Bunun gerçek halini ancak Yüce Allah bilir.

İşte ruhlar, ebedî bir şekilde ölümden ve yok olmaktan kurtulmuş oldukları için, âhiret hayatı başlayınca her ruh, Allah'ın kudreti ile meydana gelecek olan kendi bedenine döner. Onunla birleşerek beraberce Mahşer'e gider. Bu esas bakımından cisimle ruhun bir araya gelmesinden başka bir şey değildir.

Mahşer'de her mükellef (yükümlü) insan sorguya çekilecektir. Dünyada yaptığı işleri gösteren amel defteri kendisine verilecek, dünyadaki amelleri tartıya konacaktır. Müminlerin bir kısmı peygamberlerin ve diğer büyük kimselerin şefaatına kavuşacaktır. Her insan "Sırat" denilen köprü-en gecmek zorunda kalacaktır. İnsanların bir kısmı Sırat'ı geçerek Cennet'e girecek, bir kısmı da bundan geçemeyip Cehennem'e düşecektir. Şöyle ki :

Âhiret gününde sorguya çekilme, yükümlü olan bütün yaratıkların Allah tarafından hesaba çekilmesidir. Mahşer'de büyük bir adalet mahkemesi kurulacak ve herkesden dünyada yaptıkları sorulacak, ona göre hakkında karar verilecektir.

Daha önce de insan öldüğü zaman kabrinde "Münker ve Nekir" denilen iki melek tarafından sorguya çekilecektir. Ölüye soracaklardır: Rabbin kimdir? Peygamberin kimdir? Dinin nedir? Kıblen neresidir? Buna kabir sorgusu denir.

Amellerin yazılı olduğu defter, her insanın dünyada iyi ve kötü her işlediği şeyin yazılı olduğu defterdir. Melekler tarafından yazılmış olan bu defter, âhirette sahibine verilecek ve ona: "Al, kitabını oku!" denilecek ve böylece hiç bir şey gizli kalmayacaktır.

Mizan, Mahşer'de herkesin dünyada yapmiş olduğu işleri tartmaya mahsus bir adalet ölçüsüdür ki, bununla amellerin iyi ve kötü miktarı anlaşilmiş olur.

Sırat, Cehennem'in üzerine kurulmuş, üzerinden geçilmesi pek zor olan bir köprüdür. Bunun üzerinden Allah'ın iyi kulları çok kolaylıkla geçer. Öyle ki, bir kısmı şimşek çakar gibi aniden geçer ve Cennet'e girer. Kafirler ile müminlerden bağışlanmamış kimseler geçemeyip Cehennem'e düşeceklerdir. Kâfirler ebedî olarak orada kalacaklar, müminler ise cezalarını doldurduktan sonra Cennet'e gireceklerdir.

Cennet, hatır ve hayale gelmeyen maddî ve manevî nimetleri içinde toplayan, hiç bir zaman yok olmayan ve bugün mevcut olan sekiz bölümlü bir mükâfat âlemidir. Bulunduğu yeri ancak Allah bilir.

Cehennem; bütün kâfirlerle bazı günahkâr müminler için yaratılmış olan yedi aşağı tabakaya bölünmüş bir azab kaynağıdır. Burada kâfirler ebedî olarak kalacaklar ve azab çekeceklerdir. Günahkâr müminler ise, bir müddet azab çektikten sonra bağışlanarak Cennet'e konulacaklar. Cehennem'in bulunduğu yeri de ancak Yüce Allah bilir.

Kevser Havuzu, Mahşer günü Yüce Allah tarafından peygamberimize ikram buyurulacak olan gayet büyük bir havuzdur. Bunun çok tatlı ve berrak suyundan müminler içecekler. Mahşer'in dehşetinden ileri gelen hararetlerini gidereceklerdir.

Şefaat, âhiret günü bir kısım müminlerin bağışlanmaları ve bazı itaatli müminlerin de yüksek derecelere ermeleri için peygamberimizin ve diğer bazı büyük zatların Yüce Allah'dan dilek ve yalvarışta bulunmalarıdır.

Âhirette bütün insanlara ait hesaba çekilme işinin bir an önce yapılması için en büyük şefaatta bulunacak kimse, Hazret-i Peygamber Efendimizdir. Onun bu şefaatına Şefaat-ı Uzma (En büyük Şefaat) denir. Peygamberimizin sahib olduğu Cennetteki yüksek makama da Makam-ı Mahmud (Övülen Makam) denir.

Bütün bu saydığımız şeylerin aslını ve özünü ayrıntıları ile bilmek ancak Yüce Allah'a mahsusdur. Âhiretle ilgili bütün bu olayların var olduğunu kabullenmek, Yüce Allah'ın kudret ve azametini düşünüp sezebilenler için asla uzak ve imkânsız görülemez. Yüce Allah'a hamd olsun ki, biz bunların hepsine inanmış ve iman etmiş bulunuyoruz.

"Allah her şeye gücü yetendir." (Kehf: 45)

Günün Sözü

" “Ümmetime meşakkat vermeyeceğini bilseydim, onlara her abdestle beraber misvak kullanmayı emrederdim.” (Hadîs-i Şerif—Beyhakî, es-Sünen)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.