Ev işlerinde yardımcı olan erkekler daha mı mutsuz?

Başlığa bakanlar cevabın olumsuz olduğunu düşünebilir. Çünkü bu durum geleneksel anlayışta hoş görülmeyebilir, kılıbıklık kabul edilir. Peki gerçekten öyle mi?

Bazı aklı evveller başlığa bakıp şöyle hüküm koyarlar.

Bunun adı düpedüz kılıbıklıktır diye.

Sabredin, izahlar, kılıbıklığı tarif etmeyecek.

Zaten kılıbıklık, genel algılama itibariyle şahsi görüşü olmayan ve hanımının sözünden çıkamayıp bağımsız karar veremeyen aciz kimseye deniyor.

Üstüne alınan alınır.

Ülkemizde kocadan dayak yiyen eş çoktur, kadından dayak ise yok denecek kadar az.

Kadın niye dayak yer:

Bir, erkeğin kendini ispatı(erkeklik duygusu) ve erkeğin iktidar kurma hevesi.

İki, dırdır karşısında.

Üç, gerekli sevgiyi görememek.

Dört , kocanın, durup dururken, rastgele, ayyaş vb durumda.(ağlayan çocuğu susturamama, seyrettiği kanalı değiştirme, yemeğin tuzunu ayarlayamama gibi bahaneler)

Beş, kadınının çocuklarını koruma güdüsüyle araya girmesi halinde.

Altı, giyilen kıyafetin koca tarafından beğenilmemesi gibi.

Maddeleri çoğaltmak mümkün.

Ancak, bunlar bizim için yeterli sebepler.

Hafifletici olanları var ya da yok, ama hiç kimse hayat boyu beraber olmak için bir araya geldiği eşini dövemez, şiddet uygulayamaz.

Önemli olan ise, bu işin bu noktaya gelmemesini sağlamak.

Kadın da erkek de birbirlerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirseler, dayak, şiddet raddesine gelinmez.

İyi de nasıl olacak bu iş diyenleriniz için söyleyelim.

Erkek, 'ben kadından farklıyım(elbette, farklılık var, itiraz yok), eve geldiğimde hiçbir şeye karışmam' dememeli.

Çalışan kadın için de ev hanımı için de aynı.

Erkek, ev hallerine ortak olmalı.

Tatlı-sert tutum içinde olmalı.

Ketum değil.

Ütü ise, ütü, çamaşırsa, çamaşır, çocuk bakmaksa, bakmalı.

Koca, kahve sonrası eve gelir de TV karşısında oturup, evinde çocuklarıyla oyun oynamayı ihmal eder ya da yorgunum deyip erkenden yatağa atlarsa sıkıntı baş gösterir.

Arada bir de olsa az önce ifade ettiklerimizi yerine getirmeli.

Baktı ki evin hanımı yetiştiremiyor oturup seyretmemeli.

Gerçi maddi durumu yerinde olanlar, bunu eve hizmetçi alımı ile çözüyor.

Ancak, bu kısmi.

Geneli ilgilendirmiyor.

Maçoların ve kaynanaların bu durumdan hoşlanmayacağını biliyorum.

Kaynanalar, gül gibi büyüttüğü oğlunun gelinine yardımcı olmasından pek haz duymaz!

Maçolarsa, erkekliğe laf dokundurmaz, bunun bir iyi niyet göstergesi olduğunun farkına varmaz.

Erkek cephesinde bunlar yapılırken kadın da armut toplamayacak herhalde.

O da sorumluluğunu yerine getirecek.

Eşine ilgi gösterip, karşılıklı anlayışla meselelerin üstesinden gelecek.

Sorun büyüten değil, sorun gideren bir tavır sergileyecek.

Eşinin yardımını su istimal etmeyecek.

Kadın, güzelliğini kullanarak, kendini naza çekmeyecek.

Etrafınıza bir bakın.

Ne görüyorsunuz.

Evinde eşine yardımcı olanlar mı daha huzurlu yoksa aksi durumdakiler mi?

Kişisel gözlemim şu.

Özellikle eğitimli erkekler eşlerine daha fazla yardımcı oluyor.

Anadolu kültüründe bu zaten var ve yaşanıyor.

Karadeniz'de çay toplayan erkek kadından az değil.

Adana'da pamuk toplayan da.

Konya da buğday ve arpa biçen de.

Ancak, kentleşme ile beraber büyük şehirlerde yardımlaşma ancak ev içi hallerde yaşanabiliyor.

Sonuç:

Artık, eşine ev içinde yardımcı olan erkekler artıyor.

Bir çekingenlik hali olmasa, bir kılıbıklık yaftası vurulmasa herkes çıkıp 'evet ben de ev işlerinde yardımcı oluyorum' diye haykıracak da... (Ekrem Okutan-Star)

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.