Deterjan ile sabunun farkı nedir?

deterjan

Temizleme işi sanıldığı kadar basit değildir. Bir mendilin bile yıkanmasında hayli karışık kimyasal ve elektriksel olaylar olur. insanlar binlerce yıl temizlik işlerinde sabun kullandılar. Sabunun ana maddeleri de hep aynı kaldı. Her sabun bir alkali madde ile değişik türde bir yağın karışımıdır.

Sabun suda çökelme yapar, lavaboda, küvette halka şeklinde lekeler bırakır. Sabunla yıkanan bardak ve tabaklarda lekeler oluşur. Sabunla yıkanmış giysiler ütülenilirlerken sarı lekeler meydana gelir. Sabunun bu olumsuz sonuçlarının sebebi, suda tabii olarak mevcut olan mineral ve asitlerle reaksiyona girince çözülmesi ve suyla akıp gitmesi zor moleküller oluşturmasıdır.

Devamını oku: Deterjan ile sabunun farkı nedir?

Renk Körlüğü nedir?

İnsanın kendi vücuduna ait bilgileri ve çevresine ait haberleri algılayabilmesi, duyu organları vasıtasıyla olmaktadır. Duyu organlarına ulaşan çeşitli tiplerdeki enerji şekilleri, öncelikle duyu organlarında yer alan reseptör (alıcı) hücreleri tarafından aksiyon potansiyelleri ismi verilen özel elektrik sinyallerine çevrilir. Reseptörlerde başlayan bu aksiyon potansiyelleri sinirler yoluyla beyinde ilgili bölüme iletilirler. Beyne iletilen aksiyon potansiyeli sinyalleri de uyarıcı enerji şekline göre çeşitli duyular olarak algılanır.
 

Devamını oku: Renk Körlüğü nedir?

Diş Tellerinden Korkmayın!

 Diş sağlığında son yıllarda öne çıkan önemli tedavi yöntemlerinden biri de ortodontik tedavi yani diş telleri… Sağlıklı, güzel bir ağız ve gülümsemeye sahip olmanın yollarından biri de diş telleri kullanmak. Bu trendin öncüsü pek çok ünlü isim de diş sağlığına verdikleri önemi, diş telleriyle objektiflere gülümseyerek yansıtıyorlar. Toplumun yükselen kültür seviyesinin göstergesi olarak bilinçli bireylerin tercih ettiği ortodontik tedavi (diş telleri) aynı zamanda yeni, keyifli bir aksesuar olarak kabul görüyor. Bu diş telleri sayesinde kendi doğal dişlerinizle estetik ve güzel bir diş dizisine, gülümsemeye sahip olabiliyorsunuz.

Devamını oku: Diş Tellerinden Korkmayın!

Ağrılara Son Vermek İçin Ne Yapmalıyız

 Son yıllarda herkes aynı dertten mustarip: Boyun, sırt ve bel ağrıları. İstatistiklere göre bel fıtığı hastalarının yüzde 54’ünü masa başı işlerde çalışanlar oluşturuyor. Peki, her gün bu ağrıları çekmemek için ne yapmalıyız?

Modern kent insanı ağrılarıyla birlikte yaşamını sürdürüyor. Bu şikayet bir bakıma modern ve teknolojik yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Toplumun farklı meslek sahiplerinde bu ağrılara rastlamak neredeyse sıradan hale geldi. Özellikle hekimler bu ağrılar nedeniyle kendilerine müracaat eden hasta sayısındaki artışı çok iyi gözlemleyebiliyorlar.

 

Devamını oku: Ağrılara Son Vermek İçin Ne Yapmalıyız

Metabolizma yavaşlığı ne anlama geliyor?

 Sürekli diyet yapmanıza rağmen kilo veremediğinizi ya da çok az verdiğinizi düşünüyorsanız bu yazıyı dikkatle okumalısınız.

15-20 yıl öncesine göre daha az yemenize, pastaları, kurabiyeleri, sütlü tatlıları ve gece kaçamaklarını çoktan unutmanıza rağmen karın ve kalça çevreniz gittikçe genişliyorsa bu yazıyı bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var! Hastalarımın çoğu verilen kilo programını uygularken çok dikkatlidir. Önerdiklerimizden fazlasını yemezler. Önerilerimize dikkatle uymalarına karşın fazla kilolarından istedikleri hızda kurtulamaz, üzülür, bunalırlar. Sebep çoğu kez aynıdır: Metabolizma yavaşlaması!

Devamını oku: Metabolizma yavaşlığı ne anlama geliyor?

Gülden gelen sağlık

 Süleyman Demirel Üniversitesi  Gül ve Gül Ürünleri Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Baydar gülün sağlığa faydalarının sayılamayacak kadar çok olduğunu söyledi.
        
Prof. Dr. Baydar,  SDÜ’de iki yıl önce Isparta gülü ile ilgili modern yetiştiricilik uygulamaları ve gül ıslahı araştırmaları yapmak üzere 4 bin metrekare alanda kurulan GÜLAR’da gül üzerine araştırmaların çok yönlü olarak sürdürüldüğünü bildirdi.

Devamını oku: Gülden gelen sağlık

Yatağınızı kimlerle paylaşıyorsunuz?

 Yataklarda bulunan bakteriler insan sağlığını tehdit ediyor. Uzmanlar hastalıklardan korunmak için antibakteriyel yatak öneriyor. Günlük hayatın yaklaşık üçte birini geçirdiğimiz yataklar, insan sağlığı için tehlikeli hale gelebiliyor. İçinde bakteri barındıran yataklar, özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan çocuklarla yaşlıları tehdit ediyor. Uzmanlar, solunum yolu hastalıklarından alerjilere kadar bir çok hastalığa yol açan bakterilerden korunmak için antibakteriyel yatakların tercih edilmesini öneriyor.
 

Devamını oku: Yatağınızı kimlerle paylaşıyorsunuz?

Bağışıklık sistemi nedir?

 Bağışıklık sözcüğünün tıp terminolojisindeki karşılığı immunitedir. İmmunite, Latince “immunitas” sözcüğünden köken almaktadır. İmmunitas, bağımsız olmak, özgür olmak anlamlarına sahiptir.

Bu kapsamda immunite de vücut için yabancı ve zararlı olan her şeyden arınabilme durumu olarak ifade edilebilir. Peki gerçekten de immunite bize böylesine güzel bir “özgürlük” vaat edebilir mi?

Devamını oku: Bağışıklık sistemi nedir?

Cilde zarar veren 10 etken

 1-Güneşlenme, solaryum: Güneş ışınında ve solaryumda var olan ultraviyole ışınları cilt hücrelerimizde genetik yapının temel taşları olan DNA moleküllerini olumsuz etkiler. DNA moleküllerinde kalıcı hasarlar oluşturarak ciltteki kırışıklıklara, ciltte iyi huylu bazen de kötü huylu (kanser) oluşumlara sebep olabilir.

Ultraviyole ışınlarına maruz kalma süresi ne kadar uzarsa gelişmiş olan hasarlar daha da yoğun olabilir. Çiftçilerde ya da açık havada çalışan kişilerde cilt yaşlanması çok daha belirgindir.

Devamını oku: Cilde zarar veren 10 etken

Güneş girmyen eve depresyon giriyor

sehit_askerGüneşin insanlar üzerinde hem fiziksel hem de ruhsal açıdan oldukça faydalı olduğu bilinen bir gerçek. 'Güneş girmeyen eve doktor girer' atasözü bu gerçekliği doğrular nitelikte.

Uzmanlar ise ev sahiplerini uyarıyor: "Güneş gören binaları tercih edin." Karanlık ortamlarda yaşayanların depresyona daha kolay girdiğini belirten uzmanlar, "Güneşsizlik insanların enerjisini azaltarak içe kapanmalarına neden oluyor, yani mutsuzlaştırıyor." diyor. Karanlığın hayal dünyasını daralttığını belirten psikoterapist Þükrü Alkan da güneşsiz kalan kişinin hayata umutla bakamayacağını söylüyor.

Devamını oku: Güneş girmyen eve depresyon giriyor

Aşırı titizlik ve fedakârlık duygusu

ImageAşırı titizlik ve fedakârlık duygusu kişide kaygı bozukluğuna yol açıyor
     
Bazı insanlar sürekli fedakârlık yapar ve kendileri de fedakârlık beklerler. Beklentileri karşılanmayınca da kırgınlıklar yaşarlar.
Başkalarını üzmemek, onların sevgi ve ilgisini kazanmak için sürekli ihtiyaçlarını erteleyen kişiler, bir süre sonra aşırı yüklenmenin getirdiği psikolojik sorunlarla yüz yüze gelebiliyor.

Devamını oku: Aşırı titizlik ve fedakârlık duygusu

Telif Hakkı © 2025 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.