Dışişlerimizin İç İşleri
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 1594
Sultan Üçüncü Selim devri... Fransa, Napolyon Bonapart’ın gözükara atılganlığıyla Akdeniz’in doğu ve güney sahillerinde yeni sömürgeler elde etme peşindedir... Tulon limanına toplanan Fransız donanması, Osmanlı’nın Mısır vilayetini işgale hazırlanıyor... Kritik günler... İşte bu sırada, Fransa’da olup bitenleri öğrenip Bab-ı Âli’ye bildirmekle vazifeli olan Paris büyük elçiliğimizden gelen bir rapor, tarihimizdeki bazı akıl almaz gafilliklere bir örnek teşkil edebilmesi bakımından ilgi çekicidir. Paris sefirimiz Moralı Ali Efendi, Napolyon’un sefer hazırlıklarından büsbütün habersiz, sadece ramazanda sahur ve iftar vakitlerinin tayininde çektiği sıkıntıları anlatıyor ve ezcümle şöyle diyordu:
Namazı merak eden Paris halkı iftar ve teravih seyrine koştu
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2748
Osmanlı elçisi olarak 1720’de Paris’e giden Yirmisekiz Mehmed Çelebi’ye Fransızlar büyük ilgi göstermişler, özellikle kadınlar Türkler’in ne yiyip ne içtiklerini, nasıl iftar ettiklerini ve namazı nasıl kıldıklarını görebilmek için elçinin peşinden ayrılmamışlardı.
Bu merak öylesine büyük boyutlara ulaşmıştı ki, Çelebi teravih namazlarını bile binlerce kadının gözünün önünde kılmak zorunda kalmıştı.
Devamını oku: Namazı merak eden Paris halkı iftar ve teravih seyrine koştu
Nemelazımcılık
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2714
Osmanlı'nın yıkılış sebeplerine dâir çok şey söylenip yazıldı. “Yeniçeri’nin yozlaşması” dendi, “Sanayi Devrimi’nden geri kalması” dendi... Belki de söylenegelen sebeplerin hepsinde birer hakikat payı vardı. Fakat yıkılışın önemli bir sebebi var ki, Osmanlı'nın hem de en zirvede olduğu zamanda dile getirilmişti: nemelâzımcılık. Bu içtimaî karadelik tarih boyunca, nice fert, topluluk, cemaat, devlet ve imparatorluğu yutmuştu.
Dünyada ilk çevre nizamnamesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2949
Başbakanlık Osmanlı arşivinde şimdiye kadar tasnif edilebilen belgeler arasında çevre ile ilgili pek çok uygulama vardır.Böylece hiçbir milletin geçmişinde olmayan bir çevre bilincine sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.
Kanuni Sultan zamanında bir çevre nizamnamesi hazırlanıyor ki bu dünyada ilk çevre düzenlemesi kabul edilmelidir.Edirne Subaşılığına tayin edilen Ömer Efendi’ye yazılmış bu “yasakname-i hümayun”da şunlar yazılıdır.(470 yıllık belge)
Adaletli Hükümdar
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 3008
İstanbul’un fethinden sonra, Osmanlı askerleri, Bizans hapishanelerini kontrol ettiler. En ücra bir mahzende üç papaz buldular. Alıp Fatih Sultan Mehmed Han’a götürdüler. Sultan, onlara hapsedilmelerinin sebebini sordu. Papazlar, “Biz, Bizans’ın en ileri gelen papazları idik. İmparatorun zulüm ve işkencelerinden, yaptığı rezalet ve sefahetten dolayı kendisini ikaz edip, sonunun yakın olduğunu söyledik. O da, bize kızdı zindanlara attırdı” dediler.
Fatih Sultan Mehmed Han, papazların ellerine serbest dolaşma belgesi verip, memleketini gezip görmelerini, Osmanlı Devleti hakkında kendisine görüşlerini bildirmelerini istedi.
Yunan askerî hakiminin itirafları
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2377
15 Mayıs 1919’da, sinsice İzmir’e çıkan Yunanlılar, bir Haçlı ordusu gibi hareket ediyordu.
Çıkarma birlikleri hazırlanırken, askeri yargı teşkilatı da yeni tayinlerle güçlendirilmişti.
Yaşı çok genç olmasına rağmen, babası 1897 Türk-Yunan savaşında ölen ve Türklere kini olan Dimitri Ambleas, bu harekatta askeri yargının başına getirilmişti. Öyle ki ölüm cezaları verebilecek, bu cezayı veren mahkemelerin onay mercii olacaktı. Yani Kralın yetkisi ile gelmişti.
Dünyadan tuhaf haberler
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 2738
Sudan'da dünyanın en eski klozeti ve tuvaleti bulundu. Bin yıldan yaşlı olan tuvalet 4. yy'dan kalma Bizans kalıntıları arasında Alman bir arkeolog tarafından fark edildi. Uzmanlar "O dönemlerde evde tuvalet veya klozet bulundurmak büyük bir lükstü. Dolayısıyla sahibi zengin birisi olmalı, belki bir tüccar belki de bir rahip." dediler.
Kanuni Su Problemini Nasıl Çözmüştü ?
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 3115
Bir seher vakti dolaşmak diledi Sultan’ın gönlü. Kâğıthane’ye gidip safa eyleyelim, deyü ferman buyurdu. Burada ıssız kırları gezerken yolu yemyeşil bir vadiye düştü. Yerler çimenle kaplıdır ama garip; bir vadi olmasına rağmen ortada akarsu namına bir iz görünmemektedir. Garip iş, diye söylenir.
Herkes yediğini ikram eder İsmail !
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 3245
Yavuz Sultan Selim zamaninda, Iran Þahı İsmail kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor,Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor.
Dehşet bir koku, herkes burnunu tikiyor.Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor.. Yani Osmanlı'ya büyük bir bir hakaret ediliyor!!!!! Cihan Padisahı emir veriyor, herkes düşünsün, buna ince bir sekilde cevap vermemiz gerekir.
Deyimlerle ortaçağ rezilliği
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 4631
1500'lerde İngiltere'de işler şöyle yapılıyordu : İnsanların çoğu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarını Mayıs ayında yapıyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardı. Ama yine de kokmaya başladıkları için gelinler vücutlarından çıkan kokuyu bastırmak amacıyla ellerinde bir buket çiçek taşıyordu. Banyolar içi sıcak suyla doldurulmuş büyük bir fıçıdan meydana geliyordu. Evin erkeği temiz suyla yıkanma imtiyazına sahipti. Ondan sonra oğulları ve diğer erkekler, daha sonra kadınlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler aynı suda yıkanıyordu.
"Bu gemiyi tanrı bile batıramaz" diyorlardı !
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 7339
1900 yılların başında ziraat toplumunda hızla sanayi toplumuna geçen batı insanı, kainata hükmettigi zannına kolayca kapılmıştı.Yaptıklarını hiçbir kuvvetin yok edemeyecegini söylüyor ve adeta herşeye meydan okuyordu. O güne kadar imal edilen gemilerin en büyüğüne 'Titanic' isminin verilmesi de bu cüretten kaynaklanıyordu. Çünkü Yunan mitolojisindeki en ünlü Tanrılardan birisinin ismi Titanic idi.