وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
Ve men ya’mel miskâle zerretin şerren yereh(yerehu).
| ve men | : ve kim |
| ya'mel | : yapar, işler |
| miskâle | : ağırlık |
| zerretin | : zerre, en küçük miktar |
| şerren | : bir şerr |
| yera-hu | : onu görür |
kim de zerre ağırlığınca şer yapıyor (idiy) se onu (n cezasını) görecek.
Ve her kim bir zerre miktarı bir şer işler ise onu görecektir.
Her kimde zerre mikdarı bir şerr işlerse onu görecek
her kim de zerre kadar bir kötülük işlerse onu görecektir.
Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.
Kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür.
Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.
Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.
Kim de zerre kadar bir kötülük işlemişse onu görecek..
Zerre ağırlığınca şer yapan da onu bulur.
Kim de, zerre miktarı bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.
Kim de zerre mikdarı şer işlerse; onu görür.
Ve kim, bir zerre ağırlığı şer yapmışsa görür onu.
Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.
Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür.
Kim de zerre kadar kotuluk yapmissa onu gorur. *
Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.
Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, onu görür.
kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu(n karşılığını) görecektir.
Kim de zerre ağırlığınca kötülük yapmışsa onu görür.
Kim de zerre ağırlığınca bir şer (kötülük) işlerse, o da onu görür.
Kim zerre kadar bir kötülük yapmışsa, o da onu görür.
Ve kim zerre ağırlığınca şer yapmışsa onu görür.
Ve kim bir zerre miktarı şer üretmişse onu görür.
Ve kim bir atom ağırlığı kötülükte bulunursa onu görür.