Türkiye'de yakın bir tarihe kadar etkili olan 'sosyal belediyecilik' anlayışı sona ermeye başladı. Artık yerel yönetimlerde beşerî sermayeyi baz alan bir yönetim anlayışı hakim oluyor.Beşeri kaynağın en önemli vasıtaları eğitim, kültür, sanat, turizm ve spor. İşte bu vasıtaları gerçekleştirebilen merkezler âbâd olacak. Marka kent olabilmeye aday yerlerin başında da Sakarya'nın Sapanca ilçesi geliyor. Çünkü Sapanca hem konumu hem doğal ve tarihî dokusu, güzelliği hem de yaşam alanı çeşitliliği gibi birçok zenginliği barındırıyor.
Antakya’nın dar sokaklarını gezerken kendimizi çok farklı bir ortamda buluyoruz. Dar sokaklar arasında yer alan eski Antakya evlerinin çoğu, iç avlusu olan mekanlar. Yaşam büyük ölçüde bu avlunun içinde geçiyor. Avlunun içinde evin büyüklerinin oturduğu seki kısmı yer alıyor. Birçok evin avlusunu nar, portakal ve mandalina ağaçları süslüyor. Hane halkı evlerini bize açmak ve bizi konuk etmek konusunda oldukça sıcak ve misafirperver. Dar sokak aralarının ortasından geçen su kanalı şehircilik adına, yapıldığı dönem düşünüldüğünde dikkat çekici. Evlerin, dar ve birbirine geçmeli sokak aralarında yer almasının en önemli nedeni, kışın soğuktan yazın sıcaktan korunmak. Evlerin hemen hemen hepsinin cumbası var. Bunun en önemli nedeni, içe dönük yaşayış ve mahremiyet duygusunun güçlü olması.
Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, II. Mahmud, II. Abdülhamid ve Sultan Abdülaziz'in de aralarında bulunduğu tarîhi şahsiyetlerin türbeleri, aylardır kapalı.
Havalar sıcak, evler bunaltıcı... Şöyle serin bir yer bulsak da soğuk bir limontana içsek... Şimdi oturmak lâzım; ama nerede? Dört duvar bizi bunaltır, ılık bir esinti isteriz, gölgeli bir bahçe, kuş cıvıltısı, yaprak hışırtısı, ah olabilse bir de su şırıltısı...
Keşmekeş deryasında huzurdan bir damla. Damlanın içi o deryadan koca bir dünya. Yemyeşil bahçesinde çeşmeler, güller, çiçekli ağaçlar... Yanı başında yatan dört sahabe, bir de fetih gazisi..jpg)




