Bir Daha İşine Karışmam
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1333
Bir yaz günü Hoca köye gidiyormuş. Biraz serinlemek için eşeğinden inip bir ceviz ağacının altına oturmuş; cübbesini kavuğunu da çıkarıp yanına koymuş. Biraz ilerdeki kocaman helvacı kabakları gözüne ilişince, kendi kendine:— Þu Allah’ın işine bak, demiş, otun üstünde koskoca kabak yetişiyor; şu dalları yere göğe ağmış; bir evleklik yer tutan ceviz ağacının meyveleri ufacık!
Başını Unutmasın
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1294
Akşehir’in zenginlerinden biri Hoca’yı evine çağırmış.
Kararlaştırılan günde Hoca kalkıp gitmiş. Adam pencerenin önünde oturuyormuş.
Hoca kapıyı çalıp da:
— Efendi hazretlerini ziyarete geldim, dediğinde:
Vermeye Gönlüm Olmayınca
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1244
Tahir ağa bir gün yine Nasrettin hoca'nın kapısını çalıp ip istemiş.
Hoca:
- Kusura bakma komşu, demiş. Bizim hanım ipe un sermiş , onun için veremeyeceiğim.
Müebbet
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1360
Zamanın en buyuk Mayfa babası çok ağır bir suçtan yargılanmaktadır ve idamı istenmektedir. Juri üyelerinin icinde Temel de vardır. Mafyanın adamları mahkemeden once Temeli bir kenera cekerler ve soyle derler:
- Temel ne yap et Babanın idam kararını muebbet'e çevir yoksa bu senin sonun olur derler!!!
Bu Kediyse Et Nerede?
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 2335
Nasreddin Hocanın canı bir gün yahni ister. Kasaba gidip iki kilo et alır, eve gönderir.
Hocanın karısı, yahniyi pişirirken komşuları çıkagelir. Misafire ikram edecek başka şeyi olmadığından yahniyi pişirip, komşularına ikram eder.
Akşam olup da evine yorgun argın dönen Hoca, yahninin özlemiyle sofraya kurulur.Biraz sonra karısı Hocanın önüne bir tabak bulgur aşı koyar. Hoca kızar:Bilenler bilmeyenlere öğretsin
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1308
Hoca merhum, ömrünü va'zetmekle geçirdiği cemaatın git-gide bozulduğunu gördükçe çok üzülürmüş. Bir gün yine va'zetmek için kürsüye çıkıp: — Ey cemaat benim ne söyleyeceğimi biliyor musunuz? demiş. Camidekiler hep bir ağızdan:
— Bilmiyoruz, demişler.
Su dediğin böyle olur
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1323
Nasreddin Hoca bir yaz günü yolculuk ederken, öğle vaktine doğru bir hayli susar.İlerde bir göl görür.Þöyle kana kana su içmeyi düşünerek gölün kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kaç yudum yutar; amma midesi bulanır, tükürmeye çalışır.
İlk defa karşılaştığı bir su olan Acıgöl'ün sodyum sülfatlı suyu midesini berbat etmiştir.
Biraz da biz ölelim
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1276
Ramazan'ın yaz aylarına rastladığı birgün, Nasreddin Hoca'yı iftara çağırmışlar.
Sofra kurulup Hoca buyur edilmiş.
Ortaya da buz gibi bir tas hoşaf konmuş.
Dünyanın en akıllı adamı
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1808
Bir keşiş dünyanın en akilli adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormuş.
-Sizin köyün en akilli adamı kim? demiş.
Köylüler de;
Bakış Açısı
- Ayrıntılar
- Kategori: Fıkralar
- Gösterim: 1256
Karı koca birlikte tatile cikarlar. Gittikleri yerde kamp kurarlar Tatillerinin ikinci gununun akşamı guzel bir yemek yiyip uykuya dalarlar.
Birkac saat sonra kadin uyanir ve kocasini da uyandirir. Adam uyku sersemidir;
