Felâketler Asrı
- Ayrıntılar
- Kategori: Tarihi Hadiseler
- Gösterim: 1757
Onbeşinci asrın sonları ile onaltıncı asrın başları İstanbul için zincirleme felâketler devri oldu. Birbirini takip eden korkunç âfetler, muazzam zararlara ve kitle hâlinde ölümlere yol açtı.
1490 yılı 24 Temmuz günü, İstanbul’da tan yeri ağarırken, gökyüzü o güne kadar görülmeyen simsiyah bulutlarla kaplandı. Þimşekler ve yıldırımlar birbirini takip etti.
Atmeydanı’nda (Bugünkü Sultanahmet’te) barut deposu olarak kullanılan Güngörmez kilisesine isabet eden yıldırım, müthiş infiale sebep oldu.Dört mahalle yerle bir oldu. Galata ve Üsküdar’a taşlar fırladı. Kilisenin tavanı havaya uçtu, ta Kızıladalar (Kınalı, Burgaz, Heybeli, Büyükada) yakınlarında denize gömüldü. Ardından şiddetli yağmur ve sel büyük zararlar verdi.
1492’deki Veba salgınında önce 5. günde 1000, 10. günde 25 000, nihayet 17. günde 30 000 kişinin vefâtı defterlere kaydedildi.
1502-1503 yıllarında Anadolu ve Rumeli’deki kuraklık sebebiyle birçok insan hayatını kaybetti. Kuraklık 6 yıl sürdü. Ayrıca 3 yıl süren veba salgını da birçok ölüme yol açtı.
Osmanlı Devleti zamanında, tarihe geçen en büyük zelzele, 14 Eylül 1509’da oldu. İstanbul ve Trakya’yı yerinden oynattı. Artçılarla birlikte 45 gün devam eden bu depremde, 109 câmi ve mescit, 1070 ev harap oldu. İstanbul’da 13 000 kişi öldü. Deniz kabararak, sahil boyundaki, İstanbul surlarını aştı. Aynı zelzele; Gelibolu, Silivri, Edirne ve Dimetoka’yı da harabeye çevirdi. Çorlu halkının üçte ikisi öldü. Sultan II. Bâyezid Hân, zelzeleden sonra hızlı bir imar faaliyetine girişti. 65 gün içinde, şehir eskisinden daha iyi olarak imar edildi.