İnanmak
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1305
Köyün birinde kuraklık olmuş..Ne tarlaları canlandıracak, ne de hayvanların içebileceği bir damla su varmış..Tam bir kuraklık havası hakimmiş.
Çaresiz köylüler, çareyi Hak kapısında aramışlar..Çoluk çocuk herkesi toplanmış, yanlarına hayvanlarını da alarak, yağmur duası için kırlara çıkmışlar..
Çölde Yolculuk Eden iki Arkadaş
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1649
Çölde yolculuk eden iki arkadaş için bir hikâye anlatılır. Yolculuğun ilk aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat atar. Tokadı yiyenin canı çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar:
“Bugün En İyi Arkadaşım Bana Bir Tokat Attı.”
'Küçük' mutluluk: 'Bir lira'lık hayat dersi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1412
OKUDUÐUM HİKÂYE beni geçmişimle bir hesaplatmaya itmişti. Küçük bir kızın ‘sevgi öyküsü...’
Eli oyuncaklara gidip gidip, babasının olumsuz anlamda başını sallaması sonucu çok sevdiği ve istediği Pokemon yerine bir yapıştırma alıp, alışverişini bitiren bir çocuk vardı hikâyede. Ve diğer yanda, daha iyi giyimli ve Barbie bebeklerin arasından en güzelini seçmiş ve babasına sorduğu “Yeterli param var mı?” sorusuna olumlu yanıt aldığı halde kendini kaybetmemeyi başarmış, küçük elli, koca yürekli bir de kız.
Bir Gün Mutlaka
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1343
Birgün, çocuğum doğdu. O dünyaya geldiğinde, yetişmem gereken uçaklar ve ödenmesi gereken faturalarla meşguldüm. Ben uzaklardayken yürümeyi öğrendi. Konuşmayı da öyle.
Ve biraz büyüdüğünde, “Senin gibi olmak istiyorum baba” demeye başladı. “Ben de büyüyünce senin gibi olacağım.”
İşyerine telefon açıp, “Baba, eve ne zaman geleceksin?” diye sorardı ikidebir.
Yanmayan Bilmez
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1425
Dört tane kelebek bir gün bir ateş görmüşler. Bunun nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istemişler. Birinci kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve üzerinin aydınlandığını görmüş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve:
–Bu ateş aydınlatıcı bir şey!, demiş..
İkinci kelebek bununla yetinmeyerek daha fazla şey öğrenmek istemiş. Biraz daha yaklaşmış ve ısındığını hissetmiş; Demiş ki:
Gül Bahçesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1412
Zamanın birinde bir kasabada yaşayan dünyalar güzeli bir kız varmış.. Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden ve ülkelerden çok zengin, çok yakışıklı, asil pek çok delikanlı onu görmeye gelirmiş.. Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi nice şovalyeyi reddeden güzel kız kimseleri beğenmezmiş...
Bu arada aynı kasabada yaşayan ve bu kıza aşık olan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş... Ama kız onu da reddetmiş...
Sesleri zamanında duyabilmek
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1347
-Aannee!...
Küçücük boyuyla bir apartman devinin önüne dikilmiş, gözleri dördüncü katın kahverengi çerçeveli penceresinde, ciğerlerinin olanca gücüyle bağırıyor;
-Aannee!...
Körpecik sesi ilk önce ikinci katın balkonundan içeri giriyor, tansiyon hapını alıp salondaki kanepeye uzanmak üzere olan Hayri Amca’nın kulaklarına değiyor. Hayri Amca içinden bir ‘la havle…’ çekiyor ama kısa pantolonlu minik ses vazgeçmiyor;
Affet Babacığım
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1350
Evliliğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyor ve onun evde bir fazlalık olduğunu düşünüyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Yine böyle bir tartışma anında eşi bütün bağları kopardı ve 'Ya ben giderim, ya da baban bu evde kalmayacak' diyerek rest çekti.
Eşini kaybetmeyi göze alamazdı. Babası yüzünden çıkan tartışmalar dışında mutlu bir yuvası sevdiği ve kendini seven bir eşi ve birde çocukları vardı. Eşi için çok mücadele etmişti evliliği sırasında. Ailesini ikna etmek için çok uğraşmış ve çok sorunlarla karşılaşmıştı. Hala onu ölürcesine seviyordu.
Anzaklı Ömer'in Hikayesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1318
1957 Yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun olup ihtisas yapmak üzere ABD’ye giden doktor Ömer Muşluoğlu, görev yaptığı hastahanede başından geçen çok enteresan bir hadiseyi şöyle anlatıyor:
“Amerika'ya gittiğim ilk yıllarda New York'da Medical Center Hospital'da görev almıştım. Fakat vazifem kan almak, kan vermek, serum takmak, elektrokardiyografi çekmek gibi işler.
Ayakkabıcı
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1187
Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı. Gerçi mallar lüks sayılmazdı ama, küçük bir dükkan için yeterliydi. Onların en güzelini ön tarafa koyunca, çocuk vitrine doğru biraz daha yaklaştı. Fakat bir koltuk değneği kullanmaktaydı. Hem de güçlükle...
Ressam
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikayeler
- Gösterim: 1241

Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru ise; “Sen artık ressam sayılırsın Racaçi. Artık senin resmini halk değerlendirecek” diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş.