Borcun Vadesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1276

Bu duruma tanık olan bir adam bir gün Padişaha, "Efendimiz sizin veziriniz devletinizin hazinesinden muhtaçlara borç para veriyor, vadesini de sizin ölümünüze bağlıyor Demek ki niyeti kötü, sizin bir an önce ölmenizi istiyor, siz ölünce de paraları zimmetine geçirecek" diye gammazladı.
Cennete İlk Girecek Kadın
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1318
Hazreti Fatımatüzzehra (r.a.) Hazretleri bir gün babası Peygamberimiz (SallAllahu Aleyhi Vesellem)'e:
— Babacığım cennete en önce kadınlardan kim girecek? diye sordu.
Peygamberimiz (s.a.s.):
Dünyanın En Güzel Aşk Hikayesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1871
Dünyanın, yaşanmış en güzel aşk hikayesi bu..
Ne Leyla diyeceğim size ne de Mecnun, Ferhad, Romeo vs. vs..
En güzel aşk hikayesi Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem ile Hatice Validemizin hikayesidir..
Sanır mısınız ki Leyla ile Mecnun evlenseydi, ya da diğerleri..Aşkları dillere destan olur, günümüze kadar ulaşırdı?
Allah'tan razı olabilmek..
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1373
Rıza Kapısında Dervişler
Rıza haline en çok kavuşanlar, irfan sahibi olanlardır.
Bir gün Musa (as) münacatında şunları söylüyordu:
- Ya Rabbi, benimle konuştun. Bunun için beni seçtin. Daha önce bir beşerle konuşmadın. Hangi amelim için bana bu ihsanı yaptın? Þu cevabı aldı:- Ya Musa, senden razıyım. Buna sebep, hükümlerime razı olman oldu.
Allah dostlarının gözünde mücevherler topraktaki bir kum tanesi gibidir
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 2164
Zünnün-i Mısri Hazretleri'nin dergahına bir gün çok zengin bir insan geldi. Bu kişiye yüz bin altın miras kalmıştı. Mirasını bağışlamak üzere Zünnun-ı Mısrî Hazretlerine:
- Ben bunu senin hizmetinde harcamak istiyorum, dedi.
- Ergenlik çağına ulaştın mı?
Devamını oku: Allah dostlarının gözünde mücevherler topraktaki bir kum tanesi gibidir
Şuayb Amca: AH EVLÂT AH!..
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 2091
Sınıfın penceresinden dışarı baktığımda caminin önünde direğe yaslanıp derin derin nefes almaya çalışan, fakat zorlanan, yaşlı bir zâtın durduğunu gördüm. Caminin önünde bank olmasına rağmen dakikalarca ayakta durup oturmaması dikkatimi çekti. Kâh direğe yaslanıp kıvranıyor, kâh başını yukarı kaldırıp bazı hareketler yapıyordu. Dikkatle baktım, tanıdığım birisi değildi. «Namaza geldi» desem, namaza daha bir buçuk saat vardı. Bu kadar erken neden gelsin!
Kördüğüm gibi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1518
Hz. Aişe validemiz Peygamberimiz'le (Aleyhissalatu Vesselam) yeni evlenmişti.Eşinin kendisini sevip sevmediğini ; ne kadar ve nasıl sevdiğini merak etmekteydi.
Hz. Aişe validemiz bu düşüncesini Peygamberimiz'le (Aleyhissalatu Vesselam) konuşmadan edemedi.
"Ey Allah’ın Resulü,beni seviyor musun?
Tevekkülün Böylesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1344
Dindar ve mütevekkil bir köylü varmış. Onun bir de inancı kısa bir hanımı varmış. Köylü adamın ne zaman bir şeyi kaybolsa hanımı feryadı basarmış. Adamcağız da hiç üzülmezmiş ve hanımına:
- Aman hanım, eğer o bize helâlinden bir şeyse Allah ya onun daha iyisini verir, veya onu buldurur, dermiş.
Allah'ı bilmek
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1321
Abdullah bin Mübarek, bir gün yolda gidiyordu. Önünde birkaç koyunla bir çoban çocuk gördü. Ona acıdı ve; "Zavallı, çocuklukta çobanlık yaparsa, büyüdükte Allahü teâlânın ibâdet ve mârifetine nasıl erişir?" dedi. Sonra kendi kendine; "Gideyim, ona Allahü teâlâyı tanımakta bir mesele öğreteyim." deyip, çocuğun yanına geldi ve:
-Evlâdım, Allahü teâlâyı bilir misin? buyurdu.
Ayakkabının Çamuru
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1401
Bâyezîd-i Bistâmî yağmurlu bir havada Cumâ namazına gitmek için evinden çıktı. Sağnak hâlde yağan yağmur, yolu çamur hâline getirmişti. Yağmur bitinceye kadar bir evin ihâta duvarına dayandı.
Çamurlu ayakkabılarını duvarın taşlarına sürerek temizledi. Yağmur yavaşlayınca câmiye doğru yürüdü. Bu sırada aklına bir mecûsînin duvarını kirlettiği geldi ve üzülerek;
Yatırımın Meyvesi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1284
Halîfe Hârûn Reşîd, atıyla giderken ihtiyar birisinin fidan dikmekte olduğunu görür ve onunla konuşmak ister:
— Selâmün aleyküm baba. Kolay gelsin, ne yapıyorsun?
— Görüyorsun ya, fidan dikiyorum.
— Bu fidan kaç senede meyve vermeye başlar?
— Yirmi-otuz senede.
— İyi ama baba, senin saçın sakalın ağarmış, iyice ihtiyarlamışsın. Þimdi bu fidanı dikiyorsun, ama ne zaman bunun meyvesini yiyeceksin? Ömrün yeter mi ki?