Niyetlerinin karşılığını buldular
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1546
İyi niyetle, ihlasla yapan iyiliğe, kötü niyetle yapan da kötülüğe kavuşur. Evliyanın büyüklerinden Yûsüf-i Hemedânî hazretleri senede bir ay Bağdat’a gelip vaaz edermiş. Bu vaazı dinlemeye üç arkadaş geliyor. Birisi kalbinden diyor ki: “Yâ Rabbi bu ne bahtiyarlık, bu ne seâdet.. Bir Allahadamı bu memlekete gelmiş bize nasihat verecek, vaaz verecek. Biz ne kadar şanslı insanlarız” diyor. Birisi de diyor ki:
Ben Sizin Hizmetçinizim
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1544
Ahmed Rufai Hazretleri, bir gün talebelerine:
- İçinizde kim bende bir ayıp görüyorsa bildirsin, dedi.
Müritlerinden biri:
- Efendim, sizde büyük bir ayıp var, diye cevap verdi.
Ashab-ı Rakım
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 5794
“Yoksa sen, Ashab-ı Keyf ve Rakım’ım ayetlerinden şaşılacak bir olay olduklarını mı sandın ?” 18/9
Bir zamanlar üç kişi yolda giderlerken kendilerini yağmur tutmuş ve dağda bir mağaraya sığınmışlar. Arkasından mağaranın ağzına dağdan bir kaya düşmüş ve onları kapamış.
Bunun üzerine yolcular birbirlerine;
Bir hatâ mı işledim?
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1581
Behâeddîn-i Buhârî kuddise sirruh hazretlerinin, Melik Hüseyin adında bir sevdiği, bu zâtı evine yemeğe dâvet etti.
Büyük velî teşrîf etti o eve.
Yanında biri de vardı.
Sofra geldi, yemekler kondu.
Dört Şehid Anası
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1836
Kadın sahabilerden Hansa hatun güzel söz ve şiirde meşhurdu. Medine'ye hicretten sonra Kadisiye savaşı öncesiydi. Dört oğlunu da başına topladı. Onlara şöyle dedi:
- Evlatlarım, siz benim ve baba olarak bildiğiniz zatın çocuklarısınız. Ben babanıza ihanet etmediğim gibi, babanız da çok temiz bir insandı.
Abdullâh İbn-i Selâm (r.a.)'a Yahudilerin İftirası
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 2221
Abdullâh İbn-i Selâm derki: Resülüllâh Mekke’de Peygamberliğini açıkladığını işittiğim zaman, ben Onun sıfatını, ismini, zamanını biliyordum. Zira Tevrat kitabında bu çok açık bir şekilde anlatılmıştı.
Medine’ye geldiğinde halk kendisini görmek için üşüştüler. “Resülüllâh geldi!” denilince Onu görmek için Medine’lilerin aralarına karıştım. Resülüllâh’ın yüzünü görünce anladım ki; Onun yüzü yalancı yüzü değildir.
Devamını oku: Abdullâh İbn-i Selâm (r.a.)'a Yahudilerin İftirası
Ümmü Ebanın yiğitliği
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 2179
Ümmü Ebân son derece cesur ve ok atmakta mâhirdi. Henüz kız iken Hz. Ebû Bekir R.A.’ın Þam fethine sevk ettiği orduya katılmıştı.
Ecnâdin muharebesi esnasında evlenmiş ve Erhabil bin Hasene R.A.’ın maiyyetinde Þam’ın Toma kapısı cihetinde dögüşe kocasının şehit olduğunu işitip hemen yanına gelerek kemâl-i sabır ve metânetle,
Rüyayla Gelen Zenginlik
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1624
Bağdat'ta fakir bir müslüman yaşıyordu. Bir müddet sonra yaşayışında belli bir değişiklik görülmeye başladı. Kimse bunun sebebini anlayamıyordu. Çünkü hiç bir şeyi olmamasına rağmen bir zengin gibi yaşamaya başlamıştı. Hali değişmişti ama, halkın bildiği bir şey de yoktu. Hırsızlık, soygunculuk yapacak birisi de değildi. Ama bu değirmenin suyu nerden geliyordu?
İnsanların arasına karış...
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1830
Halîfe Hârûn Reşîd bir gün Behlül-i Dânâ ile sohbet ederken; "Ey Behlül! Sana sarayımda bir oda ve hizmetçiler vereyim. Yeter ki bu eski elbiselerden kurtul. Yenilerini giy. İnsanlar arasına karış." dedi.
Bunun üzerine hazret-i Behlül; "Müsâde ederseniz bir danışayım." dedi. Halîfe; "Kime danışacaksın, kimsen yok ki?" diye cevap verdi.
Önce namaz olursa..
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 1608
Bir gün bir zat eşeği üzerine buğday yükler ve öğütmek üzere değirmene gider. Devamını kendisi şöyle anlatıyor;
"Tam buğdayı eşekten aldım, eşek kaçtı. Ardından benden bahçe kiralayan komşum geldi. 'Bu gün nöbet senin, bahçeyi sen sulayacaksın, sulamazsan nöbet geçer' dedi.
Kalbdeki Dünya Sevgisi
- Ayrıntılar
- Kategori: Hikaye ve Kıssa
- Gösterim: 2408
Birgün, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden, Ebüdderdâ hazretlerine bir kişi gelerek dedi ki:
- Yâ Ebüdderdâ! Benim büyük bir hastalığım var. Bunun tedâvisinde bana yardımcı ol! Hastalığım şu: Benim kalbimde dünyaya karşı aşırı sevgi var. Dünya, âdeta kalbimi işgâl etmiş. Kıldığım namazlarda nûr göremiyorum. İbâdetlerimden bir tat, lezzet alamıyorum.
Ebüdderdâ hazretleri bu kişiye şu nasihatı yaptı: