1760 Resûl-i Ekrem (sav) ashabıyla karşılaştığı zaman; (özellikle Cum'a ve Bayram namazlarından sonra tebrikleşirken) musafaha etmiştir.(270) Ayrıca Bey'at alırken; musafahayı asla terketmemiştir. İslâm ûleması musafaha etmenin sünnet olduğu hususunda müttefiktir. Resûl-i Ekrem (sav): "İki müslüman karşılaştığı zaman, birbirleriyle musafaha edip, aziz ve celil olan Allahû Teâla (cc)'dan birbirleri hakkında mağfiret talep ederlerse, daha yerlerinden ayrılmadan Cenab-ı Hak (cc) ikisinin de günahlarını affeder"(271) müjdesi de sarihtir. Sahabe-i Kiram; iki elle tutuşarak musafaha yapmıştır.(272) Tek elle musafaha yaptıklarına dâir sahih bir rivayet yoktur. Musafaha ile birlikte; birbirine duâ etmek ve Allahû Teâla (cc)'dan mağfiret talebinde bulunmak da esastır. Şimdi yeniden müslümanları ziyaret hususunda dikkat edilecek kaidelere dönelim.
Zilhiccedeki her bir günün orucu (sevapça diğer nâfile oruçlardan) bir yıllık oruca eşittir. Ondaki bir gece kıyâmı (ibâdetle ihyâ edilmesi) Kadir Gecesi’nin kıyâmına (ihyâsına) eşittir.” (Hadîs-i Şerif—Tirmizî, Savm, 52, no:758)